Müslüman memleketinde Müslümanlara eziyet etmeyelim
Ramazan ayı geldi, kalplerimiz huşu ile gönüllerimiz iman ile doldu. Kardeşlik, muhabbet ve sevgi ikliminin İslam’ın güzel ibadetleri oruç, namaz ve kur’an ile taçlandığı bu mübarek günler aynı zamanda birlik ve beraberlik günleridir. Sahur sofraları, iftar sofraları, zekatlar, fitreler, ayni ve nakdi yardımlar kısaca Ramazan’ın özünde ve ruhunda olan her güzel eylem bizi toplumca daha sıkı kenetliyor. Teravih ise bambaşka…
Konya olarak bu güzelliklerin en güzel yaşandığı bir şehirde olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Bunlar Ramazan ayının güzellikleri… Bir de Ramazan ayının ruhuna aykırı eylemler var ki bunlara rast gelmek insanı derinden üzüyor. Çarşı pazarda ulu orta yiyen, içen, sigarasını savurtanlar var. Büyüklerimiz anlatıyor. Eskiden bunlar ayıp karşılanır sağlık zorunluluğundan dolayı oruç tutamayanlar bile mahcubiyetle, gizli saklı yiyip içmek zorunda kalırmış. Ama bugün sanki oruç tutmak ayıp bir şeymiş gibi takılanlar, keyfince yiyip içenler var. Elbette tutan da kendine tutmayan da kendine. Ancak burası İslam beldesi. Müslümanların özel ayı olan Ramazan ayına herkesin saygı göstermesi toplumdan beklenen bir şeydir. “Saygı” zor olmasa gerek. Ancak gidişat gösteriyor ki yakında oruç tutanlar gizli saklı tutacak! Ne kadar acı değil mi? Ne diyelim; Allah hidayet versin. Kimseyi kınayacak da yargılayacak da değiliz. Sadece toplumsal saygı ve nezaket beklentisi var.
Bunun dışında bir de restoran ve market fiyatları toplumu mağdur edip sıkıntıya sokuyor. Ramazan ayı geldi diye A’dan Z’ye her şeye zam mı yapılır? El insaf!
Bugün dışarıda bir iftar yapmanın maliyeti 4 kişilik bir aile için 2000 liradan başlıyorsa burada toplam olarak şapkamızı önümüze alıp düşünmemiz gerekiyor. Bunun enflasyonla, hayat pahalılığı ile alakası yok. Sanki olay biraz ahlakla ilgili. Ortada çok da doğru olmayan fiyatlar var. Şöyle bir bakalım istiyorsanız.
Ramazan ayı öncesinde 100 liraya etliekmek verdiğini ilan eden bir restoranın ramazan da etliekmek menüsü 450 TL… Mercimek çorbası, iftariyelik, tek etliekmek ve sütlaç… Evet sadece 450 TL’cik. Mercimeği kilosu 50 lira yahu. Bir kilo mercimek ile koca bir tencere çorba çıkar. Ya verdiğiniz iki kaşıklık sütlacın maliyeti ne kadar? 150 liralık menü nasıl olur da 450 TL’ye satılır? Bu nasıl bir esnaflıktır? Bu nasıl bir kâr anlayışıdır?
Toprağın altını unutmayalım. Müslüman memleketinde Müslümanlara eziyet etmeyelim. Unutmayalım ki öteki tarafa ne para ne altın ne de başka bir dünya malı gidecek. Oraya bir avuç kefen bezi ve bu dünyadaki amellerimiz, eylemlerimiz, söylemlerimiz gidecek.
Allah mübarek Ramazan-ı Şerif’in yüzü suyu hürmetine cümlemize hidayet versin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.