Asfalt ve beton karın doyurmadı
Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı nisan ayı il divan toplantısı, parti il binasında yoğun katılımla gerçekleştirildi. Divan toplantısına Saadet Partisi Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Birol Aydın’ın yanı sıra; Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, il başkan yardımcıları, ilçe başkanları, Milli Görüşçü Kuruluşlar (MİLKO) Temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı.
KONYALILAR HANGİ ŞARTTA HAYATINI SÜRDÜRÜYOR?
Saadet Partisi Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Birol Aydın, Türkiye’nim son 1 yılda üç seçim yaşadığına dikkat çekti. Önce milletvekillerinin, ardından Cumhurbaşkanının ve son olarak da belediye başkanlarının seçildiğini söyleyen Aydın, 14 Mayıs 2023, 28 Mayıs 2023 ve 31 Mart 2024. Ve bugün 28 Nisan 2024. Yerel seçimlerin ardından tam 4 hafta geçti.
Geldiğimiz durum nedir? Tüm bu süreçlerin sonunda hangi noktadayız? Konya’nın ve Konyalı vatandaşlarımızın durumu 14 Mayıs’ta, 28 Mayıs’ta nasıldı; 31 Mart 2024 ve sonrasında nasıl? Konyalı hemşerilerimiz hangi şartlar altında sandığa gitti, bugün hangi şartlar altında hayatını sürdürmektedir?
Tüm bu süreçler boyunca kimler neler söylediler, kim nerede durdu? Her üç seçimde de, Pazar günü sandığa gitmeden önce vatandaşlarımız, televizyonlarda hangi cümleleri duydular? Gazetelerde, sosyal medyada neleri okudular? Sokaklarda, çarşı pazarlarda kimler, kimleri nelerle itham ettiler?
Saadet Partimiz hangi haksız ithamlara maruz kaldı, hangi adaletsiz şartlarda yarıştı sorularını sordu. Saadet Partisi Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Birol Aydın, bu ve benzeri soruları iyi değerlendirmek mecburiyetinde olduklarının da altını çizdi.
SAADET PARTİSİ HER ZAMAN ZORA TALİP OLDU
Aydın, tüm bu olup bitenler karşısında bir seçim maratonundan daha alınlarının akıyla çıktıklarını söyledi. Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, “Bir kez daha doğru yerde durduk, bir kez daha doğru cümleleri kurduk. Elbette doğruyu söylemenin ve doğru yerde durmanın bir bedeli vardı ve biz buna bir kez daha razı olduk. Önce bir balon misali algılarla şişirilip, oyun bittikten sonra da bir iğneyle havası alınanlar gibi kolayı seçmedik. 1969’dan bugüne her daim olduğu gibi, yine zor olana talip olduk. 74’te Ecevit ile koalisyon kurmak zordu, biz buna talip olduk. Ardından Milliyetçi Cephe hükümetlerinde yer almayı seçmek zordu, biz buna talip olduk. 91’de Milliyetçi Hareket ile seçim işbirliği yapmak zordu, ardından Tansu Çiller’le koalisyon ortağı olmak zordu fakat biz hep zor olana talip olduk.
Bu zorluklara rağmen, ideallerimizi gerçekleştirmek adına elimize ne zaman en ufak imkan geçse bunu insanımızın ve ülkemizin hayrına olacak şekilde değerlendirdik. 2000’li yılların başından vefatına kadarki süreçte de Hocamızla birlikte yine zor olanlara talip olduk, zoru seçtik, hiçbir dönemeçte kolay olanın cazibesine kapılmadık.
Hatırlayın 2010 ve 2014 kongrelerini. O günlerde yine zoru seçenler olarak, işte bugün bir aradayız” şeklinde konuştu.
