Merhaba sevgili okuyan,

Bu hafta astrolojiye dair teknik bilgi vermek istiyorum. Malum zor zamanlardan geçiyoruz, bu döneme dair söylenebilecek birçok şeyi söyledik. Artık yeniaylar ve dolunaylar arasında biraz astrolojiyi anlamanız için teknik bilgiler vermek istiyorum ki astrolojinin bir ilim olduğunu, fal olmadığını anlayabilelim.

 Astroloji; ruhani varoluşla beşeri varoluşun birleştiği nokta, sınır noktasıdır. Beşeri varoluş, bedenin ve çevrenin; ruhani varoluş ise vahidatındır yani kolektif alandan, evrensel alandan dünyaya şuurun kendisini indirgediği anda varlığın kim olduğunu, evrensel matrix içerisinde görebileceğimiz tek matematiksel fonksiyon astrolojidir.

Bireyin ruhunu algılamamız için en önemli noktalar;  varlık aslında kimdir, geçmişte kimdi, psikolojik yapısı nedir, gelecekte ruhu nasıl gelişecek, tekamüle gidiş yolu nasıl, nereye doğru büyüyecek ve bu esnada uyanışı kendi adına engelleyen ve buna yardım eden değerler ve yapılar nelerdir gibi sorularının cevapları astrolojide saklıdır. Astrolojik haritada; 12 burç, 12 ev, gezegenler ve açıların oluşturduğu kombinasyonlar, ruhun dünyaya indiği kolektif alanda kim olduğunu gösterir. Her birinin niteliği, niceliği vardır. Doğum haritası içerisindeki yapıları ev, gezegen ve açı kombinasyonu ile görebiliriz.

Gökyüzünün ağır ağabeyi, zamanın yöneticisi Satürn aynı zaman da karmanın da yöneticisidir. Satürn; bilinçli bilincin bittiği alandır ve sonrasında kolektif gezegenler gelir. Kolektif alandaki büyük enerjinin; yani Plüton’un sende nasıl tezahür ettiği; büyük evrensel sevginin yani Neptün’ün dünyasal sevgi Venüs’e nasıl dönüştüğü; nasıl evrensel veri bankasındaki bilgi yani Uranüs’teki bilgi sendeki Merkür’e yani algına nasıl indiğini gösterir. Fakat Jüpiter ve Satürn farklıdır. Bunlar zamanın efendisidir, zamanın içerisindeki tüm gerçekliği ve değerleri ortaya koyarlar.

Satürn: dünyaya neden geldiğini gösterir. Aynı zamanda yasa ve kanunu, toplumda kabul edilmiş değerleri, dünya girdabını, dünyanın bir nevi kafes oluşunu temsil eder. Zamanın yöneticisi, Kronos yani Satürn, gaz devidir,62 uyduludur. Boyut olarak 2.büyük gezegendir. Satürn, gözle izlenebilen en uzak gezegendir ve sınırları temsil eder. Buna vücudumuzun sınırları da dahil olduğundan insanderisi de bu gezegenin kapsamı dahilindedir. Soğuk ve parlak görünümü vardır. Satürn doğum haritasında yerleşmiş olduğu en iyi burç ve konumda bile problem yaratır. Düşük olduğu burçlarda ve zorlu açılarda hayat planında gelişme, çalışma, emek ister. Eğer emek vermezseniz o zaman destek vermediği gibi önünüze engeller hatta kısıtlamalar çıkarır. Tekamül gezegenidir. Farkındalığımızın artması için pek çok şeyi pathesis (acı yoluyla öğrenme) ile öğretir.

Satürn; bazı burçlarda kuvvetli ve olumlu kombinasyonlara sahiptir. İnsansı burçlar dediğimiz Hava grubu burçlarında (İkizler - Terazi - Kova) olumlu etkiler verir. Oğlak ve Kova’da çok iyi çalışır ki zaten bu burçların yönetici gezegenidir. Karşıt burçları Yengeç ve Aslan’da ise zararlı pozisyondadır. Haritanızda eğer Satürn retro ise olumsuzdur. Tekrar eden olaylar, karmik borçlar görülür. Bu karmik borçları ödemek için sizi sınava tabi tutar, engeller çıkarır ve ağır karmalar ile yüzleştirir.

Satürn, belirli noktalarda kaderin nasıl şekilleneceğini gösterir. Yavaş, soğuk, melankolik göründüğü için eski okültistler Satürn’den korkmuşlardır. Ayrıca kronometre ise ismi Satürn’den (Kronos) gelmiştir. Astrolojide; Yaşlılık, baba, büyükbaba, olgunluk, otorite konularını temsil eder. (Bazen haritada babayı gösteren Güneş olabilir, bazen de Satürn’dür.) Bunlara ek olarak da yaşlanmayı, yaş almakla da alakalı anlamları barındırır. Doğum haritasında yeniden doğuşu gösterir.

