Kurban Bayramı ve Türkiye'de Hayvancılık Sektörünün Yapısal Dinamikleri
Kurban Bayramı, İslam dini vecibesinin yanı sıra tarım ve hayvancılık sektörleri üzerinde doğrudan ve dolaylı etkiler oluşturan önemli bir dönemi ifade etmektedir. Bayramın yaklaşmasıyla birlikte özellikle küçükbaş ve büyükbaş hayvan talebinde gözle görülür bir artış yaşanmakta, bu durum kırsal kalkınma, üretici gelirleri, hayvan refahı, gıda güvenliği ve tüketici davranışları gibi birçok yapısal alanı etkilemektedir. Kurban ibadeti vesilesiyle ortaya çıkan bu dönemsel hareketlilik, tarımsal ekonomide geçici bir canlanmaya yol açsa da, ardında kalıcı sorunlar ve dikkatle ele alınması gereken kırılganlıklar bırakmaktadır.
Türkiye’de hayvancılık sektörü, uzun yıllar boyunca kırsal ekonominin omurgasını oluşturmuş, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere birçok bölgede geçim kaynağı haline gelmiştir. Ancak son yıllarda artan yem fiyatları, girdi maliyetlerinin yükselmesi, üreticiye sağlanan desteklerin yetersizliği ve iklim değişikliğinin meralara etkisi gibi nedenlerle hayvancılık yapmanın sürdürülebilirliği zayıflamış, bu da doğrudan kurbanlık arzını olumsuz etkilemiştir. Kurban Bayramı öncesinde talebin artmasına karşın, yeterli sayıda ve kalite standardına uygun hayvan temininde yaşanan zorluklar, fiyatların spekülatif şekilde yükselmesine neden olmakta, bu durum hem üretici hem de tüketici açısından dengesiz bir pazar ortamı yaratmaktadır.
Bayram süreci aynı zamanda hayvan sağlığı, kesim hijyeni ve çevresel etkiler bakımından da tartışmalı bir dönemdir. Türkiye’nin pek çok ilinde kurban kesimleri hala belediyeler tarafından tahsis edilen sınırlı sayıdaki alanlarda ya da çoğu zaman kayıt dışı ve denetimsiz ortamlarda gerçekleşmektedir. Bu durum, hem hayvan refahını hiçe sayan uygulamalara hem de zoonoz hastalıkların yayılma riskine zemin hazırlamaktadır. Özellikle kentleşmenin yoğun olduğu bölgelerde denetim dışı kesimler, halk sağlığı açısından ciddi sorunlar teşkil etmektedir. Etin uygun koşullarda muhafaza edilmemesi, kurban atıklarının kontrolsüz şekilde doğaya bırakılması gibi faktörler, çevresel kirliliğe ve gıda güvenliği risklerine neden olmaktadır.
Kurban Bayramı, aynı zamanda hayvansal ürün piyasasında da geçici dalgalanmalara yol açmaktadır. Bayram öncesi artan talep, et ve hayvan fiyatlarını yükseltirken; bayram sonrası özellikle kırmızı et tüketiminde yaşanan ani düşüş, piyasada arz fazlası oluşmasına neden olabilmektedir. Bu durum, mezbaha işletmecileri, et işleme tesisleri ve perakende satış zincirleri açısından yönetilmesi zor bir süreci beraberinde getirmektedir. Ayrıca küçük üreticiler, bayram öncesinde büyük toptancıların uyguladığı düşük fiyat politikaları karşısında çoğu zaman zarar etmekte, bu da kırsal bölgelerdeki üretim motivasyonunu zayıflatmaktadır. Girdilerin pahalı olduğu bir ortamda maliyetin altında satış yapmak zorunda kalan yetiştiriciler, uzun vadede hayvancılıktan çekilmekte ve sektörde istikrarsızlık derinleşmektedir.
İklim değişikliğinin etkileri de Kurban Bayramı sürecini olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle bayramın yaz aylarına denk geldiği yıllarda kuraklık, otlakların zayıflamasına ve hayvan besin değerlerinin düşmesine neden olmakta, bu da hayvanların gelişimini ve et kalitesini düşürmektedir. Aşırı sıcaklıklar, hayvanların uzun mesafeli nakliyelerinde refah problemlerini arttırmakta ve taşıma sırasında yaşanan kayıpları çoğaltmaktadır. Bu noktada hayvan taşımacılığı, kesim ve satış süreçlerinde biyogüvenlik önlemlerinin artırılması gerekmektedir.