22 YILDIR SÖYLEDİKLERİMİZ ORTADA MAALESEF HAKLI ÇIKTIK
Birol Aydın, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ve 2016’dan günümüze, Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu’nun Genel Başkanlığı sürecinde yürüttüğümüz süreçte de bizler yine hep zor olanı seçtik. 2017 Referandumunda başlayarak, 2018 seçimlerinde, 2019’da, 2023’te ve 2024’te hep zor olanı seçtik. Kutuplaşmayı körüklemek ve bunun üzerinden oy devşirmek kolaydı; fakat zor olanı, toplumsal kutuplaşmanın önüne set çekmeyi tercih ettik. Adaletsizlikleri, hukuksuzlukları, yolsuzlukları görmemek kolaydı; fakat biz bunları dile getirmeyi, engel olmayı tercih ettik. Rejim değişikliğine ‘evet’ diyerek, sarayın nimetlerine ortak olmak en kolayıydı; fakat biz bir kez daha zor olanı seçtik. Unutmayalım, sandıklar açılınca ortaya çıkan grafikler sonuçtur. Bir de bu sonuçlara giden süreçler var. Saadet Partililer olarak şunu da gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz ki, tüm bu süreçlerden de biz alnımızın akıyla çıktık.
Öngörülerimiz, eleştirilerimiz ve tekliflerimizle, söylediklerimiz ve söylemediklerimizle her bir imtihandan alnımızın akıyla çıktık. 22 yıldır ekonomi politikalarına dair söylediklerimiz ortada ve işte bugünkü ekonominin hali de ortada. Maalesef haklı çıktık. Eğitimde, sağlıkta, tarım ve hayvancılıkta, sanayide halimiz ortada ve maalesef hep biz haklı çıktık. Her seferinde büyümek başka, kalkınmak başka dedik; dinletemedik ve bugünkü halimiz ortada.”
AYNI İNANÇ VE KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ
Saadet Partisi Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili ayrıca şunları kaydetti: “Ahlaki ve manevi değerlerimizin tahrip edilişine dair kaygılarımız, söylediklerimiz ortada; işte bugünkü ahlaki ve manevi yozlaşma ortada! Dış politika konularına dair söylediklerimiz ortada. Irak’ın işgalinden itibaren yaşananlar ve son olarak bugün Gazze’de olup bitenler de ortada. Maalesef biz hep haklı çıktık. Maalesef diyorum, çünkü keşke biz yanılsaydık da bugünkü tablo ile yüzleşmeseydik.
Biz yanılsaydık, iktidar haklı çıksaydı da; ülke ve millet olarak keşke yüksek işsizlik, yüksek kur, yüksek faiz, yüksek enflasyon, yüksek borçlanma sarmalına girmemiş olsaydık.
Keşke biz yanılsaydık da; asfalt ve beton karın doyurmuş olsaydı. Keşke biz yanılsaydık da; adalet sarayı adını verdikleri o koca koca binalardan adil kararlar çıkmış olsaydı.
Keşke biz yanılsaydık da; küreselciler BOP çerçevesinde adım adım coğrafyamızı işgal etmemiş olsalardı. Bu sebeptendir ki biz Saadet Partililer, her daim haklı çıkmanın hüznünü yaşadık, yaşıyoruz. Şimdi yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Hem dünyada hem ülkemizde tüm dengelerin yeniden şekillendiği bir dönem başlıyor. Aktörler, politikalar, pozisyonlar değişiyor. Birileri bir kez daha dostlar ve düşmanlar kataloğunu güncelliyor.
Navigasyonların seslendirmesi var ya; hani ‘rota yeniden oluşturuldu’ diyor. Siyasette de son günlerde yeni yeni rotalar oluşturuluyor.
Bunun yanında bayat tartışmalar da ısıtılıp ısıtılıp millete servis ediliyor. İşte tam bu noktada Saadet Partimizin gösterdiği varlık, yeni dönemde söyleyecekleri, elde edeceği güç yine en önemli belirleyici faktör olacaktır.
