Çalışan kadın parasını kocasına vermek zorunda mı? Son yıllarda erkeklerin boşanma sebepleri arasına kadınların kazandıkları parayı paylaşmamaları da girdi.

KAZANILAN PARA ORTAK MI?
Kimi uzmanlara göre karı karı kocanın kazandığı para orta. Evin huzuru, ortak hedefler, borçların kapatılması, ev içi birikim, harcamalar, fraklı bakım masrafları için kazanılan paranın ortak olması gerekiyor. Bu açıdan “sen çok harcadın” veya “benim param” gibi söylemleri sağlıklı olmadığı, evin huzurunu bozacağı ifade ediliyor. Uzmanlar göre eşlerin maddi açıdan birbirini suçlamaları sağlıklı değil. Çünkü suçlama enerjisi boşa giden enerji.
ÖNEMLİ OLAN AİLENİN HUZURU İSE
Uzmanlara göre aile önemli. Aile içindeki eşler arası paylaşım önemli. Bu açıdan konuşmak, plan yapmak, gizli borç bırakmamak evin huzuruna katkı yapıyor. Yine uzmanlara göre eşler ayda bir kez birbiriyle para konuları konuşarak, hep incelemesi yapmalı ve bir hedef belirlemeli.

KADININ KENDİ PARASINI KONTROL ETMESİ
“Maaşımı kendim kontrol etmek istiyorum” diyen kadınların ise bu konuda özgür oldukları belirtiliyor. Kadınların “para göz olmakla suçlanmaması” gerektiğini belirten uzmanlar, kadınların “dilenci gibi eşimden para istemek gücüme gidiyor” ifadelerini kullandıklarına dikkat çekiyorlar.
KADININ PARASI KADININ ERKEĞİN PARASI AİLENİN
Uzmanlara göre “Kadın kazandığı parayı bile bahane edip boşanma davası açan erkekler var. Bu konuyu dini temellere dayandıranlar var. Dinde kadının parası kadınındın harcama hakkı onundur. Kadına pasif ekonomik şiddet uygulanamaz. Kadın gizli bağımlılık döngüsü içine çekilemez. Evin giderleri birlikte karşılanabilir konuşulur bütçe yapılır. Herkes ödemesi gerekeni kendi tasarrufunda halleder. Kadın isterse verir. Kadının parası kadınındır. Erkeğin parası tüm ailenin.”
Hukuk karşısında da kadın maaşını eşine vermek zorunda değildir, böyle bir yasal zorunluluk veya ödev yok.

KOCASININ HABERİ OLMADAN PARA ALMAK
Peki kadın şahsi ihtiyacını karşılamak için kocasının parasını rızası olmadan alabilir mi?
Uzmanlara göre İslâm dini, kocaya vermiş olduğu hak ve yetkilerin yanında, birtakım görev ve sorumluluklar da yüklemiş. Bunlardan birisi de kocanın eşinin temel ihtiyaçlarını makul ve normal ölçülerde karşılama ve giderme görevi. (el-Bakara, 2/233; en-Nisâ, 4/34; et-Talâk, 65/6) Bu, evlilik akdinden doğan bir sorumluluk olup, kadının zengin veya fakir olması, Müslüman veya gayrimüslim olması sonucu değiştirmez.
Ebû Süfyan’ın karısı Hind, Resûlullah’ın (s.a.s.) huzuruna gelerek, “Ey Allah’ın Resûlü! Ebû Süfyân cimri bir adamdır, ne bana ne de çocuklarına yeterli harcamada bulunuyor. O görmeden malından alabilir miyim?” diye sorduğunda Allah Resûlü (s.a.s.); “Maruf ölçüler içerisinde kendine ve çocuklarına yetecek kadarını alabilirsin.” (Nesâî, Âdâbü’l-Kudât, 31 [5420]; bk. Buhârî, Büyûʽ, 95 [2211]; Müslim, Akzıye, 7-9 [1714]) buyurmuştur. Buna göre koca, eşinin normal şahsi ihtiyaçlarını karşılamayı ihmal ederse, kadın onun malından ihtiyacı kadarını alabiliyor.