Çocuğumuz Ruhen ve Bedenen Yetişsin
Canımız, ciğerimiz, kısaca her şeyimiz olan çocuklarımızı elbette en güzel şekilde yetiştirmek isteriz. Çocuklarımızın ailesine, topluma vatana millete faydalı olmalarını isteriz. Onlarin iyi bir çocuk, iyi bir insan olmasını isteriz. Onlar gözümüzün aydınlığı, ülkemizin, dünyamızın geleceğidirler.
Ormandaki ağaçlar, bitkiler, otlar bakımları olmadığı için kendiliğinden büyürler veya kururlar. Onların yetişmeleri, sağlıklı büyümeleri, verimli olmaları için insan eli değmeli.
Canlılar içinde en geç büyüyen insandır. Gelişigüzel büyümek değil, sağlıklı büyümek yani yetişme önemlidir. Çocuk kendiliğinden büyümez, kendiliğinden büyürse hem gelişmez hem de çevresine zararlı olur. İnsan yetiştirmek en zor olandır. Çocuk büyür ama yetişmesi/yetiştirilmesi zahmetlidir. Saldım çayıra, mevlam kayıra düşüncesi ile çocuk yetişmez.
Hayatta en önemli iş çocuk yetiştirmektir. Özellikle çalışan anne babaların işi çok zordur. Çok fedakarlık yapmalılar, çok sabırlı olmalılar. Çocuklar büyük ailede yani anne, baba, hala, teyze, amca, yenge bir birarada olursa daha kolay yetişir.
Ağaç yaşken eğilir atasözümüzü kendimize örnek alarak çocuklarla küçük yaştan itibaren güzellikleri yaşlarına göre güzelce anlatılmalı ki, onların zihinlerine küçük yaşatan itibaren güzellikler yerleşsin.
Özellikle 0-6 yaş döneminde zihinsel gelişim çok önemli olduğu için aileler çocuklarıyla bol vakit geçirmeliler. Şimdi anne babaların çoğu çalışıyor stresli bir hayatları var. Çocuklarla duygusal bağ kurmalı ve zaman ayırmalılar. Çocuğun ailesi Tv. ve digital oyunlar olmamalı.
Çocuğun anlayabileceği şekilde yaşına uygun olarak başta Peygamberimiz (sav) olmak üzere, diğer peygamber kıssalarını, tarihi kahramanlarımızı, şehitlerimizi tanıtıp öğretmelisiniz. Peygamberimizin çocuk sevgisini, yardım etmesini, çocuklara, gençlere, ihtiyarlara davranışını, fakirlere yardımını, hayvan sevgisini, şefkatini vb. anlatılmalı.
Çocuğun kalbine Allah, peygamber, anne baba, vatan, millet, bayrak, komşu akraba, büyük, küçük vb. sevgileri küçükken konulmazsa, yarın büyüdüğünde öğretilmesi zordur. “Küçüktü kıyamadım, büyüdü yenemedim.” durumu yaşanır.
Eğitim ve öğretimin yanı sıra çocuğa güzellik ve çirkinlikleri anlatmanın en iyi yolu ailenin o konuda örnek olmasıdır. Kötülükleri de güzelce anlatarak ve mümkün mertebe göstererek izah etmek lazımdır.
Çocuklara, yaratılmışları Yaratan’dan dolayı sevme öğretilmeli. Peygamberimiz (sav), ’’insanların hayırlısı insanlara faydalı olandır’’ buyurur. Bize Türk ve Müslüman kimliği kazandıran dilimiz ve dinimiz çok iyi öğretilmeli. Dini ve milli kimliğimizi oluşturan değerler küçük yaşta öğretilmeli.
Çocuk yetiştirmek aynı zamanda her anne babanın kendilerini eğitmesi anlamına da gelir. İyi bir evlat için önce kendileri yanlışlardan vazgeçmeli ve gayret gösterilmeliler.
Çocukların bazı küçük yanlış sözlerine ve davranışlarına ağır cezalar verilmemeli. Ceza verirken ölçüyü kaçırmamalı. Onların da onurlarının olduğunu ve onurlarının kırılmaması gerektiği unutulmamalıdır.
Kardeşlerin birbirlerine hakaret etmelerine ve kavga etmelerine izin verilmemelidir. Onları birbirlerine rakip haline getirmeyip aralarında sevgi ve saygıyı geliştirmeli.Hatalarını sayıp dökmek yerine onlara sorumluluklarını hatırlatmak gerektir.
