KONYA HABER
Konya
Az bulutlu
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
41,2852 %0,24
48,8775 %0,44
4.883,77 % -0,02
Ara

Bir Cuma Günü Türkler Geliyor

YAYINLAMA:

1071...

Tarihin akışının değiştiği yıl.

Türklerin kutlu davasının merkezi olacak Anadolu'nun fethinin başlangıcı. Sultan Alparslan komutasındaki nice yiğit eratın, Bizans'ın yüreğine indirdiği gök pusatların, utku kokan nidaları.

Aslında Türkler Anadolu'ya nice zaman önce gelmişlerdi. Çağrı ve Tuğrul Bey'den bile önce. Ama bugünkü yazımda bundan bahsetmeyeceğim. İlerleyen günlerde çok tartışmalı olan ve hala aydınlatılamayan eski dönemlerde yani Eski Çağ dönemindeki Türk varlığının olup olmadığını daha genişçe bir zamanda yazmayı düşünüyorum.

Sultan Alparslan’ın bir düşü vardı. Bu düş, nice küffar elinde inim inim inleyen topraklara İslam'ın ve Türk’ün adaletini getirmekti. Bu öyle bir adaletti ki nice seneler nice zimmîlerin bile yüreklerinde kor bir ateş gibi özlemi duyulmaktaydı. Bugünde olduğu gibi.

Sultan Alparlan, Çağrı Bey'in oğullarından biriydi. Önce babasını sonra Sultan amcası Tuğrul Bey'i kaybetti. Ahali ve eratlar tarafından lafına itibar edilen, cesur ve merhametli bir komutandı. Aynı zamanda Horasan Emiriydi.  Tuğrul Bey ölmeden önce üvey oğlu Süleyman’ın Türk hakanı olacağını ilan etti. Süleyman aynı zamanda Alparslan'ın küçük kardeşiydi. Çağrı Bey'in vefatından sonra onun evdeşi ile töre gereği evlenip, Çağrı Bey'den olma Süleyman’a da üvey babalık etmişti Tuğrul Bey. Süleyman’ın kendiliğinden hükümdarlığı terk etmesiyle, Alparslan'ın karşısına Anadolu Selçukluların kurucusu Süleyman Şah'ın babası Kutalmış Bey çıktı. Sultan Alparslan’ın bir düşü vardı. Bu düş gereği hakanlığı ve sultanlığı alması hiçte kolay olmayacaktı. Nitekim Kutalmış ile girdiği mücadeleyi kazanarak, Rey şehrine, Miladi takvimin 1064 yılının ilkbaharını gösterdiği günlerde Sultanlığını ilan ederek girdi.

Epeyce zaman yaptığı akınlar başarıyla sonuçlandı. Adeta bir çığ gibi büyüyordu. Önüne çıkan tüm düşmanlarını bozguna uğratıyordu. Nisan 1071 yılına kadar birçok seferden muzaffer bir sultan olarak çıkmayı bildi. Artık usunda İslamiyet'e büyük zararı olan Fatimilerin kökünü kurutmak geçiyordu. Fatimileri ortadan tamamen kaldırabilmek için ordusuyla Mısır’a kadar ilerlemeyi düşündü. Önce Şam sonra da Musul üzerine seferler yaptı. Aman dileyen düşmana merhameti pek çoktu.

Kuzeybatıdan gelen bir tehlike belirdi... Rüştünü ispat etmek için büyük Anadolu seferinin başında bizzat olmak isteyen Romen Diyojen topladığı 200.000 kişilik ordusu ile daha önce kapıdan atamadığı Türkleri kesin olarak Anadolu'dan atmaya geliyordu. Nitekim Sultan Alparslan haberi alır almaz çıkacağı Mısır seferini yarım bırakmak zorunda kaldı. Yaşlanmış eratları terhis ederek üzerine gelen Bizans birliklerinin üzerine daha zinde kuvvetlerle çıkmayı planladı.

Tarih 26 Ağustos 1071...

Bir cuma günü...

Kızılelma uğrunda bir Sultan ve arkasında onun davasını dava bilmiş binlerce yiğit erat...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *