21 Yıl Sonra Nereden Nereye? 2023 Seçimleri İçin Kısa Bir Türkiye Turu
Dünya siyasi tarihinde ülkemiz, adalet ve kalkınma için en büyük bedel ödeyen ülkelerin başında gelmektedir. Ülkemizde esasen iki siyasal ideoloji bulunmaktadır. En az 1000 yıllık tarihi geçmişi olan muhafazakâr demokrat ve en fazla iki asırlık geçmişi olan Batıcı zihniyet.
İlki, Hürriyet ve İtilaf, Terrakiperver Cumhuriyet, Demokrat Parti, AP, MSP, ANAP ve AK Parti siyasal partilerine dönüşürken; Batı düşünce yapısına dayanan ikinci siyasal yapılar ise İttihat ve Terakki Partisi (İTF) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üzerinden HDP ve diğer yan dalları ile günümüze kadar gelmiştir.
Terakkiperver (1925) ve Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın (1930) kundağında boğulmasından sonra, çok partili siyasal hayata geçişimizin üzerinden 84 yıl ve tarihimizdeki ilk demokratik siyasal hayatın askeri bir darbeyle kesintiye uğramasının üzerinden de 61 yıl, geçmiş bulunmaktadır. Bu çalışmada, 2023 Büyük Türkiye’sine devam etmek için iç ve dış alanda yapılması gereken öneriler sunulmuştur.
24 Haziran- 04 Temmuz 2022 tarihleri arasında Ankara’dan yola çıkarak Türkiye’nin en batısından en doğusuna kadar gidip tekrar Ankara’ya döndüm. Yakıtın en pahalı olduğu bu dönemde (1 lt dizel/30 tl), Bilecik, Bursa, İzmir, Denizli, Aydın, Konya, Mersin, Gaziantep, Diyarbakır, Batman, Mardin, Bitlis, Van, Bitlis, Bingöl, Malatya, Kayseri ve Nevşehir’de 223 kişiyle ucu açık yarı yapılandırılmış bir seçim anketini; akaryakıt istasyonları, lokanta ve otel sahipleri ağa, şeyh, akademisyen, iş adamı, öğrenci, çiftçi, STK Başkanı gibi kanaat önderleri ile yaptım. Bu anlamda eleştirilen, eksik ve yanlış görülen uygulamalar şunlardır:
Hukuk: Özellikle, FETO tasfiyeleri sonrasında temel hukuki sorunlar, (istinafa gelen dosyaların en az yarısı hatalı görülmekte), her konusu mahkemelerde kangrene ve cinayetlere dönüşen basit aile sorunları, bir ninenin torununa attığı terlik ya da bir babanın evladına, disiplin ve edep anlamındaki tokadı, mahkemede suç-ceza alanında görülmektedir. Bu durum hoca-öğrenci ilişkilerinde de görülmektedir. İstanbul sözleşmesinin kalkmasından daha önemlisi, 6284 sayılı kanunun adalete uygun hale getirilmesi lazım. Gülşen’in beyanı esas olsaydı vay halimize gibi. Ailenin ortasında, Ana-baba otoritesi yerine polis/jandarma kontrol odası kurulmuştur. Adalet ve af beklentisi yüksek oranda bulunmaktadır. Adalet, siyasetin temelidir.
Tarım/Hayvancılık: Özellikle GAP, konusunda ciddi sorunlar bulunmakta ve kadrosu boşaltılan, bütçesi boşaltılan GAP bir önce tamamlanmalıdır. Örneğin, 221 km Mardin-Urfa ana kanalı yapılmış ancak Kızıltepe’de bir gölet yapılmadığı için, 1,5 milyon dönüm arazi 15 000 kuyu ile kısmen sulanmaktadır. Bu durum Siverek ve Silvan için de geçerlidir. Güneydoğu’da çiftçilerin, TEDAŞ’a yönelik korkunç tepkiler bulunmaktadır. SEKA ve Şeker gibi bazı özelleştirmeleri yanlış görülmektedir.
Enerji: Aşırı pahalı elektrik ve araç yakıtları konusunda akla zarar fiyat ayarlaması sık sık yapılmaktadır. Uluslararası piyasalarda belirlense de düşüşler kaplumbağa hızında ve yükselişler kartal çevikliğinde yapılmaktadır. Elektrik fiyatları can yakmaktadır. Özellikle GAP bölgesinde tarımı olumsuz etkilemekte ve halkın kaçak elektriğe yönelmesine sebep olmaktadır.