Bu yapısal sorunların çözümüne yönelik olarak, Kurban Bayramı’na özgü bir tarım ve hayvancılık politikası geliştirilmeli, özellikle yerel yönetimler, veteriner hizmetleri, tarım müdürlükleri ve üretici kooperatifleri arasında işbirliği mekanizmaları güçlendirilmelidir. Kırsal kalkınma stratejilerinin bir parçası olarak hayvancılığa yönelik sürdürülebilir destekleme politikaları benimsenmeli, yem bitkisi üretimi özendirilmeli, meraların ıslahı ve etkin kullanımı sağlanmalıdır. Ayrıca, kurban kesim alanlarının hijyenik, modern ve çevresel etkileri minimize edecek şekilde düzenlenmesi, halkın bu konuda bilinçlendirilmesi ve kayıt dışı kesimlerin önüne geçilmesi de kritik önem taşımaktadır. Kurban Bayramı sadece dini bir ibadet değil, aynı zamanda Türkiye'nin hayvancılık sektörünü doğrudan etkileyen sosyoekonomik bir olgudur. Bu dönemde yaşanan geçici canlanmanın kalıcı faydaya dönüştürülebilmesi için, sektörel planlamaların uzun vadeli vizyonla ele alınması, üreticiden tüketiciye kadar olan zincirde bütüncül bir yaklaşımla politika geliştirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde her yıl yinelenen arz-talep dengesizlikleri, fiyat oynaklıkları ve sağlık sorunları, hem sektörü hem de toplumu olumsuz etkilemeye devam edecektir.
Kurban Bayramı’na Özgü Tarım ve Hayvancılık Politikası Önerisinde bulunmak isterim. Araştırmalarım neticesinde kısa bir program ile hepinize iyi bayramlar diliyorum.
Kurbanlık Hayvan Üretim Destekleme Programı; Bayram öncesinde kurbanlık niteliği taşıyan büyükbaş ve küçükbaş hayvanların planlı üretimi için, hayvan yetiştiricilerine yönelik özel teşvik paketleri uygulanmalıdır. Bu paketler şunları içermelidir; Yem desteği (özellikle son 6 ayda), Aşı ve sağlık kontrolleri için veteriner hizmetlerinin ücretsiz sağlanması, Kurbanlık vasfı taşıyan hayvanlar için üreticiye ekstra prim desteği
Kurbanlık Belgelendirme ve Takip Sistemi; Hayvanların yaşı, aşı durumu ve genel sağlık bilgileri dijital kimlik kartlarıyla e-devlet sistemine entegre edilmelidir. Bu sistem sayesinde ; Kaçak hayvan satışları önlenir. Tüketici güveni artar ve Kurbanlık vasfı taşımayan hayvanların kesimi engellenir
Yerel Üreticiye Öncelik Tanıyan Pazar Düzeni; Kurban pazar yerlerinin yönetiminde öncelik, il/ilçe tarım müdürlüklerinin denetiminde yerli üreticiye verilmelidir. Aracılık maliyeti azalır, Üretici doğrudan kazanç sağlar, Bölgesel ekonomiler desteklenir
Kurban Dönemi İçin Mobil Kesimhane ve Hijyen Denetimleri; Özellikle kırsal bölgelerde hijyenik kesimin sağlanması için Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda mobil kesimhaneler devreye sokulmalıdır. Veteriner denetimli kesim imkânı sunar, Zoonotik hastalıkların yayılım riskini azaltır ve Çevre kirliliğini önler
Kurbanlık Hayvan Lojistiği ve Taşıma Yönetmeliği; Hayvanların bayram öncesinde uzun mesafelere taşınması stres, hastalık ve et kalitesinde düşüş yaratır. Taşıma mesafesi, süresi ve araç kalitesi standartlara bağlanmalıdır. Belirlenen noktalarda veteriner kontrolü zorunlu olmalıdır
Kırsal Kalkınma ve Kooperatifleşme Destekleri; Kurban Bayramı’na yönelik üretim yapan hayvancılık kooperatifleri için özel düşük faizli kredi programları ve altyapı yatırımları (ahır yapımı, yem depoları, kesim alanları) desteklenmelidir.
Artan Et Talebine Yönelik Soğuk Zincir ve Et Dağıtım Stratejisi; Kurban döneminde artan et arzı, dengesiz dağılım nedeniyle israfa yol açabilmektedir. Bu sorunu önlemek için, Belediyeler gibi kurumlarla iş birliği yapılarak ihtiyaç sahiplerine et ulaştırma zinciri kurulmalıdır ve Fazla etlerin soğuk hava depolarında saklanarak sonraki dönemlerde değerlendirilmesi sağlanmalıdır
Bayram Sonrası İçin Et Fiyat Dengeleme Mekanizması ile piyasalarda et bolluğu nedeniyle fiyatlar düşerken, birkaç hafta sonra tekrar yükselmektedir. Bu dengesizliği önlemek için ise Et ve Süt Kurumu aracılığıyla piyasaya müdahale planları yapılmalı, Soğuk zincirli alım programları oluşturulmalıdır. Sağlık ve huzurla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.