Eda Nur Harputlu

Eda Nur Harputlu

Hayır kelimesi ile tanışmamış çocukların hayal kırıklığı

Hayır kelimesi ile tanışmamış çocukların hayal kırıklığı

Okullar açıldı anne- babaların serzenişleri arttı.

‘Söylüyorum ama dinlemiyor..’

‘Tabletin başından kaldıramıyorum’

‘Ödevlerini yaptırmak işkence!’

‘Gece yatmak, sabah kalkmak bilmiyor’

Bu liste böyle uzayıp gidiyor. Okul dönemi, bazı aileler ve çocuklar için bir nevi ‘gerçek dünyaya ilk adım özelliği taşıyor. Bu aileler mümkün olduğunca çocuklarının mutluluğunu ön planda tutan pek çok konuda tercihi onlara bırakan aşırı hoşgörülü ana-baba tutumuna sahipler. Dolayısıyla kurallar, sınırlar, sorumluluklar, rutinler çocuğun okula başlamasıyla keskin bir şekilde hayatlarına giriyor. O güne kadar hayır denmemiş, sınır konulmamış çocuğun hüsranı burada başlıyor. Hal böyle olunca çocuk için okula gitmek krallığından sürgüne gönderilmek gibi. Okulla birlikte gelen bir dizi görev ve sorumluluk ise angarya. Çocuklarının ne kadar zorlandıklarına şahit olan anne baba tam da bu noktada bir şeylerin yolunda gitmediğini anlıyor. Bazen sonuçları kendi tutumlarıyla ilişkilendirse de çoğu zaman sorunun kaynağını dış etmenlerde arıyor. Öğretmen sert, okul yönetimi çok disiplinli, sınıfındaki çocuklar haylaz derken önce aile çevresel koşulları iyileştirmeye çalışıyor. Buna rağmen çocukta problemlerin devam ettiğini gördüklerinde ise ‘bizim çocuk da böyle…’ ifadeleriyle durum çocuğun karakteri ile açıklanıyor. Zaten sürgünde hisseden çocuk bir dizi kabahatin şahsına atfedilmesiyle düşüşüne devam ediyor.

Oysa çocuğun davranışlarını değerlendirirken dikkat edilecek pek çok etmen var. Bunların bir kısmı doğrudan çocukla ilgiliyken; doğuştan getirdiği mizaç gibi, bir kısmı da çevreyle çocuğun etkileşimi sonucunda zamanla oluşuyor. Sorumluluk alma, kurallara uyma, duygularını düzenleme, sabretme gibi beceriler fiziksel yaşıyla doğru orantılı olarak birden bire yüklenmiyor. Çocuk, bakım vereninin desteği ile yavaş yavaş bu becerileri kazanıyor. Gelişimine uygun olarak getirilen sınırlar çocuğun, fiziksel olarak büyürken ruhsal olarak da büyümesine de olanak tanıyor. Sağlıklı sınırlarla büyüyen çocuk kendini güvende hissediyor. Empati yeteneği gelişiyor, duygu düzenleme becerisi kazanıyor, sınır koymayı, zaman yönetimini öğreniyor.

Görüşmeye ilk başladığımızda sınır koymanın bazı ebeveynler için oldukça olumsuz çağrışımları olduğunu görüyorum. Bu durum bazen geçmişte karşılaştıkları otoriter anne- baba tutumları ve kendilerine konulan keskin sınırlarla ilgili oluyor bazen de hayır dediklerinde ilişkiyi kaybetme endişeleriyle. Her iki durumda da çağrışımları ve ebeveynlerin duygularını konuşmak faydalı oluyor. Bir sonraki adımsa sağlıklı sınır çizmek için pratik yapmak.

Sağlıklı sınırların özellikleri

  1. Çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olması bir yeni doğan için nasıl kocaman bir yatak yerine beşik hazırlıyorsak onlara sunduğumuz alan yaşlarına göre değişmeli.
  2. Sınır koyarken net, tutarlı ve kararlı olmak önemli. Bir konu hakkında bir öyle bir böyle davranmak karşımızdaki kişi için çocuk ya da yetişkin olsun kafa karıştırıcı olacaktır.
  3. Hayır demeden önce çocuğun ne yaptığını neden yaptığını tanımlamak ve ona bir alternatif sunmak.

Örneğin Ali, bu oyun seni çok eğlendiriyor o yüzden tableti bırakmak istemiyorsun. Fakat oyun için ayrılan süre doldu. Şimdi seç bakalım tableti bana verdikten hemen sonra ödevine mi başlamak istersin yoksa önce bir şeyler mi atıştıracaksın?

Sınırlar yalnızca sözel olarak kalmamalı. Tablet oynamak için ayrılan süre dolduysa çocuğun tableti elinden bırakması nazikçe desteklenmeli, ebeveyn sınır koyarken kararlı bir beden duruşuna ve ses tonuna sahip olmalı. Öfkeli ve yüksek bir ses tonu ya da saldırgan davranışlar her iki taraf için de süreci zorlaştıracaktır.

Not: Tüm bunları yaptıktan sonra da tahriklere hazır olun. ‘Sen beni hiç sevmiyorsun.’, ‘Ne biçim annesin, azıcık eğlenmeyi çok gördün ben de artık seni sevmiyorum.’ gibi cümleler gelebilir. Yaptığınız şeyin onun için doğru olduğundan eminseniz taviz vermeyin. Biraz üzülmesine dayanın aksi halde daha büyük zorluklar ve üzüntülerle karşılaşma ihtimalinizi unutmayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Eda Nur Harputlu Arşivi