Afganistan: İki Yılda Nereden Nereye
Asya kıtasının kalbi olan Afganistan aynı zamanda dünya hâkimiyetinin de kilit taşıdır. Bu, 2500 yıl önce Pers İmparatoru Darius veya Büyük İskender için geçerli olduğu gibi son üç asırda İngiltere, Rusya ve ABD arasında yaşanan Büyük Oyun’da görüldüğü gibi Çin için de geçerlidir.
Öncelikle Afganistan’ın İngiliz, Rus ve ABD tarafından işgal edilmesinin sebebi fiziken de benzediği Asya’nın kalbi olan jeostratejik konumundan gelir. Burayı ele geçiren kuzey-güney ve doğu-batı yolları kontrol altına alabilir. Çünkü Afganistan’da İncirlik kadar önemli Bagram askeri üssü bulunmaktadır.
1918 yılında bağımsız tek İslam ülkesi olan Afganistan, Türkiye’yi tanıyan ilk ülkedir. Hint asıllı İngiliz ajanı Mustafa Sagir, Afgan bağımsızlık kahramanı Habibullah Hanı öldürdüğü gibi aynı maksatla Ankara’ya gelmişse de, ifşa olunca idam edilmiştir. Cemal Paşa da oraya hizmet yolunda şehit olmuştur. Emanullah Han ise kalkınmak için Ankara gelmişse de FETO yapısının ilk versiyonu olan Topal Molla kumpasıyla ülkeden kaçmak zorunda kalmıştır. Kısaca İslam’ın dağlarda yiğit bir evladı olan Afganlar, daima kara gün dostu olmuşlar ve zayıf zamanlarında coğrafyasının kurbanı olmuşlardır.
Konumuzun başlangıç noktasını, 15 Ağustos 2021 yılından sonraki süreç oluştursa da bunun gerisinde dört alt bölüm vardır. 1979-1988 yılları arası Sovyet işgal dönemi: 1988-1994, İç Savaş 1994-2001 yılları Birinci Taliban dönemi ve 2001-2021 yılları arası ABD işgal dönemi temel noktaları açıklayıp, Afganistan’ın son iki yılda nereden nereye geldiğini yazacağız.
Sovyetler, Afganistan’ı 8 yıl işğal etmişse de 100 000 ölünün yanı sıra bir de SSCB İmparatorluğunu kaybetmişlerdir. Bu durum, 70 yıl önce İngilizler ve 30 yıl sonra ABD için de geçerli olmuştur. İngilizlerin güneş battığı gibi ABD’nin de burnu kesilmiştir. Terlikli Afgan kobrası, postallı Coni’yi ısırmıştır.
Birinci Taliban dönemi, 1994 yılında başlamış ve Deobendi ve Aligarh medrese ruhuna sahip, iptidai ve her caminin altında bulunan 40 kişilik yetim ve öksüz çocukların çoğunlukta olduğu, Kandahar’a bağlı bir köyde başlamıştır. Pahalı kamyoncular mafyasını vuran ve yol kesen lideri Emir Lalay’ı öldürerek siftah açan Molla Ömer liderliğindeki Taliban, 2 yıl sonra 30 şehitle Kabil kapılarına dayanmıştır. Çünkü Afgan halkı için Taliban demek, şeref, güvenlik ve adalet demektir.
11 Eylül kumpasıyla, Ekim 2001 yılında ABD, demokrasi, insan hakları, kadın hakları ve dahi Afganların karakaş nur dolu gözleri için, 20 yıl sürecek yüzbinlerce askerle Afganistan’ı işğal etmiştir. Çünkü Taliban fuhuş, uyuşturucuyu yasaklamış ve Afganistan üzerinden kendisine 1 milyon dolar rüşvet veren Unocal petrol firması yerine Afganistan’ın alt yapısını yapmayı vaat eden Arjantin Bridas firmasına Orta Asya yolunu açmıştır. ABD bu amaçla Irak’ı da işğal etmiş ve bir milyon Iraklıyı öldürmüştür. Çünkü zalim Saddam, Basra körfezindeki karabatakları öldürmüş ve İsrail’e yan bakmıştı.
Bu nedenle bugün de başta Ruslar, İran ve Çin olmak üzere uluslararası sistem Afganistan’da güvenlik sisteminin oluşmasına dua etmektedir. Çünkü en kötü düzen düzensizlikten iyidir ve Taliban, Afganların diliyle konuşmaktadır.
Son iki yılda neler yapıldı?
Taliban yönetimi, 15 Ağustos 2021 yılında Kabil dâhil ülkenin tamamını, Mekke’nin fethi gibi kansız ele geçirdikten, şura sistemine dayalı çoğulcu bir yapı kurdu. Yani ağırlık Peştunlardan oluşsa da Türk, Tacik ve Hazaralara dayalı mezhep farkı gözetmeksizin bir sistem kurdu ve bu konuda bazı sıkıntılar olsa da şimdilik başarılı görülüyor.
