D. Emin Bilge

D. Emin Bilge

Eğitimde Disiplin

Eğitimde Disiplin

Günlük konuşmalarımızda disiplin kelimesi sık sık yer alır. Askeri disiplin, disiplinli aile, disiplinli baba, disiplinli okul, disipinli öğretmen vs. Yabancı kökenli olan bu kelime, dilimize çok güzel yerleşmiştir.

Peki ama nedir bu disiplin kelimesinden anladığımız? Genelde sertlik, kurallara harfi harfine uymak, taviz vermemek, bağırıp çağırmak olarak anlarız. Maalesef bu yanlıştır. Eğitimde disiplinden anlaşılan veya anlaşılması gereken;  “güzel davranışlar kazandırmaktır.” Alışkanlıklarımız olumlu veya olumsuz olarak birdenbire değişmez değişimler uzun zaman alır.

Çocuğumuza vereceğimiz disiplin korkuya dayalı disiplin değil, sevgiye ve sorumluluğa dayalı disiplin olmalı. Sorumluluk bilincini aşılayıp onu yerleştirirsek o verimli ve kalıcı olur.

Beğendiğim bir eğitim metodu tarifi var: “Eğitim; avucumuzdaki kuşa benzer, çok sıkarsak öldürürüz, gevşek bırakırsak avucumuzdan kaçırırız.” Zaten güzel dinimiz de her zaman ve her yerde orta yolu tavsiye eder, yani ılımlı olmayı tavsiye eder. Güzel davranışlar kolay kazanılmaz,  çok uzun zaman alabilir ve kalıcı olurlar.

Güzel davranışları kazandırma çalışmalarımızda sabırlı ve kararlı olmalıyız.  Örneğin çocuğumuz saat 20.00’de yatak odasına gidecekse üç gün saat 20.00’de gönderip 4.gün kuralı bozup gezmeye gider, geç vakitte gelir ve çocuktan daha ertesi gün yine  aynı saatte uyumasını beklememeliyiz. Çocuğumuza uyumadan önce 3-5 gün kitap okur,  aradan 15-20 gün geçer tekrar bir iki gün yine okur ve yine ara verirsek kitap okuma veya dinleme alışkanlığı kazandıramayız.  Dişlerini 3-5 gün fırçalatır daha alışkanlık kazanmadan bırakırsak yine fiyasko ile sonuçlanır.

Anne-babaların aldığı kararları yerleştirdikleri veya yerleştirmek istedikleri kuralları diğer aile fertleri bozarsa yine verimli olmaz.  

Çocuklar çevresinde gördüklerini, yakınlarını, çok sevdiği kimseleri örnek alırlar. Özellikle en çok gördüklerini, beğendiklerini ve kendilerini etkileyenleri örnek alıp onlar gibi olmak isterler. Onlar gibi giyinmek, onlar gibi konuşmak, onlar gibi yaşamak isterler. Çocuğumuzu televizyon vb.eğitirse o zaman film kahramanlarını veya cılkı çıkan sulandırılmış programlardakileri örnek alırlar. Yani işin özeti; ne ekersek onu biçeriz.

Büyüklerden beklediğimiz davranışları ve olumlu tepkileri çocuklardan beklememeliyiz. Zararlarını çok iyi bildiğimiz halde biz büyükler bile bazı kötü alışkanlıklarımızı zor terkediyoruz.

Çocuklarımızın tepkilerinden endişelenip yılmayalım. Ağaç ve çiçek yetiştirmek bile zordur. Mevsiminde dikeceksin, güzel bakacaksın, hangi toprakta hangi bitki yetişir bunları bileceksin ve ona göre gerekeni yapacaksın ki, verim alabilesin. Hele çocuk yetiştirmek ne kadar sabır isteyen bir iş. Her denileni yapan çocuk, tepki vermeyen çocuk çok iyi çocuk değildir.  Tepki vermeyen çocuk çok normal değildir.

Çocuklarımıza disiplin yaratacağız derken sakın onlardan uzak olmayalım. Onlarla ortak kararlar alarak problemlerimizi çözelim.

Çocuklarımıza davranırken büyük insanmış gibi davranalım.  Onların fikirlerine önem verelim. Ama onlardan büyük insan davranışı beklemeyelim.

Çocuk eğitiminde teşvik, tehditten daha iyi sonuç verir.”  İbn-i  Sina

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D. Emin Bilge Arşivi