Satürn’ün olumlu özellikleri de vardır: Mitolojide çok önemlidir. Mesela Yunan’ların zaman tanrısı Kronos başlangıçta tarım tanrısıydı sonra da zamanı yöneten tanrı olarak temsil edilmiş ve yaşlanmayı yönetmiştir.  Babil ve Sümerde Ninurta; ölümü temsil ettiği kabul edilmiştir. Romalılarda ise Saturnus; Satürn+Kronos birleşimidir ve tarım tanrısı, medeniyetin ve sosyal düzenin, klasik hayatın kurucusu olarak temsile ediliyor ve tohum ekmek kelimesinden gelir. Romalılar aslında çok iyi açıklamışlardır

Satürn’ün sembolü Jüpiter’in sembolünün tersidir. İnsanın psişik yapısında Satürn ve Jüpiter karşıtlık olarak temsil edilir. Jüpiter bu hayatta genişleyeceğimiz ve büyüyeceğimiz yerleri gösterirken, Satürn ise kısıtlanacağımız, daralacağımız ve imtihana tabii tutulacağımız alanları gösterir. Satürn’ün bulunduğu ev ve burç kombinasyonları çoğunlukla psikolojik, kişisel kompleksler olarak ortaya çıkar. Jüpiter’in bulunduğu yerde insan enerjisini hevesli ve mutlu bir şekilde nitelendirirken; Satürn’ün olduğu yerde birey daha içe dönük, daha ciddi, disiplinli olma eğiliminde olup  daha kompleksli şekilde kendisini ifade eder. Aynı zamanda istikrar, sabır, kendine hakim olma ihtiyacını temsil eder.

Satürn’ün psikolojik ve spritüel astrolojideki temel fonksiyonu öz disiplin, öz kontrol kendini gerçekleştirme ve hayatın sorumluluğunu üstlenmedir.  Bireyin bulunduğu ev ve burç dizilimi ile beraber yaşanılan şekil verici disiplin ve süreçlerin ortaya çıktığını görürüz. Kendini kontrol etme yöntemleri gerçekçi, yapıcı düşünce gerektiren fikir verici tüm psikolojik süreçler hep Satürn’le alakalıdır. Satürn, bireyi ruhsal olarak dünyaya yeniden doğuşunu gösterirken burada bireyin ruhsal, duygusal anlamda hayatta kendisini nasıl göstereceğini, formüle edeceğini gösteren yapıdır. Benlik duygusunu geliştiren bir özelliği vardır. Olumlu ve zorlu açılar almadığında - güçlü olduğu burçlarda olduğunda; kendine özgüven, disiplin, ciddiyet, sabır, kesinlik, kusursuzluk, olgunluk, derin düşünmek, kendine hâkim olmak, analitik ve gerçekçilik, temkinlilik, yönetme yeteneği, başkalarını organize etme ve yönetme yeteneği, sadakat ve görev bilinci, yüksek iç gözlem, azim ve dayanıklılık, tutumluluk gibi güzel özellikler verir. Retroda olduğunda ise bireyin geçmiş yaşamlardan getirmiş olduğu dersler var, fakat bu yaşamda yapması gereken ise artık bu aldığı dersleri uygulamasıdır.

Satürn’ün psikolojik astrolojideki en önemli fonksiyonu; insanın kendi hayatının otoritesi olmasını ve bu otoritenin nasıl gerçekleşeceğini göstermesidir. Birey için yaşam kendini nasıl gerçekleştirecek, iç ve dış dünya arasındaki bağlantıyı nasıl kuracak sorularını cevaplar. Satürn, haftanın Cumartesi gününü yönetir; dinlenmek ve tatille alakalıdır. Dünya üzerinde tezahür ettirdiği bağlantılı meslekler vardır, bu insanlar: tarım, kağıt endüstrisi ile uğraşabilirler; mezarcılar, saatçiler, zamanla uğraşanlar, mimarlık, inşaat, dericilik, tarihçiler Satürn bağlantılı mesleklerdir. Bu tezahürü dünyaya yansıtan bitkiler de vardır ki bunlar; arpa, çavdar, kayın ağacı, kızıl ağaç, alıç, yaban eriği, kantaron, mezarlık ağacı, selvi ağacı, köknar cinsi tüm ağaçlar ve çam ağacı Satürn’le bağlantılıdır.

Satürn’ün renkleri siyah, gri, koyu kahve, bazı koyu maviler ve kurşun rengidir.  Elementi ise kömür, kurşun, cüruf ve ağır metalik maddelerdir. Koruyucu taşı ise; Safirdir. ( Mavi safir, siyah safir.) - Zayıf Satürn’ü olan kişiler bu taşları enerjiyi yükseltmek için kullanabilirler).

Satürn, Jüpiter’in tam tersine hayal kırıklıklarına neden olarak ve daha fazla sorumluluk yükleyerek insanı disiplinli olmaya zorlayan gezegendir. Hayatın öğretilerini Satürn aracılığı ile alırız, bir öğretmene bu sebeple benzetilir. Dersleri çok serttir ve bu disiplinli dersler bizleri başarıya götürür. Düşünce, konsantrasyon, süreklilik, somut ödüller, sebat, hırs ve verimlilikle alakalı gezegendir.

Tedbirli olmayı ve bu şekilde hayatta başarının nereden geleceğini bize gösterir. Asla kestirmeden gidilmesini istemez Satürn, tersine emekle başarmayı ister. İşin içerisinde Satürn olduğu zaman, hiçbir şey Kolaylıkla elde edilemez.  Her zaman bulunduğu ev ve burç kombinasyonları kendimizle yüzleşmemize ve yüzleşerek hayatımızda yeni yollar açmamıza ve buradan sonra tekâmül etmemize neden olur. Zor ve acılı bir gezegendir ve içsel pathesis ve manevi acılarla gelişip büyümemizi sağlar.

Satürn’ün her zaman hayatınıza farkındalık getirmesi dileğiyle..

Sevgiler…