2002’den beri ektik, 2017’den itibaren yoğun bir şekilde ektik ve artık ektiklerimizi toplayacağımız döneme girdik. Dünden bugüne Konya’da neler ektik, düşünün.
Yıllardır 81 ilimizin tamamında ne şartlar altında ektik, düşünün. Yeni dönemde ekemediğimiz yerleri de ekecek, verim alamadıklarımızı gözden geçirecek ve ektiklerimizi de biçeceğiz. Özeleştiri, özgüven ve özsaygı. Eksiklerimizi hep birlikte masaya yatırarak, bir özeleştiri yapacağız. Ancak eksikliklerimizi gözden geçirirken, özgüvenimizi ve özsaygımızı da asla yitirmeyeceğiz.
Her şeyi doğru yaptık demeyeceğiz, ancak her şeyi doğru yapma gayretinde olduğumuzu unutmayacağız.Rasyonellikten kopmadan, sağduyuyu yitirmeden hassasiyetle değerlendirmelerimizi yapacağız.
Yeni döneme dair istişarelerimizi titizlikle yapacak, sonra hep birlikte aynı inanç, azim ve kararlılıkla yola koyulacağız. Bakınız, iktidarıyla muhalefetiyle diğer siyasi partilerin tamamında taşlar yerinden oynadı. Fakat biz, 1 Nisan sabahından itibaren haftalık toplantılarımızı, aylık toplantılarımızı hem Genel Merkez hem de İl-İlçe teşkilatları olarak titizlikle devam ettiriyoruz. Bizi 22 yıldır ayakta tutan işte bu ruhtur! Konya’yı Konya yapan, seçimlerden 4 hafta sonra aynı ruhla bugün bu toplantıyı yapıyor olmaktır. Pazar günü 100-200 kilometre yol yapıp, bu toplantıya gelmektir bizi kurtaracak olan şey. Mahalle temsilcilerimizin, ilçe yöneticilerimizin, kadın ve gençlik kollarımızın tamamının ‘ne yapabiliriz’ sorusu üzerinde kafa yormasıdır bizi farklı kılan husus.
Evet son seçimde, oy oranları sıralamasında yüzde 1 küsurla, Türkiye’nin 8. partisi olduk.
Elbette bunun sebepleri üzerinde hep birlikte kafa yoracağız. Ancak geçici durumlar üzerinden siyaseti okuma yanlışına da düşmeyeceğiz. 2002 Genel Seçimleri’nde de biz Türkiye’nin 8. Partisi olmuştuk. Cem Uzan’ın Genç Partisi yüzde 7’nin üzerinde oy almıştı. Anavatan yüzde 5’i geçmişti. Bugün bu partiler neredeler? İlk kuracağımız cümle şu olmalıdır; Her şeye rağmen, taklitlerimize, algılara rağmen yüzde 1 büyük başarıdır.
Ancak ardından şu ikinci cümleyi de hemen kuracağız; bu yüzde 1’i asla kabul etmiyoruz.
Önce yüzde 3’ü, ardından yüzde 7’yi hedefleyecek ve iktidara giden yolun taşlarını hep birlikte dizeceğiz. Evet yol bu, evet yol zor, evet hava şartları müsait değil. Evet biz Saadet Partililer, gece karanlığına, virajlı yollara, kara, fırtınaya rağmen zincirsiz de yola çıkmayı göze alanlarız. Ancak madem ki yol bu, madem ki şartlar bu; o halde hep birlikte arabamıza kar lastiğini de takacağız. Daha hızlı, daha güvenli yol almak için bunu yapacağız. Bizler, yağmur nereye yağarsa tarlasını oraya taşıyanlardan olmadık, olmayacağız. Yağmuru yağdıran Cenâb-ı Allah’tır, elimizi açıp dua etmeye devam edeceğiz. Bize ise tedbirini almak düşer. Tarlamıza alın terlerimizi dökmeye devam edeceğiz. Çalışacağız, çok çalışacağız.
