Deniz ÖZTÜRK

Deniz ÖZTÜRK

SEÇİM TRAFİĞİ

SEÇİM TRAFİĞİ

Eskidendi o diye bir söz vardı evet her şey eskidendi. Siyasette de olduğu gibi, 14 Mayıs yaklaşıyor seçim atmosferi sardı ülkeyi. Her şey, herkes seçime odaklı hareket ediyor; ama siyasiler ne yapıyor genel merkeze ve sosyal medyaya sıkışmış durumdalar. Biri yazıyor, öteki altını dolduruyor. Anlayacağınız seçimi troller yönetiyor. Eskidendi aslında o; gerçek anlamda insana dokunma eylemleri. Kahvelerde çay içilir; hasbihal edilirdi. Dert dinlenirdi, not alınırdı, gerçekten hem de yürekten bir sarılma yaşanırdı. Gene kahvelere, pazarlara gidiliyor; sokağa çıkılıyor. Tokalaşma da yapılıyor, sarılmalar falan derken samimiyetin suyu kaçıyor. Çünkü samimiyet yok menfaatler var. Tıpkı ateşte pişen et gibi. Etin suyu kaçtı mı kurur; tadı bozulur. Kauçuk kemiriyormuş gibi olur insan. Sosyal medya her şeyimizi yeni baştan dizayn etti. Bireysel hayatımızı da toplumsal yaşantımızı da kökünden sarstı yansıtılmayan gerçek dışı aktarımlar ile dolu sanal bir pencereden bakıyoruz siyasete. Adayı, gezgini, aşk insanı, aşçısı.. Aklına gelen herkes ama herkes eylemlerinin tamamını sosyal medyada paylaşmak, göstermek için yarışıyor. Bak ben bunu yaptım, şuraya gittim. Bak ben misler gibi hayatımı yaşıyorum gülüyorum, çalışıyorum ama ya sen ne yapıyorsun? Fotoğraf eklemezsen çalışmıyorsun, fikrin düşüncen yok. Gelelim anketlere birisi a diyor diğeri b..

Troller…

Garanticiler…

Sosyal Medyacılar…

Maşallah önüne gelen gazeteci, haberci oldu; kamu kurumları bile sosyal medya uzmanlığı yapıyor hale geldi. Bu yazı ile yanlış anlaşılmak istemem; sakın ola bu durumdan rahatsız olduğum sonucu çıkmasın. Aksine, mutlu oluyorum. Bu gelinen noktada, gazetecilik gelecekte hak ettiği değeri tam bulabilecek mi emin değilim çünkü herkes gazeteci dediğim gibi. Seçime dönecek olursak , anketler yapılıyor taraflı insanlarca elbette ki bu anketler bir ilin vaziyetini ölçüyor ve diyor ki; "falanca ilin seçim sonucu şu şekilde olacak.." Bu durum bize şunu dayatıyor. Seçmen manipüle ediliyor. Adaylar da kaderine razı olmaya zorlanıyor. Bir psikolojik baskıya maruz kalınıyor.

Mesela Konya'da sonuç ne olacak?

Herkesin kafasında bir sonuç var. A partisi tarafı diyor ki biz B partisi diyor hayır biz. Saygı da kalmadı. Eskiden bir saygı vardı, tartışırken hakaret yoktu. Şimdi öyle mi? Sen şucusun, sen böylesin hemen bir suçlama bir fişleme eylemi içinde oluyorlar. Ne olur ne olmaz bilemem ama seçmen çok acayip falsolu oy kullanabiliyor. Kimse kendine o kadar çok güvenmesin. Sosyal medya üzerinden iki fotoğraf sallayıp şak diye mutlu son beklemesin.

Diyeceğim o ki; ne zaman bir seçim sürecine girsem Erdal İnönü aklıma gelir ve O'nun gibi siyasetçiler olmasını dilerim. Güler yüzlü siyaset geleceği olması umuduyla. Selamlar Konya her zaman ki Konya.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Deniz ÖZTÜRK Arşivi