Gündelik hayatta en önemli stres kaynaklarından birinin beslenme yani gün içindeki öğünlerimizde yediğimiz veya yemediğimiz yemeklerden kaynaklandığını söylersem ne düşünürsünüz? Ya da Konya mutfağı bir ruhsal detoks, zihinsel bir yenilenme sanatı desem abartmış mı olurum?

Sizlere strese karşı keten tohumu, yulaf ezmesi, yeşil yapraklı sebzeler, balık, kefir, badem, yeşil çay ve zencefil önerebilirim ama bunlar karın doyurmaz ve açlığınızı gidermez. Stres, gündelik hayat elbette son derece farklı sebeplerden dolayı gelişir. Özellikle yoğun iş hayatı, aile bireyleriyle ilişkiler, trafik, sosyal yaşam ya da diğer pek çok konu, stresin oluşmasına sebep olabilir. Modern hayatımızın bir parçası olan stresle başa çıkmak için sağlıklı beslenme programlarına ayak uydurabilirsiniz. Yanlış duymadınız. Vücudunuzdaki stres seviyesini azaltan bazı yemeklerden destek alabilir ve sakinleşebilirsiniz.

Muhtemelen size tartışmalı gelecek ve belki de itirazlar yükselecek yemek milliyetçiliği bağlamında ama artık günümüzde sınırlar geçirgenleşti, yemek konusunda da. Maraş’tan İngiltere’ye dondurma gittiği gibi Konya’dan da stresinizi azaltacak olan düğün pilavını neden veya etli ekmeğini ya da bamya çorbasını sipariş etmeyesiniz ve yemeğinizi yerken zihinsel ve ruhsal neden rahatlamayasınız.

Sanıyor musunuz ki beynimizdeki kimyasalları dengeye kavuşturan, stresi azaltan yiyecekler listesinin başında sadece omega-3 zengini somon, sardalye, ton balığı gibi yağlı balıklar, aminoasit ve magnezyum zengini, aynı zamanda mutluluk hormonu olan seratonin üretimini artıran muz geliyor.

GÜNLÜK YAŞAMDA TÜKETTİĞİNİZ BESİNLERİN STRES İLE İLİŞKİSİ

Günlük hayatta tükettiğimiz besinler, stres yüzdesini doğrudan etkiliyor. Yediğimiz ve içtiğimiz şeylerin bazıları, stresin azalmasına bazıları ise artmasına sebep oluyor. Örneğin işlenmiş besinler arasında bulunan şekerli gıdalar, kahve ve alkol stres seviyesini artırabildiği gibi omega-3 yağ asitleri, magnezyum ve antioksidan açısından zengin gıdalar, vücudun stres hormonlarına tepkisini azaltabiliyor. Bu sebeple kaygı ve stresi azaltmak için doğru beslenmek son derece önemli bir rol oynar.

Duygusal yeme veya duygusal beslenme günümüzün en önemli ve sağlık açısından üzerinde durulan bütüncül sağlıklı yaşam dinamiklerinden.

DOĞAL ANTİDEPRESAN: KONYA YEMEKLERİ

Yemek ve psikoloji işini böyle bağladığımıza göre Konya yemeklerinin hangi psikolojik rahatsızlığımıza iyi geleceğine geçmek gerekir. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki Konya düğün yemekleri sosyalleşmenin en temel pratiğidir. Dolayısıyla her düğün yemeği aynı zamanda bir dedikodu yapıp rahatlama, oğluna kız bulma, kızına damat bakma işlevleri görür, en başta. Herkese açık zengin bir sofradır; sokaktan geçerken bir düğün yemeği görüp de içeriye girerseniz size kimse bir ey demez, istediğiniz kadar yersiniz, hatta paket bile yapılır. Bu açıdan Konya düğün yemekleri insanların sosyal-psikolojik dünyalarına bir antidepresan etkisi yapar, kaçınılmaz olarak. Dolayısıyla Konya düğün yemekleri en başta sosyal fobinizi yenmenize ve iletişim bozukluklarından kurtulup iletiş kurmaya ve etkileşimde bulunmaya yardımcı olur.

Yanı sıra;

• Bamya çorbası anksiyeteye,
• Konya furun kebabı kaygı bozukluğuna,
• Konya etli ekmeği konsantre olamamaya, stresle baş edememeye,
• Kuşbaşılı küflü Mevlana pidesi depresyona,
• Etli yaprak sarması bipolar bozukluğa, düşük enerjiye,
• Konya tiriti inişli çıkışlı ruh halinizi durgun bir okyanusa çevirmeye,
• Erişteli yoğurt çorbası stresle, sanrılarla, paranoyaya, halisünasyonlarla başa çıkmaya,
• Konya arabaşısı ve arabaşı çorbası korku, endişe, suçluluk hissini atmanıza ve uyumanıza,
• Konya çebici obsesif kompülsif bozukluklara, düşmanlık ve şiddet hissinin oluşmamasına,
• Konya zerdesini üzgün, kararsız ve mutsuz hissetmelere,
• Höşmerim kaygı durum bozukluğuna iyi gelir.

Yemek yemek tamamen psikolojik bir eylemdir; elbette fiziksel olarak karnımızı doyurmak ayrı.

Bu çerçevede “stresten kurtulduk tamam ama ya kilo sorunu ne olacak mı?” diyorsunuz. Aslına bakarsanız kilo da strese bağlıdır. Artık çok fazla stresli, düşünceli, kaygılı olmayacağınız için kilo kaygılarını da bir kenara bırakacaksınız. Burada bahsettiğim bilimsel de olan “Duygusal yeme” konusudur. Şaka bir yana “yemek farkındalığı-yeme farkındalığı” önemlidir, hatta hayatidir.

Duygular ve yeme bozuklukları yaşamda karşılaşılan tatsız olaylar üzüntü, öfke, kaygı, sıkıntı ve kendini değerli görmeme gibi olumsuz duyguları beraberinde getirip, bireyin çevresine ya da kendisine zarar vermesine sebep olabilmekte. Yaşanan zorlayıcı durumlarda hissedilen duyguları düzenlemek için gerçekleştirilen yeme davranışı, birey için güvenli bir ortam oluşturmakta ve kısa süreli rahatlama sağlamakta. Birey içsel denetimini kontrol altında tutamadığı için yaşadığı zorlayıcı duyguyu aşırı yiyerek ya da kendisini yemekten tamamen mahrum bırakacak şekilde (ilişkisel ve fizyolojik doyum için) ihtiyaçlarını inkâr ederek gidermeye çalışmakta ya da tam tersini yapmakta. Dolayısıyla duygular ve yeme ilişkisi önemli bu açıdan Konya yemeklerini bir de bu açıdan deneyin, ilaçlardan kurtulun, iyi, sağlıklı bir yemek yemenin keyfini çıkarın; elbette diğer yöre yemekleri de…