En temel yapıya muhtaç olan ülkenin toparlanması için yolsuzluğun ve zulmün dibini yaşa/y/tan eski hükümet yetkilileri için dâhil genel af ilan edip, dışardaki Afganları dâhil ülkenin yeniden inşası için davet etmiştir. Bu nedenle ilk başta genel bir panik havası yaşanmışsa da son iki yılda tersine beyin ve sermaye göçü yaşanmıştır. Örneğin, son iki yılda en az 130 000 kişi Türkiye’den Afganistan’a geri dönüş yaptı. Kalanların çoğu inşaat, çobanlık ve lokanta sektöründe çalışırken, ülkeden kaçanlar ise işğal döneminde ABD’ye hizmet eden mankurtlardır.
Afganistan’da 200’den fazla değerli maden var ve bunların değeri 1 trilyon doları aşmaktadır. Henüz ayakkabı giymeyen terlikli Taliban, Lityum yatakları kartını elinde tutmakta ve en yüksek fiyatla satmaya çalışmaktadır. Bu konuda Türkiye elini çabuk tutmalı, çünkü Bursa’daki TOGG pillerine lityum lazım olacaktır. Taliban'ın imzaladığı ilk anlaşma, Çinli şirket CAPEIC ile 2023 başlarında Amu Derya Havzası için oldu. Çinli şirketin yeni petrol kuyuları açması ve petrol üretimini artırması hedefleniyor. Çin aynı zamanda Aybak’taki bakır yatakları için de milyar dolarları hazırlamışsa da Taliban, Pakistan’ı yutan ve Uygurlara zulmünden dolayı Çin’e temkinlidir.
Taliban son iki yılda 72 ülkeyle 1000 e yakın görüşme yapmıştır ve birinci sırada Türkiye gelmektedir. Halen resmen bir ülkenin tanımadığı Taliban’ın ekonomi ve yatırım Bakanı ve Taliban’ın en güçlü dört isminden biri olan Molla Abdülgani Brader’i 10 günden fazla Ankara ve İstanbul’da ağırlamıştır. Bugün eğitim alanında hizmet veren Türk Maarif Vakfı’na bağlı 40 okul, orda hizmet etmektedir.
BM raporlarına göre, 42 milyonluk nüfusa sahip olan Afganistan’ın yarısı insani yardıma ihtiyaç duymaktadır. Ancak Batı dünyası Afganistan’ın 10 milyar dolarına el koyup nerde kadın hakları propagandası yapmaktadır. Adama sormazlar mı, son 20 yılda siz burayı işgal ederken kadınların hangi hakkını verdiniz, fuhuş ve uyuşturucu sektörüne sürüklenen on binlerce kadın ve onların evini yıkıp çocuklarını ve eşleri için ne yaptınız? Taliban, İslam’a uygun davranacağını söylüyor. Bunun da kuralları 1444 yıldır bellidir.
Taliban yönetimiyle kamu kurumlarında yolsuzluk ve rüşvette hissedilir bir şekilde azaldı. Sykes-Pico’nun ilk versiyonu 1896 tarihli Durand Hattı ile Pakistan ile sorunlu hale getirilen Afganistan için bu konuda en iyi çözüm kardeşçe adil bir çözüm bulmaktadır.
40 milyonluk ülkenin yarısı temel sağlık, eğitim, ulaşım ve sağlık hizmetlerinden mahrum durumdadır. Ancak bir hafta önce sağlık sebebiyle Molla Abdülgani Brader Ankara ve İstanbul’a geldi. 1994 yılından itibaren Taliban’ın kurucu dört kişiden biridir.
Fuhuş ve uyuşturucuyu silah olarak kullanan ABD ve İngiltere’nin, BBC ya da VOA kadın hakları odaklı propaganda kaynaklarına bakmak yerine sokak gerçeklerine bakmak gerekir. 300 milyar dolarlık uyuşturucu pazarının merkezi olan Afganistan, 3 milyar dolar için ülkenin toprakları ve insanı bu tiryaktan ayakta duramaz halde bulunmaktaydı.
İlk kez uyuşturucu ekimi yasaklandı ve düzenli tedavi merkezleri kurulup köprü altlarından binlerce kişi tedavi edilip topluma kazandırıldı. Ancak bunlar henüz çok yetersizdir. Afganistan’ı toparlamak için İslam ülkeleri öncülüğünde Mevlana İnsani yardım Paktı kurulmalıdır. Bu konuda Türkiye, Katar ve İran öncülük yapabilir.
Milyonlarca mayının döşendiği Afganistan’ın toparlanması için en az on yıla ihtiyaç vardır. 40 yıldır savaşan bir toplumdan, normal bir psikoloji beklemek insani değildir. Düşünün ki; güneşin yüksekliğini, dünyanın çevresini 1000 yıl önce hesaplayan, astronominin babası Biruni Afganistan’da yaşamıştır. Ancak şimdi ilim sistemi çökmüştür. Cam minaresi hala ayaktadır. Bu nedenle insanlık ama özellikle Biruni ve Mevlana’nın hatırına Afganlara yardım etmekle mükelleftir.
Sonuç olarak İmparatorluklar Mezarlığı olan Afganistan, 20 yıldan sonra özgürlüğünü kazandı. Son 6 ayda Afganistan’ın %90’na hâkim olan Taliban’ın Kabil’in fethi, adeta Mekke’nin fethi gibi hızlı ve kansız oldu. Molla Ömer’in dediği gibi,” Allah zaferin inanlara ait olduğunu, ABD ise kendilerine ait olduğunu” belirtmişti. Zafer inananların oldu ve ABD rezil olarak havadan kaçtı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.