Ödev yardımı mı, ödevini yapma mı?
Ödev konusu eğitimcilerin, ebeveynlerin hemfikir olamadıkları bir konudur. Bazı eğitimciler ve ebeveynler ödeve karşı çıkarlar. Çocuklar ise genelde zaten ödev sevmezler.
Bizim kuşak hatırlardır, ilkokulda okurken öğretmenlerimiz 15 tatili zehir ederlerdi bize. Sarı matematik defterlerimiz çok çok kalitesiz, yazıyı silerken yırtılırdı. O deftere ikişer ikişer 1.000’ e kadar yazardık. Üçer üçer 2.000’e kadar yazardık. Beşer beşer 3.000’e kadar yazardık. Matematiği böyle öğretirdi, eğitimi böyle sanırdı öğretmenlerimiz. En büyük gezimiz okulla komşu köye gitmekti. Şimdiki çocukların sahip oldukları imkânları görüp yaşıyoruz hepimiz... İnşallah daha iyi imkânlara kavuşurlar ileriki yıllarda.
Anne ve babalar için ödev konusu sıkıntılı bir durumdur. Birinci ve ikinci sınıflarda genelde ödev verilmemeli, verilse de çok az verilmeli. Çocuğun sınıfı yükseldikçe ödev artırılması daha uygun olur. Danimarka’da ilk üç yıl neredeyse ödev verilmez. Kademeli kademeli artar. Çocuk okuldan nefret ettirilmez. Zaten çocuklar okullarını çok severler. Hep başarısını okuduğumuz Finlandiyalı çocuklar daha başarılılar ama, Danimarkalı çocuklar okullarını onlardan daha çok severler.
Ödev; öğrendiklerini tekrar etmesi, bir sonraki derse hazırlanması, öğrendiklerini değerlendirebilmesi ve derse karşı sorumluluk kazandırma amacıyla verilir. Bazı öğretmen ve veliler de çocuğun aşırı yorulmasına, dersten soğumasına ve isteksiz yaptığı için okuldan soğumaya yol açtığı için ödeve karşıdırlar.
ÖDEVLERE YARDIM ETMEK
Kaş yapacağım derken göz çıkarmayın. Yorgun ve stresli iken sakın yardım etmeyin. Çocuğunuz hemen anlamazsa gergin olursunuz, tahammülsüz, sabırsız olursunuz ve çocuklarınıza yanlış davranırsınız. O zaman da kaş yapayım derken göz çıkarırsınız, attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değmez. Ödev yaparken aileler genelde stres yaparlar. Anne babalar çocuklarına yardım ederlerken çocuklarının geç anlamaları ailenin zoruna gider.
Çocukta öğrenme isteğini oluşturmanız gerek. Eğer bu istek oluşmazsa, veliler hatırlatmazsa, kontrol etmezse, yardım etmezse çocuk ödev yapmıyor. Çocuğunuz size soru sorduğunda, yardımcı olun, yol gösterin ama ödevini siz yapmayın.
ÖDEV YAPMA ALIŞKANLIĞINI NASIL KAZANDIRILIR
“Ödevini yap” demekten yorulan ebeveynler, bu konuda çocuklarıyla zaman zaman çatışmaya girerler.
Bazı çocuklar öğretmenin verdiği ödevleri okuldan geldikten kısa bir süre sonra yaparlarken, bazıları tembellik yaparak yapmak istemez. Bu da haliyle özellikle çalışan yorgun olan anne babayı çileden çıkarır.
Anne babalar çocuklarına sabırla, kızmadan, kırıp dökmeden zamanında ödev yapma sorumluluğunu yerleştirmeliler.
ÇALIŞMA ORTAMINI DÜZENLEYİN
Ailenin imkânına göre çalışma odasının/ortamının düzenlenmesi çalışmayı kolaylaştırır. Ders evin değişik köşelerinde değil, çalışma masasında yapılmalıdır.
Çalışma esnasında televizyon, müzik, telefon gibi faktörlerin zihin dağınıklığına sebep olacağı için bunlardan uzak durmak gerekir.
ÇALIŞMA PLANI OLUŞTURUN
Çocuğunuz okuldan eve geldikten sonra yarım saat veya bir saat dinlenmesine izin verin. Çalışma programı planlanırken çocuğunuzun boş zamanı da olsun ki, çocuğunuz ödev yapmayı sevsin.
Çalışma zamanlarını çocuğunuzla birlikte programlamanız onun bu programa uymasını kolaylaştırır. Çocuğunuz ödev yapmaya ve ders çalışmaya her gün aynı saatte başlarsa, bu davranış ona düzenli alışkanlık kazandırmış olur.
Ailenin diğer fertleri ve kardeş varsa onlar rahatsız etmemeliler. Hafta içinde kesinlikle misafir kabul edilmemeli. Çocuklarımızın öğretim süresinde neredeyse 20 yıl hafta içinde misafir kabul etmedik ve onları evde bırakıp misafirliğe gitmedik.
KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARMAYIN
Mükemmeliyetçi olmayın, çocuğu yıldırmayın. Çocuklarıma karşı bir müddet her konuda mükemmeliyetçi oldum, hiç bir faydası olmadı tam tersine zararı oldu. Bundan vazgeçince daha becerikli oldular. İlköğretimden sonra hiç müdahale etmedim. Elbette yol gösterdim ama kendileri sorumluluk alarak daha başarılı oldular.
Çocuğunuzun yaptığı ödevi beğenmezseniz güzelce uyarın. Çok iyi, iyinin düşmanıdır. Hatalı yerlerini söyleyin ama toptan reddetmeyin. Çocuk, “ne yapsam nasıl olsa beğenmiyorlar, ben de yapmayacağım” diye inatlaşır.
Çocuğu sürekli ders çalışmaya ve ödev yapmaya zorlamak ters etki yapar. Bu durumda çocuklar sık sık mazeretler uydurmaya ve ödevlerden uzaklaşmaya çalışırlar.
Ödev yardımı ve ödev alışkanlığı ve sorumluluk kazandırmakta en ideal yöntem öğrenci, veli, öğretmen işbirliğinin sağlıklı yürütülmesidir. Böylelikle karşılaşılan zorlukları yenmek kolaylaşır.
ÇOCUKLARIN ÖDEV YAPMAMA SEBEPLERİ
1.Ödevler çocuğun seviyesinin üstünde ise becerip yapamaz.
2.Ödevler çocuğun seviyesinin altında ise sıkılır yapmaz.
3.Ödevin gerçek hayatta bir karşılığının olup olmadığını çocuk fark eder, göremediğinde “bunun ne faydası olacak, saçma...” diyerek anlamsız bulur ve ödev yapmaz.
Çocuklarınızın ödevini yapmak sizin göreviniz değil. Bu yüzden zorlandığı bir ödevde ona sadece rehber olun. Nasıl yapılacağını anlatın, bilmiyorsanız başkalarından yardım isteyin. Eğer onun ödevini yapar ve okula götürmesine izin verirseniz, çocuğunuza büyük kötülük yapmış olursunuz. Çocuğunuzun öğrenmesini ve sorumluluk duygusunun gelişmesini engellemiş olursunuz.
Gözlemlerimden biliyorum ki Türk aileler çocuklarının ödevlerine çok zaman harcıyorlar ve bazı aileler çocukların ödevlerini bizzat kendileri yapıyorlar. Yani çocuklarına balık tutmasını öğretmiyorlar, o günü kurtaracak balık veriyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.