Ali Ulurasba

Ali Ulurasba

ANLAMSIZLIK KARŞISINDA GERİ ÇEKİLME: KENDİ KENDİNE SOSYAL TECRİT

ANLAMSIZLIK KARŞISINDA GERİ ÇEKİLME: KENDİ KENDİNE SOSYAL TECRİT

İlla her şeyin bir anlamı, bir öyküsü veya deneyimsel bir bilgi kaynağı olması gerekmiyor; yaşamanın bizzat kendisi bir anlam ifade ediyor zaten ancak hayatın anlamını yitirdiği zamanlar oluyor. Yaşamın sasılaştığı, yaşanan zamanın herhangi bir şey ifade etmekten öte heyecan verici canlı bir dokusunun bulunmadığı dönemler yaşanabiliyor. Bu dönemlerde intiharların arttığı bir vak’a. Bu dönemler daha çok geçiş dönemleri olarak kavramsallaştırılıyor.

Nereden neye geçiş dönemi?

İlerlemenin durduğu dönemlerde zaman donuyor ve ZAMAN donduğu yerde geçmiyor, ELASTİKLEŞİP SAĞA SOLA, İLERİYE VE GERİYE SÜNÜYOR SANKİ.

Hemen hepimiz bir başıboşluğun sarhoşluğunu yaşıyor muyuz gibi.

Düşmüyoruz ama ayakta da değiliz.

Yepyeni bir sürecin İÇİNDE GEÇİYORUZ her anlamda:

Maddi ve manevi hemen hiçbir şeyin bizi tatmin etmediği, yaşıyor olmaya tapınmaktan gözümüzün başka hiçbir şey görmediği;

Kendimizi beğenmekten ve sevmekten başka bir beğeni ve sevgiye yerin kalmadığı ama KENDİMİZE BU DÜŞKÜNLÜĞÜMÜZÜN de antidepresanların desteğiyle mümkün olduğu;

Göstermelik yaşarken, bize istediğimizi gibi bakmadıkları için görünmekten de tam anlamıyla zevk almadığımız;

Bir ürün olarak kendimizi sunduğumuz her platformdan alıcıların bize baktığında, bize dokunduğunda yaralandığımız ama bu acı hissin farkına vardığımızda artık yaralanmanın bağımlılık yaptığını anlamadığımız;

Kısaca şimdi ve burada olmak inanılması güç bir deneyim gibi geliyor bana.

Ne gündelik yaşamdaki bizi biz yapan rutinler tatmin ediyor bizi,

Ne gündelik siyaset,

Ne sadece Tanrı varlığına inanmak,

Kan kaybediyoruz ve tam da bu süreci yaşamak zannediyoruz gibi.

Bu bir geri çekilmeyi de beraberinde getiriyor; sosyal geri çekilme. Kalabalıklardan, hatta çok yakın olmamak üzere hemen bütün insanlardan; zorunlu olmadıktan sonra alış-verişe bilge gerek yok… Soysal tecrit sanki bir terapi gibi; öyle mi gerçekten veya böyle ne kadar yaşanır; yaşanabilir mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ulurasba Arşivi