Avrupa’nın ilk faşist lideri: Benito Mussolini

Duce lakaplı Benito Mussolini, 20. yüzyıla damgasını vuran siyasi kişilikler arasındadır. Komünizm, liberalizm, demokrasi, Marksist sosyalizm ve muhafazakarlığa karşı geliştirdiği faşizm ideolojisiyle, binlerce insanın ölümüne yol açan Mussolini şiddet yanlısı politikalarıyla tarihe kanlı imzasını atmıştır
Avrupa’nın ilk faşist lideri: Benito Mussolini

Benito Amilcare Andrea Mussolini (29 Temmuz 1883, Predappio - 28 Nisan 1945, Giulino di Mezzegra), Ulusal Faşist Partinin lideri olan İtalyan politikacı ve gazetecidir. Kendini faşist olarak tanımlayan Mussolini, iktidara geldikten sonra Duce (Lider) olarak tanındı. Mussolini, faşizm ideolojisinin ilk örneği olan İtalyan faşizminin kurucusudur, bu sebepten dolayı faşizmin kurucusu olarak da kabul edilmektedir. 31 Ekim 1922 ve 25 Temmuz 1943 tarihleri arasında İtalya Krallığı'nın başbakanı, 23 Eylül 1943 ve 25 Nisan 1945 tarihleri arasında ise İtalyan Sosyal Cumhuriyeti'nin Ducesi olarak görev yaptı. II. Dünya Savaşı öncesinde ve savaş sırasında İtalyan siyasetinde önemli bir rol oynadı. Nisan 1945'te, Luftwaffe miğferi takıp bir Nazi konvoyu ile İsviçre'ye kaçmaya çalışırken, komünist İtalyan partizanlar tarafından fark edildi ve sevgilisi ile beraber kurşuna dizilerek infaz edildi. Ayrıca; Adolf Hitler, Francisco Franco ve António de Oliveira Salazar gibi aşırı sağ totaliter yöneticilere de ilham vermiştir.

Avrupa’nın ilk faşist lideri: Benito Mussolini

SİYASİ YAŞAMI

Çökmüş ekonomi ve siyasi kargaşa içindeki İtalya’da Mussolini 1919 senesinde çeşitli sağcı, anti-komünist ve anti-kapitalist grupları kurduğu Faşist Mücadele Birliklerinin İttifakı örgütünde bir araya getirdi. 1921'de ise Faşist Mücadele Birliklerinin İttifakı'nı lağvederek Ulusal Faşist Partiyi bünyesinde topladı. "Duce" unvanını kullanan Mussolini, ülkenin problemlerini çözeceğini vadediyor ve eski Roma İmparatorluğu'nun ihtişamlı günlerine geri dönüleceğine söz veriyordu. Partinin yarı askeri milis kuvveti olarak kurulan Kara Gömlekliler örgütü ise ekonomik durumun kargaşasından faydalanarak büyük bir sıçrama yapan komünist gruplarla, grevci işçilerle çatışıyordu.

1922'nin Ekim ayında Mussolini önderliğindeki faşistler toplam 26.000 kişi ile beraber Napoli'den Roma'ya yürüme kararı aldılar. Savaş sonunda istediğini elde edemediği için hayal kırıklığına uğramış olan İtalyan halkının durumunu Mussolini'nin düzeltebileceğine inanan Kral III. Vittorio Emanuele, toplumsal krizi şiddetsiz bir yolla çözmek için 31 Ekim 1922 tarihinde Mussolini'yi başbakan olarak atadı. Zaten Faşist Parti 1921 yılında çok düşük bir oy almıştı ancak 1922'de ise Mussolini'yi destekleyenlerin sayısı kat kat artmıştı. Kralın komünist hareketin önüne geçmek istemesi de bu durumu kolaylaştırmıştı. Ve bu yürüyüşle beraber ardından yaşananlar, yıllar sonra Üçüncü Reich'ı ilan edecek olan Adolf Hitler'in de ilham kaynağı oldu.

KURŞUNA DİZİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ

II. Dünya Savaşı’nın son günlerinde, 25 Nisan 1945'te, bir Alman delegesini bekleyen Mussolini, kimsenin gelmemesiyle şaşkına dönmüş,  “Aldatıldık, yine Almanlar tarafından aldatıldık” demişti. 27 Nisan sabahı zırhlı bir araba ve yirmibeş kamyon ile beraber yola koyuldu. Amacı İspanya'ya kaçmak için bir uçağa binmek üzere İsviçre'ye gitmekti. Yolda ilerlerken partizanlarla Musso adı verilen yerde çatışmaya girdi. Faşistler hemen teslim olsalar da Mussolini zırhlı arabayla kaçmayı başardı. Mussolini ve beraberindekiler, komünist partizanlar Valerio ve Bellini ve 52. Garibaldi Tugayı Siyasal Komiseri Urbano Lazzaro tarafından, Dongo köyü (Como Gölü) yakınlarında durduruldu. Partizanlar arabayı ararken battaniyeye sarılmış bir erkek buldular. Arabanın içindekiler Zavallı bir sarhoş diye geçiştirmeye çalışsalar da battaniyeyi kaldıran partizan Mussolini'yi tanıdı ve böylece yakalanmış oldu.

