Çocukları yazın bari yarış atı yapmayın!
Okulların kapanması ve tatilin girmesiyle birlikte bir ülke klasiği olarak çocuklarımızın yaz etkinliklerine dahil olması için dört koldan arayışa giriyoruz. Kimimiz en yakın Kur’an Kursu’na kimimiz belediyelerin veya Gençlik Spor İl Müdürlükleri’nin açtıkları yaz okullarına kayıt ettiriyoruz evlatlarımızı. Bazı veliler ise daha kapsamlı arayışlar ve beklentiler içerisinde oluyor. Özel diye tabir ettiğimiz ve hatırı sayılır paraların ödendiği yaz okulları devreye giriyor onlar içinde.
Yaz okullarının temel mantığı çocuklara dini eğitim, eğitici ve eğlendirici faaliyetler, yabancı dil gelişimi ve spor olarak sıralanabilir. Bazı kurslar bunların bir kısmını karşılarken bazıları ise hepsini vadediyor.
Burada dikkat edilmesi gereken husus çocukların yazın da yarış atına döndürülmemesi. Zaten 9-10 ay okullarda veya dershanelerde dersler, ödevler, bitmek bilmeyen test maratonları ile adeta çuvala saman deper gibi bilgi bastığımız öğrencilerin birkaç ay dinlenmesine ruhen ve bedenen kendilerini yenilemelerine izin verilmiyor. Yaz okullarında bile yoğun ders temposuna girenler var. Bu ne kadar doğru bilemiyorum.
Ama bence yapılması gereken temel dini bilgiler eğitimleri, yüzme gibi kasları çalıştıran bir spor branşı ve satranç gibi zihin jimnastiği yapılacak birkaç faaliyet ile yaz dönemi verimli geçirilebilir.
Ne yazık ki bizde eğitim olayı iyice çığrından çıkmış durumda. Bir taraftan müfredatların, okulların ve öğretmenlerin dayatması diğer yandan aile ve mahalle baskıları ve en nihayetinde dershane / etüt merkezi / özel ders maratonu… Sınav çemberindeki öğrencilerimizi yarış atı gibi koşturuyoruz. Birçok çocuğumuz bu yolda telef oluyor. Yakından tanıyorum ki sayısız arkadaşım potansiyelli olmalarına rağmen ailelerinin baskıları başta olmak üzere bu süreci çok olumsuz atlatıyor. Mental açıdan çöküyor. Oysa o öğrenci serbest bırakılsa (elbette başıboşluktan bahsetmiyorum. Kastımız kontrollü bir serbestliktir) daha başarılı olacaktır. Disiplin altına alacağız derken ipin ucu kaçmasın. Çocukların, gençlerin ruhi, fiziki ve sosyal ihtiyaçları unutulmamalı. Tatil de oyun da, gezip, eğlenmek de onların hakları arasında. Unutmayın bir cismi ne kadar sıkarsanız, ona ne kader baskı uygularsanız bir o kadar da deforme etme ihtimaliniz artar.
Kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.