Sanatta Görüntü Kirliliği Olur Mu?
Klişe bir söz vardır. “Hayatta her şeyi sevmeyebiliriz, ancak her ne olursa olsun, sevmediğimiz kişi ve durumlara karşı saygıyı ve hoşgörüyü kendimizden eksik etmemiz de gerekir” diye…
Herkes bizim gibi düşünmeyebilir, aynı davranışlar sergileyemeyebilir. Bu durum biz gibi ya da bizlere yaşayış olarak yakın olmadığını düşündüğümüz kişilere karşı yargılayıcı bir tavır içerisine götürmemeli. Hoşgörü her daim yanımızda olmalı ki insan olarak herkese saygı duyalım.
Gel görelim bazen hoşgörülü olmaya kendimizi zorladığımız zamanlar olabiliyor. Bu konuda karşımızdakiler ile yaşadığımız kişisel problemler bir yana; asıl demek istediğim, bazı davranışlar bireyden çok toplumu yanlışa götüren bir minvalde olup, toplumun ahlaki zafiyetini aşağıya indirici bir yapıya sahip ise işte orada hoşgörülü olmak yerine “DUR” demek gerekiyor belki de…
“Sanat toplumun aynasıdır.” Sözü ne kıymetli… Ancak gerçek manada icra edilen şey sanat niteliği taşıyor ise sanat toplumun aynası olmakta. Günümüzde sanat adı altında ortaya çıkarılan birçok şey sizce de çöp kutusu değil mi?
Oysa sanatın amacı estetik unsurları içerisinde barındıran kıymetli eserler ile topluma fayda sağlamak iken, neden günümüzde çıkar sağlamak amaçlı bedenini metalaştırıp fütursuzca sergileyen ve bununla kendince farklık oluşturduğunu, yenilik getirdiğini zanneden daha fazla izlenme ve duyulma belki de manşet olma amacı taşıyan kişiler ile toksik bir niteliğe büründü?
Ya da bu sanat mı?
Cevabı sizlere bırakıyorum.
Sanata ve kişilerin yaşam şekline saygım var, ancak sanatın toplumumuzun yansıması görevine ve halka verdiği mesajlara dayalı görevinden dolayı bu tür yapıtlar ile işin çok farklı boyutlara ulaştığı kaygısını taşımaktayım. Bu kaygı, son dönemlerde ortaya çıkarılan ve sanatsal nitelik taşımayan bazı yapıtların piyasaya sunulması ile bizi kültürel erozyona, sanatsızlık çukuruna ve en önemlisi özellikle gençlerde ahlaki değerlerin basitleşmesi ve yozlaşmasına derinden götüreceği… Bu tarz şeylerin bizi yansıtmadığı, kültürümüz ve sanat anlayışımız ile bağdaşmadığını belirtmek isterim.
Kişiler bu yapıtları ile amacına ulaştı mı? Belki evet… Ama sanatı ve içini dolduramadıklarını ya da sanatın ne olduğunu tam manası ile anlayamadıklarını herkese göstermiş de oldular.
Benim bu yazıyı kaleme almam bile bu kişileri gündem haline getirmekte. Ancak söz konusu toplum ve ahlaki değerler ise bu yazıyı yazmayı ve insanlara rehberlik anlamında vesile olmayı bir borç bilirim.
Sanatta görüntü kirliliği olmaz. Amacı ise özümüzden koparılmış bir sunum ile maddi çıkar elde etmek değil, topluma birçok yönü ile fayda sağlamaktır.
Vesselam…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.