Dilanur Betül Devir

Dilanur Betül Devir

Ağlatan gülmezmiş!

Ağlatan gülmezmiş!

Dünyanın kendi adaleti olduğu ve bazı şeylerin hesabının ahirete kalmadan bu dünyada verilmek zorunda kaldığı hatta çok acı faturaların ödendiği bir gerçek.

Başkalarına zulmeden, sıkıntı veren, çile çektiren kimselerin kötülükleri karşılıksız kalmıyor. Günün birinde bu dünyada ya da öteki dünyada kendisine döner, yaptıklarının cezasını mutlaka çeker, o da ağlar.

Fani yaşantımızda ne imtihanlarla, çilelerle haksızlıklarla karşı karşıya kalıyoruz. Taa çocukluktan başlayarak evde, arkadaş ortamında, okulda, iş yerinde, sosyal yaşantımızda göz göre göre hakkımız yenmedi mi? Hepimizin başına gelmiştir. Mutlaka kul hakkı alacağımız ya da tam tersi ödeyeceğimiz bir hak vardır. Sultan Süleyman’a bile kalmayan bu dünyanın kendi adaleti olduğunu söylemiştik. Elbette çıkıyor, çıkacak. Hak yiyen, hırsızlık yapan, hukuk gaspeden bunun bedelini mutlak suretle ödeyecek. Bu kadar basit. Başka hesap yapmaya gerek yok.

Ey Ademoğlu! Unutma yarına kalır ama yanına kalmaz. Yaptığımız her haksızlığın, aldığımız her ahın bedelini ödemek zorundayız. Bundan kaçış yok! Elbette hesap gününde büyük hesaplaşma olacak ama bu dünyada da ağlatanın gülemeyeceği bir gerçek var. Ama kendinden ama çocukların bu çıkacak.

Öyleyse fırıldak olmaya, mazlumun, garibin hakkına girmeye gerek yok. Bize emanet edilen işin de hakkını vereceğiz, yaptığımız işin, döktüğümüz alın terinin de karşılığını bekleyeceğiz. Devlet yönetenler tebaaya, idareci altındaki personele, patron işçisine, işçi işine, öğretmen öğrencisine adil davranmakta. Kısaca herkes “adalet”in ipini sıkı sıkıya tutarsa tüm sorunlar kendiliğinden çözülecek. Yarına bırakılacak hesap kalmayacaktır.

Nasreddin Hoca’ya atfedilen güzel bir fıkra var: ‘Yelinizi Keserim’ adlı fıkrada, Hoca’yı Ramazan ayı içinde bir köye imam tutarlar ancak köylüler Hoca’nın ücretini vermez. Hoca da: “Ücretimi vermezseniz sizin rüzgârınızı keserim, harman savuramazsınız!” der. Köylüler Hoca’yı umursamaz. Hoca harman yerine bakan tepeye bir hasır gerer. Yel esmez olur, köylüler harman savuramazlar. Sözüne sadık olmak ve hak yememek konulu mesajların verildiği fıkrada Hoca, kul hakkının önemine dikkat çeker. “Hak Teâlâ sahibinin hakkını el ile alamazsa, yel ile alır.” sözüne gönderme yapılarak hak kavramının ne kadar önemli olduğu vurgulanır. Ahirette bütün günahların affedileceği ancak kul hakkının affedilmeyeceği Hoca’nın vermek istediği mesajlardandır.

Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dilanur Betül Devir Arşivi