Konya'da Okulda Başörtüsü Dayatması… Bu cümle imam hatiplere alerjisi olan kesime ait medya organlarının yaptığı bir haberin başlığı aslında. Dün evlatlarımızı başörtülü diye okullara almayan, en temel insanî hak olan eğitim hakkını engelleyen güruh, şimdi de okullarda başörtüsü dayatması olduğunu iddia ederek ortalığı bulandırma derdinde. Olayın özeti şöyle:

Ahmet Hazım Uluşahin İmam Hatip Ortaokulu, 5. sınıf yabancı dil ve hafızlık sınıfları için öğrenci kabul sınavı yapıyor. Asil ve yedek kazanan öğrenci velileri ile toplantı yapılıp gerekli bilgilendirme yapılıyor. Çocuğu yedek öğrenciler arasında olan bir veli çocuğunun kaydolması halinde başı açık okuyacağını, kapanmak için yaşının küçük olduğunu söylüyor. Okul idaresi de buranın imam hatip olduğunu söyleyerek öğrencinin kaydolması halinde başörtü takması gerektiğini hatırlatıyor. Olay bundan ibaret. Veli akabinde CİMER'e şikâyet edip savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.

Her ne kadar yıllarca bu ülkede başörtüsünü çıkarmayı dayatsalar da kimse kimseye başörtüsü takmayı dayatmadı, dayatmıyor. Karma eğitim isteyen, çocuğuna din eğitimi aldırmak istemeyen veliler çocuklarını istedikleri okula gönderebilir. Üstelik gönderebilecekleri pek çok okul bulunmakta. Fakat velilerin haklı bir talebi ve temel ihtiyacı olan din eğitimini karşılamak da devletin başlıca vazifesidir. İmam hatip okulları bu ihtiyacı karşılamak için kurulmuştur. Çocuğunun kız-erkek ayrı okullarda okumasını, başörtüsü ve tesettür bilincine sahip olmasını, uygun bir atmosferde dinî eğitim almasını isteyenler çocuklarını bu okullara gönderir, göndermelidir. Bu hakkı hangi gerekçe ile olursa olsun velilerin elinden almak kimsenin hakkı da haddi de değildir.

Bu okullarda başörtüsü bilinci kazandırıldığını ve başörtüsü ile okula gelinmesi gerektiğini hatırlattığı için hakkında suç duyurusunda bulunulan ve valilikçe soruşturma başlatılan okul müdürü kardeşim Hasan Aslan yalnız değildir. Doğrusunu ve vazifesini yapmıştır. İmam hatip atmosferine uymak istemeyenler, çocuğunu kendi düşünce ve değerlerine uygun başka okullarda okutabilirler. “Çocuğum imam hatipte okusun ama başörtüsüne, kıyafetine, davranışlarına, karşı cinsle ilişkilerine karışılmasın, Kur'an'dan ezber yapmasın, dinî dersler görmesin” gibi saçma sapan düşünceleri olan veliler ve bu velilere destek olanlar imam hatip okullarını sıradanlaştırmak ve özünden koparmak istemektedir. Yöneticiler, imam hatip atmosferinin bozulmasına müsaade etmemelidirler.

İmam hatip atmosferinde;

*Kız-erkek ayrı okullarda/sınıflarda okur.

*Başörtüsü ve tesettür keyfî olamaz.

*Kur'an ve din dersleri akademik derslerden önemsiz değildir, bilakis daha önemlidir.

*Kulluk bilinci aşılanır.

*Kişi hem dünya imtihanlarına hem de ahiret imtihanına hazırlanarak çift kanatlı yetiştirilir.

Celaleddin Öktenler, Hacı Veyiszadeler, Osman Hulusi Efendiler bu okulları bu gaye ile kurmuşlardır. Bu gayeye aykırı davranan, bu atmosferi bozan ve bozulmasına müsaade eden herkes yarın Allah katında mesul olacak ve hesap verecektir. İçimizdeki ve dışımızdaki 28 Şubatçılara çanak tutulmamalı, imam hatip davasına hizmet eden erlere destek olunmalıdır.

Meselenin vahametini hâlâ kavrayamayanlar için imam hatip nesline ithafen kaleme aldığım Ulu Çınarın Gölgesinde adlı eseri okumalarını tavsiye ederim.