İkinci el eşyada Türkiye’de son yıllarda adeta altın bir çağ yaşanıyor
Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de tekstilde ikinci el altın dönemini yaşıyor. Lüks markaların da girdiği pazarın yükselişinde ana sebep alım gücü mü, sürdürülebilirlik mi tartışılıyor. Enflasyondaki yükselişle Türkiye’de ise ikinci elin yükselişi pastadan daha çok pay alıyor. İkinci el pazarının önümüzdeki 4-5 yıl içinde 2 kat büyümesi ve 77 milyar dolara ulaşması da bekleniyor.
İkinci el satış mağazaları, siteler ve uygulamalar giderek artıyor. Google’ın arama trendlerine bakıldığında özellikle enflasyondaki yükselişle birlikte bu gibi uygulamalarda aramaların arttığı görülüyor. Örneğin Google “ikinci el” arama trendlerinde 34 milyon 173 ikinci el nokta karşınıza çıkıyor. Sahibinden, Dolap, Letgo ve benzeri ikinci el uygulamaları çevrimiçi birçok ikinci el eşya satış pazarı karşınıza çıkıyor. İ kinci el kıyafetler, 2020 yılında bir kişinin dolabının yüzde 21'ini kaplarken bu rakamın 2023 yılına kadar yüzde 27'ye ulaştı ve 2024 yılında ise bu rakam çok çok aşıldı.
EKONOMİK KRİZE KARŞI SAVUNMA HATTI BİT PAZARI
Kimi uzmanlara göre kuşaklar arası tüketim kalıpları son derece değişkenlik gösterse de Z kuşağı özellikle Türkiye’de geçmiş yıllarda ikinci el kıyafet kavramını aile içinde büyükten küçüğe geçen bir kalıptan mağazalara uygulamalara taşıyor. Özellikle 2000 yılından sonra küreselleşmenin ve alım gücünün getirdiği bir tüketimin hâkim olmasının ardından artık enflasyonla düşen allım gücünde “Vintage” da olarak anılan ikinci el alışveriş son yıllarda yeniden öne çıkıyor.
Bir yandan da pandemi döneminde sosyal alanda daha izole olan büyük şehirlerde yaşayanların, kısa sürede tüketilen çocuk kıyafetleri için “sosyal yardım” alanlarının da kısıtlanmasıyla “satışa” geçtiği dikkat çekerken, 2021 sonrasında da yükselen fiyatlarla düşen alım gücü bir anlamda “değiş-tokuş” ya da “değerlendirme” haline dönüşüyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ENDİŞELERİ
Bir kot pantolonun üretimi için yaklaşık 10.000 litre su harcanırken, bir tişörtün üretimi için de ortalama 2.700 litre su tüketiliyor. Dünyada giderek azalan kaynaklar ve iklim krizleri tekstil sektörünün kaynak tüketimini sorgulatma halinde olurken, markalar sürdürülebilirlik açısından daha sorumluluk sahibi olmak zorunda kalıyor. Z kuşağı bu alanda daha sorumlu bir nesil olurken, markaların bu alanda yarattıkları algılar da satış stratejilerine de yansıyor.
YENİDEN TAMİRAT TADİLATA YÖNELİNDİ
Türkiye’de yine geçmiş dönemlerde sıklıkla kullanılan, tamirat, tadilat gibi işlemlere artık büyük markaların da yöneldiği görülüyor. Diğer yandan da alım gücündeki düşüş bir yandan marka algılar diğer yandan ikinci el alışverişi ünlü markalar kendi bünyelerinde oluşturmaya başlıyor.
GENÇLER İÇİN PARA KAZANMA PLATFORMU
Özellikle Z kuşağının ikinci eldeki talep artışı, sürdürülebilirlik olarak yorumlansa da Türkiye’de enflasyonun etkisi de büyük. Türkiye’de son yıllarda enflasyonla düşen alım gücü en çok genç nesli etkiliyor. Ortalama ücretlerdeki azalış, gençleri alternatif para kazanma alanlarına yöneltirken, teknoloji ile çok yakın ilişkisi olan Z kuşağı için ikinci el satış platformları hem para kazanmak hem de daha uygun fiyatlı kaliteli ürünlere sahip olmak amacıyla bir araç oluyor.
İKİNCİ EL ALIŞVERİŞTE BÜTÜN İLLERDE PAZARLAR KURULUYOR
Hemen bütün illerde ikinci el eşya satılıyor. 90’lar gençliğinin hatırladığı “vintage” ürünler satan birçok Pazar, pazaj vb. yerler internet dışında hemen bütün illerde kendini gösteriyor. Buralarda Beymen, Zara, H&M ve daha ünlü “fast fashion” moda markalarının kendi bünyelerinde reborn, pre-owned gibi isimlerle eski kıyafetlerin onarılması, temizlenmesi ve yeniden satışa çıkarılması gibi hizmetlere bırakıyor. Yanı sıra birçok önemli tekstil ve ayakkabı markası da ürettiği ürünlerin geri dönüştürülebilir olmasına daha çok dikkat ediyor.
ARAMALARDA İKİNCİ EL
Google’da Türkiye özelinde “ikinci el kıyafet” ve “ikinci el ayakkabı” aramalarının son yıllardaki artışı dikkat çekiyor. Buna yönelik uygulamaların da kullanıcılarındaki artış ve mağazaların da artık “lüks” arasında AVM’lere girdiği de görülüyor. Sadece ünlü markalar ikinci el alışverişe yönelmiyor. Sadece ikinci el ürünler satan mağazalar ve internet siteleri de giderek daha yaygın kullanılıyor.
Türkiye’de ikinci el alışveriş denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan bir olan Trendyol’un bünyesindeki Dolap, geçen yaz yayımladığı Sürdürülebilirlik Etki Raporu ile sektördeki gelişimi de ortaya koyuyor.
Dolap’ın son yayımladığı Sürdürülebilirlik Etki Raporu’na göre, platform sayesinde Türkiye’de her yıl 15 milyondan fazla ürün yeniden hayat buluyor. Yılda 50 milyon metreküp su, toplam 10 bin tonun üzerinde metal, plastik ve tekstil tasarrufu sağlanıyor ve önlenen sera gazı emisyonu ise 204 bin ton karbondioksit eşdeğerinde oluyor. Tüketiciler, ikinci el alışveriş uygulamalarını B planı olarak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla inceliyor. Aynı rapora göre, ikinci el kıyafetler, 2020 yılında bir kişinin dolabının yüzde 21'ini kaplarken bu rakamın 2024 yılına kadar yüzde 27'yi aşmış durumdab
İKİNCİ EL EŞYA SATAN SİTELERDE ORTA SINIF SATIYOR VE ALIYOR
İkinci el eşyalarını satışa çıkaran orta sınıf olarak nitelendiriliyor. Satış yapacak insanlar e-ticaret imkânlarını da değerlendiriyor. İnsanlar eskiyen kıyafetlerini çevrim içi ortamlarda veya kentin 2. el eşya satılar pazar veya pasajlarında değerlendiriyor. Özellikle dar gelirli orta sınıfa mensup insanlar hem eşyalarını satıyorlar hem de bu pazarlardan alış-verişlerini yaparak ihtiyaçlarını ekonomik biçimde gidermiş oluyorlar.
SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİ İÇİN
Enflasyon baskısı, hayat pahalılığı, alım gücündeki zayıflamanın yanı sıra sürdürülebilir bir ekonomi için ikinci el teşvik edilmeye de başlandı. Bazı uzmanlara göre ikinci el pazarı sürdürülebilir ekonomi eğiliminin ve kaynakların doğru kullanımına verilen önemin artması, çevreye duyarlılığın yaygınlaşması ve özellikle de son yıllarda Z neslinin ekonomiye daha fazla dâhil olması bu durumu gerçekçi hale getirdiği gibi hızlandırıyor. Bu özellikle Letgo ve Dolap gibi şirketler 2. Eli teşfik ediyor ve bu yönde pazarlama stratejileri belirliyorlar. İnsanların bir kısmı ise ikinci elin doğayı koruduğu düşüncesi ile ekonomik yetersizlikler arasında kararsız.
TÜKETİCİYİ İKİNCİ ELE İTEN 4 FAKTÖR
Ekonomik krizler, enflasyon baskısı ve alım güçlüğün yanı sıra insanları ikinci ele tüketimi azaltmak, lüks etkisini aşağı çekmek, dayanıklılık artışını sağlamak ve döngüsel yaşama katkı sağlamak olarak değerlendiriliyor. Tüketici eğilimleri araştırmalarına göre ilk defa ikinci el ürün satın alan 33 milyonun üzerindeki tüketici, bunun önümüzdeki birkaç yıl içinde yüzde 75’i aşacağı görüşünü de dile getiriyor. Buna bağlı olarak son yıllarda 2. el pazarı 2 kat büyüyerek 77 milyar dolara ulaştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.