Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi, 1394 gündür devam ediyor.
Evlatlarına kavuşmak için mücadele eden aileler, ellerinde çocuklarının fotoğraflarıyla sıcak havaya rağmen eylemlerini sürdürme kararlılığında.
Oturma eylemi sayesinde çocuklarını terör örgütünden kurtarmayı başaran diğer aileler gibi evlatlarına kavuşmayı ümit eden anne ve babalar, bir bayramı daha evlat nöbetinde karşılıyor.
"Her bayram bir ölümdür"
Bedriye Uslu, AA muhabirine, oğlu Mahmut'a kavuşmak için her sabah HDP il binası önündeki eyleme katıldığını söyledi.
Oğluna kavuşuncaya kadar eylemi sürdüreceğini belirten Uslu, şöyle konuştu:
"26 bayram oldu, oğlumdan ayrıyım. Her bayram bir ölümdür, sanki evimizde yas var. HDP hangi hakla bizi birbirimizden ayırdı. Oğlum şimdi 30 yaşında, burada olsaydı yuva kuracaktı, evlenecekti, çocuk sahibi olacaktı. Bayram geliyor, içimiz yanık, kolumuz kırık. Herkes çocuğuyla beraber ama ben evladıma hasretim. Sürekli ağlıyorum. Rabbim hakkımızı onlardan alsın. İnşallah emeklerimiz boşa gitmeyecek, bir gün çocuklarımız gelecek. Evlatlarımıza kavuşacağız ve onlarla birlikte bayram yapacağız."
Uslu, oğluna teslim olması çağrısında bulundu.
"Evladımı almadan buradan gitmeyeceğim"
Oğlu Aziz için eylem yapan anne Güzide Demir de 4 yıldır kararlı bir şekilde eylemini sürdürdüğünü dile getirdi.
Yıllardır oğluna hasret olduğunu söyleyen Demir, şunları kaydetti:
"Evde huzurumuz kalmadı, hiçbir şey yapamıyorum. Çocuklarımızı HDP'den istiyoruz. 18 bayram oldu, çocuğumdan ayrıyım. Evladımın yüzüne hasretim. Oğlum yetimdi, ona hem annelik hem babalık yaptım. Evladımı almadan buradan gitmeyeceğim. Oğlumdan ayrı bayramı, bayram gibi yaşayamıyoruz. Boynumuz bükük, içimiz buruk."
Eylemde yer alan baba Nihat Aydın da 13 yaşında dağa kaçırılan oğlu Mehmet için evlat nöbetine katıldığını, 17 bayramı çocuğundan ayrı geçirmenin hüznünü yaşadığını ifade etti.
Her anne ve baba gibi çocuğunun bayramda yanında olmasını istediğini belirten Aydın, "Bu çocukları dağa götürüp mağaralarda ölüme terk ettiler. Her bayram olduğu gibi bu bayramda da çocuklarımızın yolunu bekleyeceğiz. Bütün çocuklara çağrım, sesimizi duyuyorsanız, bizi görüyorsanız bırakın gelin, ailelerinize sığının. Gidebileceğiniz en güzel yer ailenizin yanıdır. Gelin teslim olun." dedi.
