Dr. Yasemin Yüzbaşıoğlu

Dr. Yasemin Yüzbaşıoğlu

ÇOCUKLARA DEPREMİ NASIL ANLATALIM?

ÇOCUKLARA DEPREMİ NASIL ANLATALIM?

Ülkece zor günlerden geçiyoruz. Deprem 10 ilimizi vurdu pek çok kayıp, pek çok yaralı var. Ülkemiz yine büyük bir acının içine düştü. Yaralarımızın, acılarımızın sarılması, bıraktığı izlerin travmaların geçmesi için zamana ihtiyacımız olacak. Her afette olduğu gibi bu durumdan çocuklar da etkilendi, etkileniyor ve etkilenecekler. Biz yetişkinlerin kabullenemediği, etkilendiği bu gibi durumlarda çocukların etkileneceği aşikardır. Peki biz yetişkinler bu süreci nasıl yönetelim, çocuklarımızı en az etkileyecek şekilde onlara nasıl anlatalım. Birebir depremi yaşamayan çocuklar bile deprem nedir? Neden bunca insan öldü? Bu kadar yaralı neden var? Televizyonlarda insanlar neden ağlıyor? Büyüklerim neden endişe içinde? Sürekli haberler neden takip ediliyor? Soruları içindeler.

Öncelikle çocuğumuza yaşına ve gelişim seviyesine uygun olarak depremi anlatmak gerekmektedir. Yer hareketlerinden bahsedebilirsiniz. Hatta minik bir deney yapalım. Çocuğun oyuncaklarını bir yere yığın üzerine bir tepsi koyun ve onun üzerine oyuncak bir ev, su şişesi vs. yerleştirin. Yığdığımız oyuncaklar yer küre olsun. Yerdeki oyuncakları hareket ettirince üstteki evin hareket ettiğini gösterebilirsiniz. Bu deney ona depremi somutlaştırabilir.

İlk önce yetişkinler kendi duygularını yönetebilmeliler. Çocuklar bizleri model alırlar ve bizim duygularımız onların davranışlarını şekillendirir. Çocuğunuzu yüreklendirmek amacıyla duygularını bastırmasına neden olacak tutumlardan uzak durmak gerekir. ''Korkacak bir şey yok, korkma'' demek yerine korkular üzerine konuşmak, çizmesini istemek, oyun oynamak çocuğun kendini ifade etmesini sağladığı için onu rahatlatacaktır. Çocuğu korkutmadan kendi endişe ve korkularımızdan da bahsedebiliriz onlara. Böylece korku, endişe, kaygı gibi duyguların insani ve doğal duygular olduğunu anlamış olurlar.

Çocuklar olaylara çok farklı tepkiler verebilirler. Bu çocukların kaygıları oyun, uyku ya da yeme rutinlerinde değişim gibi daha çok sözel olmayan yollarla kendisini gösterir. Çocuğunuzun bu türden sözel olmayan kaygı belirtilerine karşı uyanık olmanız, sarılma ve kucaklamalar gibi yine sözel olmayan yollarla onun kaygılarına cevap vermeniz önemlidir.

Aslında çocuklar hepimizin tahmin ettiğinden çok daha dirençlidirler. Önemli olan çocuğunuzun kaygı ve korkularına yardımcı olabileceğiniz ve ona kendisini sizin yanınızda güvende hissedebileceği konusunda onlara güven vermenizdir. İzleyecekleri içeriklere dikkat etmekte önemlidir. Endişelerini artıracak görüntü ve haberlerden uzak tutmakta fayda vardır. Bunların yanı sıra, duyduğu hikayeler, izlediği haberler konusunda çocuğunuzun düşüncelerini ve hissettiklerini öğrenmeye çalışabilir, bu olaydan yola çıkarak onunla insanlar arasındaki dayanışma, yardımlaşmanın öneminden bahsedebilir hatta imkan oldukça beraber yardım edebiliriz.

Böyle acılar tekrarlanmaması ve tüm çocukların mutlu olması dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Yasemin Yüzbaşıoğlu Arşivi