Anadolu'da ilk hastane Konya'da kuruldu, akıl hastaları da burada tedavi edildi

Anadolu'da ilk hastane Konya'da kuruldu, akıl hastaları da burada tedavi edildi

Konya Anadolu'dan tıbbın ve hastanelerin, özellikle de akıl hastalarının tedavisinde ilk adımın atıldığı yerdi. Mâristân-ı Atîk/Eski Bimarhane, sonrasında Alaaddin Darüşşifası bölgeye şifa dağıtıyordu.

Türkiye Selçuklularının başkenti Konya, Anadolu’da en eski hastanesi olan ve zamanla sayısı artan kentlerden biriydi.

Mâristân-ı Atîk/Eski Bimarhane

Mâristân-ı Atîk/Eski Bimarhane Konya’nın 12. yüzyıl başlarında Türkiye Selçuklularının başkenti haline geldiği tahmin ediliyor.

Mâristân-ı Atîk/Eski Bimarhanenin, başkent olduktan kısa bir süre sonra, 12. yüzyılın ilk çeyreğinde Konya’da yaptırıldı.

Gevher Nesibe Hatun, 1206’da Kayseri’de bir darüşşifa yaptırmıştı ama başkent Konya’daki bu sağlık kuruluşu 12. yüzyılın ilk yıllarında hizmete açılmıştı.

Alaeddin Darüşşifası yapıldıktan sonra “Marîstân-ı Atîk” yani Eski Bimarhane yani Mâristân-ı Atîk, Türkiye Selçuklularının en eski hastanesi idi.

Ancak bunun fiziki yapısı bilinmiyor.

Osman Turan, Anadolu’daki ilk sağlık kuruluşlarında kadın ve erkek hastaların tedavi edildikleri mekânların ayrı yerlerde olduğunu söylemekte.

Başkent Konya’nın ilk sağlık kuruluşu olması, burada bimarhane ve darüşşifa bölümlerinin aynı binada, yan yana bulunduğu fakat farklı kapılardan girildiği ileri sürülüyor

elgelerdeki bilgiler, Bimarhane’nin Alaeddin Darüşşifası’nın bitişiğinde olduğuna işaret ediyor.

Alaeddin Darüşşifası Tarihi kaynaklardaki bilgilere göre, Konya’daki ikinci sağlık kuruluşu olan darüşşifa, I. Alaeddin Keykubat tarafından 1221’de yaptırıldı. Bunun için yapıya Alaeddin Darüşşifası adı verildi.

Alaeddin Darüşşifası’nın mescit bölümü hâlen ayakta. Şifâhâne Mescidi ya da Sakahane Mescidi olarak anılmakta. O zamanlar burası Konya’nın sayfiyesiydi.

Dolayısıyla darüşşifa havası güzel, bağ ve bahçeler arasında, sağlığa uygun bir alanda yaptırılmıştı.

Tabip yetiştiriliyordu

Alaeddin Darüşşifası’nın içinde bir de Tıp Medresesi bulunuyordu. Osmanlı döneminde de mevcut olan bu Tıp Medresesi’nde tabipler yetiştiriliyordu.

Selçuklu darüşşifalarının hemen tamamında bir de mescit bölümü bulunuyordu.

Alaeddin Darüşşifası’nda görevli tabip, hastaları muayene etmenin dışında ilaç da yapar; bunu hastalara verirdi. Yani darüşşifada bir de ilaç yapılan laboratuvar bölümü bulunuyordu.

Miskinler Tekkesi

Konya’da bölge tarihindeki ilk hastanelerden başka bir de cüzzam hastanesi vardı. Bu yapı, Sırçalı Sultan Zaviyesi ve Miskinler Tekkesi adıyla da anılıyordu. Miskinler Tekkesi de Darüşşifa gibi I. Alaeddin Keykubat tarafından yaptırılmıştı.

Bu sağlık kuruluşu Konya surunun dışında, Bordabaşı denilen mevkide, bağ ve bahçeler arasında bulunuyordu. Cüzzam hastalığına yakalananlar, Konya kadısının huzurunda bir tabip tarafından cüzzam olup olmadığı tespit edilince şayet cüzzamlı ise Miskinler Tekkesi’nde zorunlu olarak ikamete tâbi tutulurlardı.

Cüzzamlı kadın ve erkeklerin kalmaları için bu zaviyede birçok oda inşa edilmiştir.

Selçuklular, kurdukları hastanelerde hastalara iyi davranmışlardı.

Zengin fakir ayrımı yok

Alaeddin Darüşşifası’nda Tedavi Yöntemleri Selçuklular ve Osmanlılar zamanında zengin, fakir ayırımı yapılmaksızın hastalar darüşşifada yatırılır ve tedavi edilir; burada ilaçları yapılarak verilir; kendisine ikram edilen yemek dâhil olmak üzere hiçbir şeyden ücret alınmazdı. Burada tabipler dışında başka hekimler de görev yapıyorlardı. Kadrosunda bulunan cerrahlar, ihtiyaç durumunda hastaları ameliyat ediyorlardı. Darüşşifanın kadrosunda bir de “kehhâl” yani göz doktoru yer alıyordu. Sağlık personeli atanırken din ayrımı yapılmıyor; liyakate dikkat ediliyordu.

Hasta tabip seçebiliyordu

Görevi esnasında bir Müslüman hekim ölünce yerine gayri müslim atanabiliyordu. Hastanın tabip seçimine yönelik talepleri dikkate alınır; darüşşifada çalışan hekim dışındaki biri kendisini darüşşifaya gelip tedavi edebilirdi.

Kaynak: Berrin Okka, Yusuf Küçükdağ, Modern Tıbbın Kurulmasından önce Konya’da Sağlık Kurumları ve Tedavi Yöntemleri Araştırma Makalesi /Mevlana Tıp Bilimleri Dergisi

1Necmettin Erbakan Üniversitesi, Meram Tıp
Fakültesi, Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı

Kaynak:Ali Ulurasba

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.