Bekir Salih KORKMAZ

Bekir Salih KORKMAZ

En Kolay Yaptığımız Şey: Adam Harcamak

En Kolay Yaptığımız Şey: Adam Harcamak

Bin bir iyiliğini gördüğümüz insanı bir kötülüğünde ya da yapmadığı bir iyiliğinde hemen sileriz. Bin bir doğrusunu gördüğümüz bir hocayı da bir hatasında ya da beğenmediğimiz bir cümlesinde gömer, gözden düşürürüz. Keşke olmasak ama maalesef biz böyleyiz.

Konya’da bir zamanlar Tahir Büyükkörükçü, Mehmet Ulucan ve Derbent’li Mustafa Efendi arasında cami kürsülerinde hararetli tartışmalar olurmuş. Aralarındaki çekişmeden rahatsız olan Konya’lı bir heyet Aziziye Camii’nde Hacı Veyiszade Mustafa Hoca’ya gelerek şikâyet etmişler. Hocam, demişler, bu hoca efendiler arasındaki atışmalar zihnimizi bulandırıyor. Hangisine uyacağımızı, hangisinin dediğini yapacağımızı şaşırıyoruz bazen. Ne olacak böyle? Birbirlerine çok fena hücum ediyorlar.

Hacı Veyiszade Hoca Efendi cemaatin şikayetini dinlemiş ve şöyle söylemiş:

“Aman haa!.. Hiç birisi hakkında kem söz söylemeyin. Onların hepsi kıymetli insanlar. Onlar bu dinin hâdimleridir. Kolay yetişmiyorlar. Keşke onlar gibi daha çok evladımız olsa... Onlar bu dinin yiğitleridir. Her yiğidin bir yoğurt yiyiş tarzı olur. Aralarında tabi ki fark olacak. Bunları kafanıza takmayın. Kimin reçetesi size iyi geliyorsa onu uygulayın.”

Bir konuşmasında söylediği yüzlerce cümle içinden birini beğenmeyerek sildiğimiz, çöpe attığımız, düşman bellediğimiz, zararlı gördüğümüz, ehl-i sünnet ölçer aletimizle seviyesini ölçüp ehl-i bidat saydığımız, dışladığımız nice hocalarımıza karşı keşke Hacı Veyiszade çizgisinde durabilsek… Ömrünü ilme adayan, kolay yetişmeyen hoca efendilere karşı biraz hoşgörülü davransak…

Fetih Suresi’nde de istendiği üzere inkârcılara karşı kararlı ve çetin, birbirimize karşı ise merhametli olsak…

İslam akidesine açık bir şekilde aykırı söz ve eylem olmadığı müddetçe bırakalım da her yiğit istediği gibi yoğurdunu yesin. Eskiler “Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar”demişler. Yani “Hakikat ışığı fikirlerin çarpışmasından doğar.” Bırakalım da fikirler çarpışsın.

Bir büyük zata “İmam Gazali mi üstün İmam Rabbani mi?” diye sormuşlar. “Bu iki alim arasında kıyas yapabilmek için onlardan daha üstün olmak lazım.” cevabını vermiş.Bir kişi ya da durum hakkında söz söylemeden önce bir kendimize baksak… Haddimizi hududumuzu bilsek… Fikir sahibi olmadan önce bilgi sahibi olsak… Ne güzel olurdu değil mi?..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Salih KORKMAZ Arşivi