157 yaşında dünyasına doyamadan gitti Zaro Ağa

157 yaşında dünyasına doyamadan gitti Zaro Ağa
Bitlis'te yaşayan Zaro Ağa, 29 Haziran 1934'te 157 yaşındayken (160 ya da 164 yıl yaşadığı da iddia edilir) yaşamını yitirdi. Dünyanın en uzun yaşayan insanlardan biri olan Zaro Ağa’nın iç organları inceleme amacıyla alınmıştır

1777 yılında, Bitlis’in Merment Köyü’nde gözlerini dünyaya açan Zaro Ağa; dünyada en uzun yaşayan insanlardan biridir. Zaro Ağa, (Bitlis, 1774 ya da 1777 - İstanbul, 29 Haziran 1934), Şerif Mirza Aşiretine bağlı Kürt asıllı Türk hamalıdır. 157 ya da 160 yıl yaşamış, Türkiye'nin en uzun yaşayan insanı ve yabancı kaynaklara göre ise dünyanın en uzun yaşayan bir kaç kişisinden biridir.

Zaro Ağa, 10 Osmanlı padişahı, 1 cumhurbaşkanı görmüş, 6 savaşa katılmış ve bazı kaynaklara göre 7 kez, bazı kaynaklara göre de 13 kez, başka bir kaynağa göre 29 kez evlenmiştir. Beşi kız olmak üzere 13 çocuğu, 29 torunu olmuştur.

ZARO AĞA’NIN HAYATI

Zaro Ağa, bazı kaynaklara göre 1777'de, bazı kaynaklara göre de 1774'da Bitlis, Mutki, Meydan köyündedoğmuştur. 18. yüzyılın sonlarına doğru İstanbul'a gitmiş ve Selimiye Kışlası, Ortaköy ve Tophane camiilerinin inşaatında çalışmıştır. İstanbul'daki ömrünü Tophane'de küçük, mütevazı bir evde geçiren Zaro Ağa'nın, erken yediği akşam yemeklerinde sofrasında sadece yoğurt ya da ekmekle ayran bulundurduğu söylenir. 50 yaşlarından uzun yıllar İstanbul hamal topluluğunun başında kalmıştır. Daha sonra operatör Emin Bey'in şehreminliği zamanında belediye serhademeliğine getirilmiş ve bu vaziyeti ölümüne kadar sürdürmüştür. Böylece son günlerini İstanbul'da geçirmiştir ve aynı şehirde ölmüştür. Ölümüne yakın ise kapıcılık yapmıştır.

AMERİKA’DAN 1 YAŞ KÜÇÜKTÜ

Dünya basının odak noktası olmuş ve dünyanın en uzun yaşayan insanı olarak 1925'te İtalya'yı 1930'da anti-alkolik bir dernek tarafından daveti üzerine Yunanistan'dan hareket ederek Amerika'yı, 1931'de İngiltere'yi ziyaret etmiştir. Zaro Ağa’nın uzun süre yaşadığını duyan insanlar onu ülkelerine davet ederler. Misafir olarak mı? Hayır. Doğasından koparırlar Zaro Ağa’yı. Amerika’ya getirirler 1930 yılında. Ve sirklerde gösteriye çıkarırlar. “İşte dünyanın en yaşlı adamı!” diye sahneye çıkartırlar. Her gösteri sonrası 10 dolara fotoğraf imzalarlar. “Eğer fotoğraf çekilirken Zaro Ağa’yı öpersen 5 dolar daha vereceksin” derler. O yıl, Amerika Birleşik Devletleri 154, Zaro Ağa ise 153 yaşındadır. Yani, ABD sadece 1 yaş büyüktür yeni ziyaretçisinden. 153 yaşındaki Ağa'yı, eyalet eyalet dolaştırıp faydalandıktan sonra, beş parasız getirip İstanbul'a bırakırlar. . Onca deprem, yangın, savaş görür Zaro Ağa. Hiçbirinde yıkılmaz, hepsinin ağırlığını kaldırır. Ama, yaban ellerde para karşılığında bir sirk hayvanı gibi teşhir edilmesi ağrına gider yaşlı devin. Dünyanın dört bir yanına götürülen koca çınarın yüreği de, bedeni de bu ağırlığı, bu yorgunluğu kaldıramaz. 9 ay, evet tam 9 ay gezdirilerek, bir sirk çadırında, Zaro Ağa’nın sırtından para kazanmıştır birileri! 

PROSTAT KANSERİNDEN ÖLDÜ

Yaşadıklarına dayanamayan Zaro Ağa, ülkesine döndükten kısa bir süre sonra 29 Haziran 1934'te Şişli Etfal Hastanesi’nde hayata gözlerini yumar. Bazı yabancı kaynaklarda Zaro Ağa'nın 1933 yılında Amerika'da öldüğü söylenilse de yerli kaynaklar Zaro Ağa'nın İstanbul Şişli Etfal Hastanesi’nde 157 yaşında prostat kanserinden öldüğünü kaydeder. Yapılan otopside Zaro Ağa'nın oldukça uzun yaşamasına rağmen pek çok sağlık sorunu olduğu tespit edildi. Bunlar arasında tüberküloz, kalp büyümesi, beyinde damar tıkanıklıkları ve üç böbreklilik sayılabilir. Amerikan kaynaklarında geçen Amerika'da öldüğü yolundaki rivayetler muhtemelen Zaro Ağa'nın Amerika'da bir süre yaşaması ve öldükten sonra cesedinin incelenmek üzere Amerikalı bilim adamları tarafından istenilmiş ve gönderilmiş olmasına dayanır. Ayrıca öldüğünde asıl yaşının 164 olduğu yolunda da iddialar vardır.

RERKLAM KAMPANYALARINDA KULLANILDI

Zaro Ağa reklam kampanyalarında da sıkça kullanılmıştır. Tek parti döneminde, Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti marifeti ile bir reklam kampanyası organize edilerek Zaro Ağa'dan istifade edilmiştir. Bir yüzünde Zaro Ağa'nın iki kadın ortasında duran resmi diğer yüzünde ise “Kim Zaro Ağa gibi Türk üzümü ve fındığı yerse zeytinyağı ve İzmir inciri ile sindirim sistemini harekete geçirirse onun gibi bu yaşta sağlıklı olur.” ibaresi bulunan kartpostallar Macaristan’da dört dile çevrilerek tüm dünyaya dağıtılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk ile iki kez karşılaşmış, kadınlara çok fazla hak verdiğinden yakınmıştır. 1925'te Cumhuriyet gazetesinde yer alan bir demecinde ise “Ben ne Şeyh Said denen o mel’unu tanırım, ne de adamlarını bilirim. Allah belalarını versin!” diyerek dönemin önemli sorunlarından Şeyh Said İsyanı'nı eleştirmiştir.

O öldükten 3 yıl sonra gazetede bir ilan çıkar. Zaro Ağa’nın fotoğrafı ve altında yer alan ilanda ise şu yazılıdır: “Neden 150 yıl yaşadım öğrenmek ister misiniz? Çünkü Hüseyin Avni Akçaboğaz yoğurdu yedim. Bunu böyle bilin, siz de yiyin yaşarsınız...” (ONUR ÇELİK)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.