Başkan Kurtulmuş: Çok merkezli yeni bir dünya kurulacak

Cihannuma Derneği tarafından düzenlenen, 'Cihannüma İstanbul Forum', Haliç Üniversitesi Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. Etkinlik, Kur'an-ı Kerim okunması ve şehitlerin anısına saygı duruşu ile başladı. Programa TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un yanı sıra Cihannüma Derneği Genel Başkanı Avukat Rıza Yorulmaz ve Sudan İslam Hareketi Başkanı Mehdi İbrahim ve çok sayıda konuşmacı katıldı. Açılış konuşmasını yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Ümit ederim ki başarılı bir sempozyum gerçekleşir. Burada ortaya konulan fikirlerle birlikte hem dünyanın, hem de İslam ülkelerinin, İslam ümmetinin geleceğine ilişkin faydalı fikirlerin müzakere edildiği güzel bir uluslararası sempozyumu icra etmiş oluruz. Öncelikle dünyanın son derece zor bir süreçten geçtiğini hepimiz biliyoruz. Büyük oluşların, yeniden oluşların yaşandığı bir dönemdeyiz ve hemen hemen küresel ölçekte önemli gelişmelere gebe olunan bir süreçteyiz. Bu çerçevede öncelikle önümüzdeki dönemin gereklerini iyi bir şekilde anlamak, müzakere etmek ve ona göre kendi tekliflerimizi hazırlamak durumunda olduğumuzda herhalde şüphe yoktur" dedi.

'KÜRESEL ÖLÇEKTE BİR DÜZENSİZLİK'

Dünyanın yeni bir döneme girdiğinden söyleyen Kurtulmuş, "Şu anda dünya yeni bir döneme doğru gidiyor. Yakın süreçlerde insanlık tarihinin iki önemli dönüm noktasına şahit olduk. Bunlardan 1990'ların başında Berlin duvarının yıkılmasıyla sembolleşen Soğuk Savaş döneminin sona ermesi, ardından Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte dünyada yeni bir siyasal dengenin ortaya çıktığı gelişmedir. 45 yıl süren soğuk savaş, Berlin Duvarı'nın yıkılışıyla birlikte sona ermiştir. Ondan sonraki dönemde de Amerika Birleşik Devletleri'nin tek kutuplu olarak dünyayı yönettiğini zannettiği, yeni bir düzen kurduğunu zannettiği bir süreci hep beraber yaşadık. Aslında yaşadığımız bir düzen değil tamamen bir düzensizlik küresel ölçekte bir düzensizliktir" dedi.

'YENİ BİR DÜNYA İNŞA EDİLECEK'

Kurtulmuş, “Yeni bir dünya inşa edilecek. Bu yeni dünyanın nasıl oluşup, şekilleneceği bilgisi, iradesi ve bunun çerçevesinde küresel bir düzen teklifi olanların yönlendireceği bir süreç olacaktır. Bu çerçevede henüz dünyanın nasıl gelişeceğini bilmiyoruz ama önümüzde çok net olan bir şey var. Bundan sonra ne çift kutuplu bir dünya olacak, ne tek kutuplu bir bölgenin, bir tek ülkenin, bir tek çevrenin yöneteceği, yönlendireceği bir dünya olmayacak. Tam tersine çok kutuplu, aslında çok merkezli yeni bir dünyanın kurulacağı hep birlikte göreceğimiz şekilde inşallah gerçekleşecektir. Bu süreç içerisinde bu çok kutupluluk içerisinde dünyada bazı ülkelerin fevkalade önemli hale geldiğini de göreceğiz. Zaten görüyoruz. Bu ülkelerden birisi de hiç abartısız söylüyorum ki Türkiye'dir" ifadelerini kullandı.

'SORUMLULUK TÜRKİYE'NİN İNSANLARININ ÜZERİNEDİR'

Kurtulmuş, "Dolayısıyla, önümüzdeki bu süreçte, bütün bu insani değerlerin yeniden üretilerek, yeniden geliştirilerek bütün insanların hayrına olacak şekilde yeniden ortaya koyulması lazım. Değerli misafirlerimizin ifade ettiği gibi, tarihsel olarak bu sorumluluk Türkiye'nin insanlarının üzerindedir, bizim üzerimizdedir, sizin üzerinizdedir. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde karşılaşacağımız sorunları, mücadele alanlarının, fikri muhasebat açısından bizleri ilgilendiren hususu sizinle paylaşmak isterim. Bugün sorunlarda şunu çok açık görmemiz lazım, bu ne sadece bir tek hükümetin problemi, ne sadece tek bir siyasi bakış açısının problemi, ne tek bir bölgenin ne de ülkenin problemidir" şeklinde konuştu.

'BAAS REJİMİ SONA ERDİ'

Suriyeli muhalifler ile ilgili düşüncelerini dile getiren Kurtulmuş, “Hemen hemen şöyle bir kağıda döksek, dünyada hangi sorunlar var desek hepsi küresel sorunlardır. İnsanlık aleminin tamamını yakından ilgilendiren problemlerdir. Suriye'de 61 yıllık diktatörlükten sonra, Baas rejimi sona ermiş, halkının tamamını ötekileştirerek, birbirine düşman haline getiren rejim 61 yıl sonra sona ermiştir. Suriyeli muhaliflere bizim yapacağımız en büyük destek ise, zaten bölünmüş Suriye halkını hiçbirisini ötekileştirmeden, hepsini büyük bir kapsayıcılıkla, büyük bir devlet vizyonuyla ve büyük bir siyasi perspektifle bir arada tutmak onların ortak bir geleceğe yönlenmesi için mücadele etmesini sağlamaktır. Bunların en önemli sınavlarından bir tanesi de demokrasi ve otokrasi arasındaki mücadeleden olacak" dedi.