Sosyal faaliyetlerde bulunmasına imkân sağlanmalıdır.Spor ve müzik konusunda teşvik edilmeliler. Hz. Ali (r.a): “Çocuklarınızı kendi yaşadığınız zamana göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştiriniz.” sözü ailelere örnek olmalı.
Başkasının malına göz dikmenin, doğru olmadığını, “hak” kavramının önemini, helal kazancın gerekliliği iyi anlatılmalı.
Çocuklarıın her istedikleri yere, kontrolsüz bir şekilde, gitmelerine izin verilmemeli. Ne yaptıklarını ve kimlerle olduklarına dikkat edilmeli ve bilinmeli. Çocuklara yapmaları ve yapmamaları gereken şeyler yaşlarına ve anlayışlarına göre küçük yaşta anlatılmalı. Çok baskı nasıl zararlıysa, çok geniş olmak da zararlıdır. Aileler çocuklarına güvenmeli ama kontrolü de elden bırakmamalılar. Bulundukları yerleri araştırarak onlarla yakından ilgilenmeliler.
Ebeveynler çocuklarıyla yaptıkları anlaşmalara her zaman uyarak sorumluluk örneği olmalılar. Unutmayın, çocuklar verdiğiniz sözü ve yaptığınız hataları unutmazlar. Onlar sizin her hareketinizi izleyip, örnek alıyorlar ve sizi taklit ediyorlar.
Çocukların bilerek veya bilmeden istemeyerek yaptığı hatalarını görünce hemen cezalandırmamalı. Yaptıkları bazı küçük hataları görmemek gerekir. Yaptıkları yanlışı ve zararlarını güzelce anlatmalı, onlara empati yapmasını söylemeli, ikna ederek hatalarını düzeltmeleri sağlanmalı. İyi bir iş yaptığında da takdir ederek, iyilik ve güzellikleri alışkanlık haline getirmeleri sağlanmalı.
Aile içi problem yaşandığı zaman sakın onları aranızdaki problemlerde aracı yapmayın ve onları sorunlarınıza dahil etmeyin. Sonra ileride telefisi imkansız yıkımlara sebep olabilir.
Çocuğa örnek alacağı şahsiyetler iyi seçilmeli, onların hayatları anlatılmalı, filmlerini seyretmeliler. Kahramanlık, cesaret, yiğitlik, doğruluk ve mertlik timsali kişileri örnek olarak gösterilmelidir.
Helal kazancın, doğruluğun, adaletli olmanın, saygının, sevginin, yardımlaşmanın, merhamet vb. güzelliklerin önemi örnekler verilerek anlatılmalı. Başkasının malına göz dikmenin, “hak” kavramının önemi, helal kazancın gerekliliği iyi anlatılmalı. Haksızlığın, yalan söylemenin, hırsızlığın ve her türlü ahlaksızlığın zararları anlatılmalı.
Çocuk aynı zamanda ailenin dünyadaki sınavlarından birisidir. Nasıl onların hayattaki sınavlardan başarlı olması isteniyorsa, onlara iyi ahlak kazandırarak, dini, milli ve ahlaki değerleri öğretmek ailenin görevidir.
ÇOCUĞUN ÖDEVİ
Çocuğunuzun ödevine yardım edin ama, sakın siz yapmayın. Sonra bu hem sizde hem çocukta alışkanlık halini alır.
Emekli olduktan sonra yaklaşık iki yıldan fazla bir süredir her gün yakınımızdaki göle gider çevresinde dolaşır ve oradaki ördeklere, karabataklara, martılara ekmek atardım. Yanımdan geçen Danimarkalılar çok zaman selam vererek, gülümseyerek memnuniyetlerini belirtiyorlardı. Geçen hafta üç kadın akşam üstü göl etrafında dolaşırken yem verdiğim görünce yanıma yaklaşıp yaptığımın yanlış olduğunu söylediler. Şaşırdım, iki yıldır her gün gelip bunlara ekmek verdiğimi söyledim. Niçin yanlış anlatır mısınız dedim. Ördekler hazır ekmek bulup yiyince şişmanlarlar, tembelliğe alışırlar ve sağlıkları bozulur. Kendileri arayıp solucan ve benzerlerini bulurlar. Beslemek istersen tahıl ve cinsleriyle besle dediler. Eve gelip internetten araştırdım, kadınların dedikleri tamamen doğru. Bundan da ders alarak tekrar edelim ki :
Çocuklarımıza yardım edelim ama, ödevlerini yaparak onları tembelliğe alıştırmayalım, kendi gayretleriyle başarsınlar ve kendi ayakları üstünde durarak daha başarılı ve daha mutlu olsunlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.