İnsanlara ezoterik tuzak mı? Ece Güler, ezoterik dünyanın kurbanı oldu iddiası

Ece Gürel adlı kadının ölümü uzun zamandır internet üzerinden yüksek meblağlara pazarlanan ezoterik dünyayı gündeme getirdi.

Satanistlerden sonra yeni bir akım mı?

Bir dönem satanistler sadece ilginç kıyafetler değil hayvan ve bakire kızların öldürülmesiyle gündeme gelmişti. Ece Güler'in ölümü de kendilerine gizemli bir süs vererek "tinsel yolculuk", "gizemli sayılar", "cadılık kursu", "çığlık terapileri", "ölüme yakın deneyim" ve benzeri bir internet üzerinden psikolojik ve ruhsal rahatlama çalışması yaptıklarını iddia edenleri gündeme getirdi.

Güler'in de kendisini "kurs" olarak adlandıran bu tür yerlerden ders aldığı biliniyor. Peki eğitimli kişiler, üniversite mezunu insanlar bu pazarlamacılara nasıl inanıyor?

Ece Gürel'in eşi sözde gizemli sayıları paylaşıyordu.

Ece Gürel'in yaşamının yitirmesinin ardından "sihir, voodo, cadılık sanatı, kehanet teknikleri" gibi eğitimler verenler de tartışılıyor. Gürel'in 'Witchcraft' yani "cadılık zanaati" eğitimi aldığı biliniyor. Gürel'e ders veren "astrolom" Hale Özen, bir YouTube yayınında, Ece Gürel'in 1,5, 2 yıldır öğrencisi olduğunu söyleyerek, "Kurşun dökme, tarot ve şamanik eğitim alarak başladı." demişti. Gürel'in son dönemlerde değiştiğini ileri süren Özen, "Son 2-3 aydır duygusal tepkileri daha yoğun birisine dönüştü. Birçok konuya çok fazla anlam yüklüyordu. Normal konulara daha takıntılı olmaya başladı" ifadelerini kullanmıştı.

Ölüme en yakın deneyim sunduğu iddia edilen çay 1500 dolar

Görül'in inançlı bir insan olduğunu söyleyen Özen, Gürel'in Ayahuska adı verilen, halüsülasyon çayı kullanmadığını çünkü buna parasının yetmediğini de söyledi. "Ölüme en yakın deneyim" sunduğu ileri sürülen çayın fiyatı 1500 dolar. Hale Önel, Ece Gürel'in ormana ritüel için gitmediğini belirtirken, "Diyelim kendince bereket ritüeli yaptı. Annelerimiz de yapar. Biz bereket için ne yaparız… Biz bereket için yenibahar ile tuz kavururuz ocakta" ifadelerini kulanmıştı.

Ya tutarsa tuzağı

Peki, belirli bir eğitim olmayan sözde uzmanlar, zenginlik, inanılmaz manevi güç gibi sonu gelmeyen "hayali" beklentileri nasıl pazarlıyor? Üniversite mezunu, eğitim seviyesi yüksek kişiler, mantıksız bu vatlere nasıl inanıyor? Prof.Dr. Hakan Türkçapar, ntv.com.tr için bu soruları yanıtladı.

Türkçapar, eğitimli insanların bu tür yapılara neden rağbet etmesiyle ilgili "Eğitim seviyesi ne olursa olsun, insanlar büyük vaatlere inanma eğilimindedir" dedi. "İnsanlar özellikle belirsizlik, korku veya çaresizlik hissettiklerinde, hızlı ve mucizevi çözümler sunan yaklaşımlar cazip hale gelir" diyen Türkçapar, 'Ya tutarsa, ya gerçekse' düşüncesi bu inancı besler. Ayrıca, Plasebo etkisi nedeniyle bazı kişiler bu yöntemlerin işe yaradığını hissedebilir ve başkalarına da önerebilir. Ancak bilimsel temeli olmayan bu tür inançlar, özellikle ruhsal rahatsızlığa yatkın kişiler için ciddi riskler taşır" ifadelerini kullandı.

Dolandırıcı antisosyal tipler ve bu suç değil

"Bu tür uygulamaları yayan kişilerin bir kısmı kasıtlı olarak insanları kandıran, dolandırıcılık amacı güden antisosyal veya psikopatik eğilimler gösteren bireylerdir" diyen Türkçapar, "Bir kısmı ise gerçekten inandığı için bu yöntemleri savunur. En tehlikeli olanı, bu yöntemlere içtenlikle inanan ancak kendisi de psikolojik sorunlar yaşayan kişilerdir. Günümüzde sosyal medya platformları ile bu inançlar hızla yayılıp geniş kitlelere ulaşabiliyor ve insanları etkileyebiliyor" diye konuştu.

Türkçapar, İnsanların korku, üzüntü, şaşkınlık gibi yoğun duygusal durum yaşadıkları anlar büyük zaafları olduğunu belirtirken şöyle konuştu: "Bu tür duygular içindeki bireyler telkine daha açık hale gelir ve dolayısıyla bu tür sahte uygulamaların etkisi altında kalabilirler. Bu zayıf anlarda hızlı bir çözüm vadeden, umut veren herhangi bir uygulama kolayca benimsenebilir."

Ciddi psikolojik sorun yaratır üretir

Türkçapar, başlangıçta kişiye iyi geldiği sanılan yöntemler, özellikle ruhsal yatkınlığı olan bireyler için ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekerken "Özellikle psikoz riski olan bireyler, yememe, içmeme, konuşmama, dünyayla ilişkiyi kesme gibi aşırı ritüeller ile uyaran yoksunluğu oluşturup psikotik bir rahatsızlık yaşayabilir. Bu psikotik durum tetiklendiğinde kişide zemin var ise kalıcı bir psikotik rahatsızlığa dönüşebilir. Gerçek bilimsel yöntemlerden uzaklaşıldığında, kişisel zarar kaçınılmaz hale gelir. Sağlığı yerinde birinin bir spor uygulaması sorun olmayabilir ama belli bir rahatsızlığı ya da rahatsızlığa yatkınlığı olan birinin doktordan öneri almadan spor dahi yapmaması gerekir. Özellikle ruhsal sorunu ve yatkınlığı olan kişiler bu tür uygulamalardan daha çok zarar görebilir" dedi.

Vatandaşlar devletin bu konuya eğilmesini istiyorlar

Ece Güler'in ölümü sonrası bu konularda ortaya atılan iddialar ve tartışılan konular vatandaşları da tedirgin etti. Özellikle sosyal medyada insanlar, psikolojik sorunları olan insanların tehdit altında olduğuna işaret ettiler. Bu alanın sosyal medyada bir uyuşturucu gibi yayıldığına ifade ederken, önlem alınması gerekliğine işaret ettiler.