Bekir Salih KORKMAZ

Bekir Salih KORKMAZ

CILKINI ÇIKARMADIĞIMIZ NE KALDI?

CILKINI ÇIKARMADIĞIMIZ NE KALDI?

Dilimizde “cılkını çıkarmak” diye bir tabir vardır. Bir işi, sözü ya da eylemi özünden uzaklaştırıp anlamsız hale getirmek, onun değerini düşürmek anlamına gelir.

Millet olarak değerli, hoş, güzel ne varsa cılkını çıkarmayı, abartmayı, maksadından uzaklaştırıp içi boş hale getirmeyi çok severiz. Bu duruma pek çok örnek vermek mümkün. Mesela içinde ulunduğumuz mübarek Ramazan ayı.

Açlığın ve yoksulluğun halini anlama, yardımlaşma, Kur'an'a bir kat daha yönelme, ibadet hayatını canlandırma, sabrın güzelliğinin ve vaktin kıymetinin farkına varma gibi pek çok güzel hasletler barındıran Ramazan ayının da özünden uzaklaştığını üzülerek görüyoruz.

Her yerde Ramazan'a özgü süslemeler görmeye başladık. “Noel’de Hristiyanlar ağaç süslemesi yapar da biz Ramazan’da yapamaz mıyız” der gibi kapılar, koridorlar, sokaklar, caddeler süsleniyor, aydınlatılıyor. Oysaki Ramazan sokakları ışıklarla değil kendimizi güzel hasletlerle süsleme ayıydı...

Sadece eş dost akrabanın çağrıldığı iftar sofraları, zengin iftar menüleri olmadan Ramazan ayı olmaz sanılıyor. Üstelik misafirleri evde ağırlamak da zor gelir olmuş millete. Lokantalarda yapılıyor artık iftarlar. Yiyemeyip çöpe atılan yemeklerle hem de... Oysaki Ramazan israf ayı değil, nimetin kadir ve kıymetini bilme ayıydı...

Fakirlerin davet edilip bir de diş kirası adı altında sadaka verildiği iftarlar mazide kalmış. Bu akşam bir yoksulu ağırlasam demeyi geçtik, bir yoksula bir şekilde iftar ettirsem demek bile aklımıza gelmiyor. Ramazan gelince hangi yoksulun ihtiyacını nasıl gideririz diye organize olmak lazımken kendi aramızda iftar organizasyonları düzenliyoruz. Oysaki Ramazan yardımlaşma ayıydı...

Gazze'de Müslümanlar soykırıma uğrarken, sahursuz ve iftarsız oruç tutarken biz onların halini anlamak, derdiyle dertlenmek yerine iftarda ne yiyeceğimizin derdine düşüyoruz. Oysaki Ramazan yoksulun, açın, kimsesizin halini anlama ayıydı...

Bari Ramazan'ın cılkını çıkarmasaydık be...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Salih KORKMAZ Arşivi