Türkiye tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden birisi; 19 Şubat 2001 KRİZİ

Türkiye tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden birisi; 19 Şubat 2001 KRİZİ

Milli Güvenlik Kurulunun Çankaya Köşkü'ndeki şubat ayı toplantısında Başbakan Bülent Ecevit, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yaşadığı tartışma nedeniyle toplantıyı terk etti. Türkiye, tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden biriyle karşı karşıya kaldı

19 Şubat 2001'de MGK'da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit'in önüne Anayasa kitapçığı fırlattı ve Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden biri başladı. 19 Şubat 2001 Pazartesi günü Türkiye Siyasi ve Ekonomi tarihinin en karanlık günlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Aylardır Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında süren gerilim o gün patlama noktasına geldi. MGK toplantısı başlarken Sezer, Ecevit'in DDK'nın çalışmalarını eleştiren sözlerinden rahatsızlığını dile getirdi. Sezer, anayasal hakkını kullandığını vurgulaması üzerine dönemin Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan araya girdi ve 'O anayasayı bir de biz görelim, anlayalım' dedi. Sezer, Özkan'ın bu sözüne sinirlendi ve elinde tuttuğu anayasa kitabını Ecevit ve Özkan'ın önüne fırlattı.

'NANKÖR KEDİ'

Sezer'in bu tavrının ardından Ecevit ve Yılmaz toplantıyı terk etti. Özkan giderken Anayasa'yı aldı ve Sezer'in bulunduğu yöne geri fırlattı. Sezer'i Köşk'e kendilerinin çıkardığını hatırlatan Özkan, Cumhurbaşkanı'na sarfettiği "nankör kedi" sözü siyaset tarihine geçti. Başbakan Bülent Ecevit, kameraların karşısına geçti ve Sezer'in bu tavrının 'terbiye dışı bir üslupla' olduğunu söyledi: 'Cumhurbaşkanı yüzüme Anayasa kitapçığını fırlattı. Hüsamettin Bey de ben salondan çıkınca alıp ona doğru fırlatmış.'

Hüsamettin Özkan ise, "Milli Güvenlik Kurulu toplantısında olmaması gereken bir şey yaşandı. Cumhurbaşkanı'nın Başbakan'a yönelik üslubu hele hele Anayasayı fırlatır gibi önüne atması kabul edilir gibi değildi. Ben bu davranışın terbiyesizlik olduğunu söyledim" diyecekti.

BORSA DÜŞTÜ, FAİZLER FIRLADI

Olayın duyulmasından saatler sonra Türkiye tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden biri başladı. Kriz tam bu sırada doruk noktasına ulaştı. Borsa yüzde 14.6 düştü, repo faizleri yüzde 7 bin 500'e fırladı. Merkez Bankası'ndan yaklaşık 7.6 milyar dolarlık döviz çıkışı oldu. 3.5 milyar dolarlık net sermaye çıkışıyla döviz fiyatları ve faizler tırmanışa geçti. Kriz öncesi 670 bin TL olan dolar Nisan'da 1 milyon 161 bine tırmandı.

BİNLERCE KİŞİ İŞSİZ KALDI

İşsizlik oranı yüzde 11'lere, kentsel alanda eğitimli genç işsiz oranı da yüzde 30'ları bulmuştu. 2000 yılında 1 milyon 452 bin olan işsiz sayısı, 2001'de 450 bin artışla 1 milyon 902 bine çıktı. 2002'de ise işsizler ordusuna 510 bin kişi daha katılarak mevcut işsiz sayısını 2 milyon 412 bine yükseltti.

Sezer ile Ecevit bir hafta sonraki MGK Toplantısında bir araya geldi medya buzların eridiğini yazmasına rağmen aradaki mesafe kapanmadı. Ecevit rahatsızlığını dile getirmekten çekinmedi: "Odasına giriyorum. Anlatacaklarımı anlatıyorum. 10 dakika sürüyor. Sayın Cumhurbaşkanı susuyor. Ben de konuşkan değilim. Birbirimize bakıyoruz. Görüşme 20 dakikada bitiyor."

3 SEÇİM SONRA KRİZ BİTTİ

Hazine, Dünya Bankası'nda görev yapan Kemal Derviş'e teslim edildi. Derviş, 14 Mart'ta 'Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'nı açıkladı. IMF anlaşma yapıldı. Ekonomik kriz ve koalisyon içindeki anlaşmazlıklar, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin erken seçimde ısrarı üzerine Türkiye'yi yeni bir dönem sürükledi. 3 Kasım 2002'de yapılan seçimlerde koalisyon ortakları DSP-MHP-ANAP seçim barajını aşamadı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.