Mülteciler: Hatay’dan Mardin’e kadar özellikle Suriyeli mülteci sorunu acilen ve geri dönüş kapsamında kalıcı çözülmelidir. Afgan gençleri konvoyu, Van-Silvan arası yolda azalmışsa da bugün dahi görülmektedir.
Eğitim: Doğu ve Güneydoğu’da dahi sınıflar 30 kişi civarında iken sadece test-sınav odaklı sistem, müfredat iyileşmiş olsa da bireyin yetişmesini, kitap okuma, sayısal ve tarihi anlamda olumsuz etkilemektedir. Sayıdan çok kaliteye dikkat edilmelidir.
Dış Politika: Libya, Ukrayna ve Karabağ politikaları takdir edilmektedir ancak Suriye politikası olumsuz görülmektedir. NATO ve Batı’nın ikiyüzlülüğü görülmektedir.
Bu anlamda halk arasında önemli görülen konular aşağıda maddeler halinde belirtiyorum:
- Tarihte ilk kez seri üretime geçen milli bir araba (TOGG), SİHA, uçak (MMU) ve Helikopter gibi askeri ekonomi politikası,
- İlk kez yapılan nükleer enerji santralleri, GES, karada ve denizde petrol gaz arayışı,
- Başta Çanakkale Köprüsü olmak üzere onlarca köprü, tünel, viyadük, otobanlar, kavşaklar…
- Hava, kara ve Gaziantep ve Sivas’a dahi varan hızlı tren,
- Kıbrıs‘ın daha da Türkiye’ye bağlanması (Su, enerji ve Maraş)
- Doğu ve Güneydoğu’da güvenlik,
- Bürokrat, Külliye, Genel Merkez ve Bakanlıklarda ülkenin nüfus dengesine göre adil atamalar yapılmalıdır ki; Özellikle Karadeniz ağırlıktaki bürokrasi, bir teamül olan 7/3 dengesindeki Türkiye’de zararlı görülmektedir.
- MHP’yle olan ittifak ülkenin bekası için gereklidir ancak amiral gemisi AK Parti’dir.
- Kamu’da israfların önlenmesi ve makam araçlarına sınır konulmalıdır,
- Sosyal medya ciddiyetle kullanılmalı ve algı imaj konularına dikkat edilmelidir.
- Kamu sınavlarda mülakatlar asgari düzeye indirilmelidir,
- Doğu ve Güneydoğu’da ciddi oranda AK Parti teşkilatları, olumsuz imaja sahip görülmekte ve acilen yenilenmelidir. Başta kadın ve gençlik kolları olmak üzere il ve ilçe teşkilatlarının kurumsallaşması için yeniden yapılandırılması gerekir.
Sonuç olarak 15 Temmuz bu konuda önemli bir turnusol kâğıdıdır. Bu ülkenin menfaati için liderine acı da olsa doğruyu söyleyen Behlüller lazım. 10 yıl yanında bulunduğu İskender’e doğruyu ve yanlışı söylemeyen korkak, hain ve/ya cahiller lazım değil. Bize tornadan çıkmış gibi tek tip İsrail tohumu, tatsız domatesler değil, Anadolu’nun kurak ve soğuğuna dayanıklı tohumundan milli olan, her biri farklı bir şekildeki, ufak tefek bazen acı bazen tatlı ama 15 Temmuz’da meydanlara çıkan “Bir dakika ben de varım, siz eve gidin” deyip, karısını ve çocuğunu yolda bırakan yiğitler lazım. Bylockçular araştırıldığı gibi her bölgenin 15 Temmuz kahramanları öncelikle bulunmalıdır.
Bu çalışmada AK Parti’de seçmen çözülmesi yaşandığı, 21 yıllık iktidarın yıpratıcılığı görülmekte ancak bu seçmenlerin, kazanılması mümkün görülmektedir. Çünkü sandığa giden seçmen, son kertede, tablo ve rakamlardan çok basiretiyle hareket etmektedir. Ortak Akıl (Yönetişim) yani istişare, anketler ve kurumsallaşma her başarının temel anahtarıdır.
Hatırlanmalıdır ki; Parçalanmış siyasi sistemin doğurduğu koalisyonlardan ülkeyi kurtarıp başkanlık sistemi kuran ve Çankaya’dan Külliye’ye bu milleti taşıyan, başta Kürtler olarak dini değerlerine göre yaşamak isteyen kişilere altın dönem sunan ve Ayasofya’yı açan AK Parti ve karizmatik hizmetkâr lideri Recep Tayyip Erdoğan hala kurtarıcı görülmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.