D. Emin Bilge

D. Emin Bilge

Anne babaları yöneten çocuklar

Anne babaları yöneten çocuklar

Günümüzde bazı ailelerde çocuk ve anne babanın rollerinin değiştiğini görürüz. Çocuklar anne baba, anne babalar çocuklarının hizmetinde koşmaktalar adeta. Yaklaşık kırk yıllık öğretmenlik /yöneticilik hayatımda, çocuklarının her istediğini merhamet ve başka gerekçelerle yapan, sonunun nereye varacağını düşünmeyen anne babaların çocuklarına çok zarar verdiklerini gözlemledim. Anne babalarına her dediklerini yaptıran çocuklar, gençler hem okulda hem de günlük hayatlarında başarısız olmaktadırlar.

Küçük yaşlarda her dediğini ailesine yaptıran, markette ağlayan, bağırıp çağıran çikolota ve oyuncak almadan çıkmayan, evde ailenin dediklerini yapmayan çocuklar anne babalarını yönetir olmuşlardır. Çocukların her istediğini ihtiyaçlarını anne babaları karşılayınca, çocuk bunun hep böyle olmasını ister. Anne baba da adeta çocuğun elinde hizmetçi gibi olur.  

Anne babaları yöneten çocuklar

Çocuklar anne babanın dediğini yapmazlar, anne baba çocukların dediklerini yapar hale gelmişlerdir. Bu tip çocuklara küçük yaşlarda sorumluluk kazandırılmayınca, çocuklar okul hayatında ve gençlik döneminde de  anne babalarına her dediklerini yaptırırlar ve sonuçta başarısız olurlar.

Bazı aileler çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek için çok aşırı korumacı olurlar. Çocuklarının  hayatta  hiçbir zorlukla karşılaşmasını istemedikleri için onların  her türlü işini kendileri yaparlar. Bu tip ailelerde aile çocuğun yapması gereken şeyleri yapar, çocuk adına düşünür, çocuk adına yapar, onun ödevini yapar, onun işini yapar...

Aslında bütün bunlar iyi niyetle yapılan önemli  bir eğitim hatasıdır. Çocuğun geleceğine zarar vermektir. Böyle ailelerin çocukları beceri kazanamazlar, her zaman bir yardımcıya ihtiyaç duyarlar. Çocuklarda ve gençlerde  özgüven gelişmez, tembel olur, nasıl olsa bir yapan vardır. Yapmak istese de yapamaz çünkü cesareti yoktur. Hiç düşüp acı çekmemiştir ve düşünce kendisi kalkmamıştır.  "Çocukta ben yapamam" duygusu oluşur, çocuk kendisini yetersiz, güvensiz hisseder ve ailesinin yardımı olmadan, onlarsız bir şey yapamaz.

Çocuğa küçüklükten sorumluluk verilmeli. Küçüklükten sorumluluk verilmezse çocuk güven kazanamaz, çocuğun kendine duyduğu güven giderek zayıflamaya başlar. Küçükken çocuğuna hiçbir sorumluluk öğretmeyen, vermeyen bazı anne babalar, çocukları ileriki yaşlarda sorumluluk almayınca tepki gösteriyorlar. Halbuki suç anne babalarındır, çocuklarına düşünce kendisinin kalkmasını ve kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğretmediler.

Anne babaları yöneten çocuklar

Aşırı izin verici anne babalık davranışı yanlıştır. Anne babalar, çocuklarına sınırsız bir özgürlük tanıyarak onun her isteğini yapıyorlar. Ben görmedim, çocuğum görsün; ben gezmedim, çocuğum gezsin' diyerek çocuklarına iyilik yaptıklarını sanıyorlar. Halbuki  farkında olmadan, çok sevdikleri evlatlarının gelişimine zarar veriyorlar.

Çocuğun ilk öğrenmesi, ilk sorumluluk kazanması ailede başlar. Bu nedenle anne babanın davranışları çok önemlidir.  Çocuğa ilk olarak kural koyma, sınırları belirleme ailenin görevidir. Aşırı otoriter olmak nasıl yanlışsa, aşırı hoşgörülü davranmak, sınırsız özgürlük de yanlıştır.

Çocuğunuzun ağlamasına dayanamadığınız için onun yanlış olan  isteklerini yapıyorsanız, her istediği oyuncağı alıyorsanız, telefonu ve iPad’ı elinden alamıyorsanız çok geç kaldınız çok.... Artık çocuğunuz anne baba olmuştur, siz onun emrindesin, ne isterse yapacaksınız...

Her  anne baba, evladını elbette çok sever, onu korumak ve geliştirmek ister. Bu durum, anne baba olmanın gereğidir. Her ailenin çocuğu, kendine özel ve güzeldir. 

İnsan sevdiğine zarar verir mi? Akıllı insan vermez elbette. Ama bazen akıllı insanlar da hiç farkında olmadan zarara verirler hem de canları olan, hatta candan öte evlatlarına zarar verirler.

Anne babaları yöneten çocuklar

Bu nasıl oluyor diye hemen aklımıza gelebilir. Anne babalar çocuklarını çok korumacı olursa çocuklarının her dediklerini yaparlarsa, masallarda olduğu gibi gak dediğinde et, guk dediğinde ekmek verirlerse, bir dediğini iki etmezlerse çocuklarına büyük zarar verirler.

Birkaç örnek verelim :

Çocuğun ödevini anne babanın yapmasıyla,

Okul sistemini, okulu ve öğretmenlerini suçlayarak,

WhatsApp  grupları kurup öğretmen üstünde baskı yaratarak,

Çocuğun her dediğine inanıp öğretmeni suçlayarak,

Arkadaşlarını suçlayarak,

El bebek gül bebek büyüterek,

Yaşına göre değil de, küçük bir çocuk gibi davranıp gelişmesini engelleyerek,

Disiplinsiz yetiştirip, hiçbir sınır koymayarak,

Anne babanın çocuğa karşı davranışlarında hemfikir olmayıp, birini yaptığını diğerinin  bozmasıyla,

Aşırı izin verici, aşırı korumacı olarak,

Kendi yapamadıklarını çocuklukta yaşayamadıklarını, “Ben yaşamadım/yapamadım çocuğum yapsın/yaşasın...” düşüncesinde olarak,

Umursamaz olarak,

Yanlışlara, hayır diyemeyerek,

Hep kendi çocuklarını haklı görerek,

Küçükten iyi eğitmeyerek, her dediğini yaparak

Empati, merhamet, yardımseverliği beraber yaşayıp, örnek olamayarak   öğretmeyerek,

Sorumsuz yetiştirerek,

Çocuklarına nerede evet, nerede hayır demeyi bilip uygulamadıkları için...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D. Emin Bilge Arşivi