Avrupa’nın ilk faşist lideri: Benito Mussolini

Partizanlar tarafından birkaç kez Como'ya götürülmek istendi fakat başarısız olununca Mezzegra'ya getirildiler. Orada De Maria ailesinin çiftlik evinde son gecelerini geçirdiler. Ertesi gün 28 Nisan'da Ulusal Kurtuluş Komitesi'nden Mussolini'yi öldürme emrini alan asıl adı Walter Audisio olan Albay rütbeli komünist partizan Colonnello Valerio, Mussolini ve Petacci'yi vurarak öldürmüştür. Öldürülme olayı resmi versiyonuna göre şöyle gelişmiştir: Audisio, Mussolini ve metresi Petacci'nin tutuklu oldukları çiftlik evine gitti ve tutuklu kaldıkları odaya girdi. Onlara İtalyan ulusuna adaleti iade etmek üzere görevlendirilmiş bulunuyorum diyerek çok kısa bir konuşma yaptı. Sonra ikisine de “Çökün” diye emretti ama bunu reddeden Petacci, Mussolini'ye sarıldı. Audisio'nun elindeki makineli tüfek tutukluk yaptı, patlamadı. Bir ikinci silah da tutukluk yaptı. Sonunda dayanamayan Albay Audisio, muhafızlardan birinin makineli tüfeğini kaparak ikisine doğrulttu. Audisio ilk önce Mussolini'nin metresi Petacci'ye ateş etti ve Petacci vurularak yere düştü. Tam o sırada Mussolini ceketini açtı ve "Göğsümden vur beni!" diye haykırdı. Audisio hiç beklemeden ateş ederek Mussolini'yi göğsünden vurdu. Mussolini yere düştü ama ölmedi ve ağır nefes alıyordu. Audisio yanına gitti ve göğsüne bir kurşun daha sıktı. Audisio savaştan sonra yayınladığı anılarında, Mussolini ve metresini toplam 5 kurşun ile vurarak öldürdüğünü belirtmiştir.

Mussolini'nin maiyetindeki diğer üyeler (başta bakanlar ve İtalyan Sosyal Cumhuriyeti yetkilileri) aynı gün akşama doğru bir idam mangası önünde idam edilmiştir. Ertesi gün Mussolini'nin, sevgilisinin ve birkaç yandaşının cesedi Milano'da Loreto Meydanı'ndaki Esso benzin istasyonunun çatısından başaşağı sallandırıldı. Teşhir edilen vücudu, halk tarafından tekmelendi ve tükürüldü. Devrik liderin cesedi alaya ve istismara maruz kaldı. Ölümünden ve Milano'da cesedinin halka gösterilmesinden sonra, Mussolini'nin cesedi kentin kuzeyinde, Musocco mezarlığındaki bir mezara gömüldü.

1946'da cesedi Domenico Leccisi isimli bir İtalyan politikacı ve iki neo-faşist tarafından mezarı kazılıp kaçırılmıştır. Cesedi Milano dışında, Certosa di Pavia'da 11 yıl boyunca bir gardıropta saklanmıştır.

ATATÜRK’ÜN TOPRAKLARIMIZI İSTEYEN MUSSOLİNİ’YE VERDİĞİ CEVAP NEYDİ?

Mussolini, uluslararası alanda gücünü kanıtlamak istediği yıllarda Türkiye’nin topraklarını da istemiş. 1933’te Mussolini Rodos’a 40 bin askerini yığmış ve Atatürk’e elçisi Povli Koraçelli’yi göndermiş. Koraçelli’nin söylediği şey, 4 ay içinde İzmir’in İtalyanlara teslim edilmesi, aksi takdirde onların gelip 40 bin askerle şehri zorla alacağı imiş. Bunu duyan Atatürk, Koraçelli’ye cevabını ertesi gün vereceğini söylemiş. Bir sonraki gün Koraçelli yeniden geldiğinde Mustafa Kemal Paşa, askeri üniformasını giyerek İtalyan büyükelçisinin karşısına dikilmiş ve Mussollini’nin 40 bin askerle İzmir’i alamayacağını ama kendisinin 4 bin Mehmetçik’le Roma’ya girebileceğini söylemiş. (TARKAN KALELİ)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.