Koşacağız, ter tabandan çıkıncaya kadar koşacağız. Gideceğiz, gittiğimiz yerlere bir daha gideceğiz. Bu kez gitmediğimiz en ücra yerlere de gideceğiz. Toplantılarımıza devam edeceğiz. Ancak 5 kişiyle toplanıyorsak bunu 10’a, 100 kişiyle toplanıyorsak bunu 200’e çıkararak toplantılarımızı yapacağız. Vereceğiz, bir veriyorsak bu kez üç verme gayretinde olacağız. Bu seçim 50 bayrak astığımız yere gelecek seçim 500 bayrak asmanın çalışmasını bugünden yapacağız.
Sosyal medya için 100 lira harcadıysak, bir sonraki seçimde 1000 lira harcayabilecek bütçe için bugünden kollarımızı sıvayacağız.
Allah’a dayanacağız, gayrete sarılacağız, hikmete boyun eğeceğiz. Yarım asırlık mücadelemizi, aynı inanç, azim ve kararlılıkla geleceğe taşıyacağız. Küreselcilerin, ülkemiz ve coğrafyamız üzerindeki planlarını bozmak için her zamankinden daha çok çalışacağız.
Yaşanabilir bir Türkiye’yi inşa etmek, Yeniden büyük Türkiye hedefimize ulaşmak ve ardından Yeni bir Dünya’yı kurmak için sırtlarımızdaki teri hiç kurutmadan koşmaya devam edeceğiz.”
KONYA’NIN YAPACAĞI DAHA ÇOK İŞ VAR
Konya’nın bu şerefli mücadelenin temel taşı olduğunu da hatırlatan Saadet Partisi Sözcüsü Birol Aydın, konuşmasını şu cümlelerle noktaladı: “Dün olduğu gibi bugün de Konya, yeni dönemde Saadet Partimizin en büyük başarılarını elde edeceği yerlerden birisi olacaktır. İnsanımız için, Gazze başta olmak üzere yeryüzündeki mazlumlar için Konya’nın ve bizlerin yapacağı daha çok iş var.
Bu inançla sorumluluklarımızı kuşanalım diyor, sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Toplantımızın hayırlar getirmesini temenni ediyorum.”
TÜRKİYE GENELİNDE DENGELER DEĞİŞTİ
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam da, yerel seçimde çalışan tüm parti mensuplarına ve başkan adaylarına teşekkür ederek, konuşmasına başladı. Türkiye genelinde birtakım dengelerin değiştiğine vurgu yapan Başkan Saydam, iktidarın belediyelerde çoğunluğu kaybettiğini ifade etti. Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı olarak seçim sonuçlarının değerlendirmesini yaptıklarını dile getiren Saydam, “Bizim davamız, İslam‘dır. Gayemiz Allah’ın rızasını kazanmaktır. Hedefimiz nizamı hakim kılmaktır. Arzumuz tüm insanlığın huzurudur. Yolumuz cihattır, yolumuz ikna metodudur. insanlığın kurtuluşu ancak İslam ile mümkündür. İslam ise Allah yapısıdır, dolayısıyla mükemmeldir. Eksiklik ve fazlalık kabul etmez. Bu dava için çalışmak herkese de nasip olmaz. Bütün mesele bu şerefli davada nasıl bir imtihan vereceğimizdir. Biz, Saadet Partisi teşkilatları olarak siyaseti niçin yaptığımızı, ne için çalıştığımızı biliyor ve buna göre hareket ediyoruz. Ülkenin, İslam coğrafyasının hali ortada. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) tıkır tıkır işliyor. Ekonomik olarak sıkıntılar çekiyoruz, insanlarımız bu ekonomik sıkıntılar altında eziliyor. Gazze’de zulüm devam ediyor. Biz, yolumuza devam ediyoruz. Davamızdan sapmadan, inancımızı yaşatacağız.”
Kaynak:BBN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.