Ali Ulurasba

Ali Ulurasba

O BAKIŞ VAR YA

O BAKIŞ VAR YA

Bakmayı güncel yorumuyla belki yeniden el ele almamız gerekecek. Öyle ya, bakış yorulur mu? Bakış, ölür mü? Bakış nasıl ölür? Bakışı kim ve neden öldürür? Bakışımızı kaybettiğimizde her şey çekiciliğini, cazibesini yitirir, bizimle yakınlığını paylaşmaz hale gelir.

Bir insanın acısına bakmak… Bir insanın sevincine bakmak… Bir insanın içine bakmak… Sadece bakmak… Bakmayı unuttuğumuzda görmek anlamını yitirir: Bakar kör.

Bakmak sadece bir eylem olmasa gerek. Partnerimizden diğer bütün sevdiklerimize, otomobilimizden, kuşumuza, köpeğimize kadar öznel veya nesnel, her şey için ayrı ayrı bir bakışımız vardır. Bu bakışın içeriğini baktıklarımız doldurmuştur ve tanımı da onlar aracılığıyla yapılabilir. Armudun sapı armudu, üzümün çöpü üzümü tanımlar ama o saplar ne armuttur, ne de üzüm.

Bakmak, bakışı metaforik olarak bir yöne çevirmek midir? Bakmak, armut ve üzümde olduğu gibi saplardan görmek midir? Bakmak, özellikle artık hızın neredeyse bir yaşam biçimi olduğu dünyamızda bir ekran kaydırmak mıdır?

Bakış, kolay elde edilen bir şey değildir, ancak kolay yorulur, odağını çabuk kaybeder ve kaybedilmiş bir bakışı yerine koymak neredeyse imkânsız hale gelir. Bakmayı yeniden hatırladığımızda artık birçok şey yerli yerinde değildir.

Bakmak, bakışı çevirmek değildir. Bakmak görmenin ilk basamağıdır. Göz yardımıyla varlığı algılamak, seçmek, onu diğerlerinden ayırmak, ona göz aracığıyla mesaj yollamak…

Bakmak, ilgilenmek, dikkat etmek, aldırış etmektir.

Bakmak, tanık olmak, şahit olmaktır.

Bakmak, farkına varmak, anlamak, kavramak, sezmektir.

Bakmak, gözlemektir.

Bakmak, kendini tanımaktır.

Bakmak bir tecrübedir.

Bakmak, bütün varlığımızı sevmeye veya nefret etmeye hazırlamaktır.

Uzatmayayım: “Çekici bulmuyorum” mu diyorsunuz? Belki ona bakmayı unutmuşsunuzdur. Yunus Emre’nin o son derece sade şiirinde şöyle bir satır vardır: Dursam seninle dururum, baksam seninle bakarım.

Uzun lafnı kısası olmaz: Bakarsan bağ olur, bakmazsan başkaları bakar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ulurasba Arşivi