Fahrettin Damga

Fahrettin Damga

ABD, Afganistan’dan arkasına bile bakmadan kaçtı

ABD, Afganistan’dan arkasına bile bakmadan kaçtı

ABD tası tarağı topladı Afganistan’dan kaçarak ayrıldı. Hem de yıldırım hızıyla. Ne oluyor demeye fırsat kalmadan. Silahlarını sözde kullanılamaz hale getirip Taliban’a bırakarak. Büyükelçiliği de olmayacak Kabil’de. Elçilik ve personeli de Katar’ın başkenti Doha’ya taşındı.

ABD bir kere daha yenildi. Tek başına savaş kazanamamış sözde bir süper güç. Afganistan ise bir kere daha emperyalistlere karşı kazandı. Ülkesinden kovdu. İngiltere ve Sovyetler Birliği’ne ABD de eklendi.

Taliban üyeleri bu kaçışı yani kendileri için zaferi, havaya gece boyunca silah sıkarak kutladı. İngilizlere atfedilen bir Kızılderili atasözünü unuttular belli ki. Atasözü şöyle diyor; “Eğer bir nehirde iki balık kavga ediyorsa, bilin ki oradan az önce uzun bacaklı bir İngiliz geçmiştir.” bunu bugünün dünyasında emperyalizmin temsilcisi ABD’ye uyarlamak mümkün. Zira kurucu irade aynı. Taliban üyelerini bu gerçeğin farkındalar mı bilinmez.

ABD’nin yaklaşımına bakarsak bu yönde işaretler de oldukça fazla. Kardeş kavgasına oynayacak görünüyor. ABD arkasında kendi bahçesinde yetiştirdiği DEAŞ’ın bu kez sözde Horasan kolunu bırakarak çekildi. Bundan böyle bölgede ve Afganistan’da onun üzerinden bir vekalet savaşı yürütecek gibi.

Kendilerine yar olmayan Afganistan’ı başkasına da yar etmeme niyetinde olsalar gerek. Çıkarken ülkeye DEAŞ/Horasan mayınını döşeyip çıktılar.

Bu kez DEAŞ/Horasan’ı yenilginin psikolojik etkisi altında ezilmiş ve tepkisini yükselten kamuoyunu Afganistan’dan çıkmak zorunda kaldıklarına ikna etmek için kullandılar. Afganistan’ın kendileri için nasıl bir bataklık haline dönüştüğünü göstermek için kendi askerlerini öldürmekten bile çekinmediler. Yine algıya oynadılar.

Herkes Afganistan’dan çekilmeyi ertelemek için bir bahane olarak Kabil Havalimanı’na  DEAŞ/Horasan’a ihale edilen saldırıları yaptırdıklarını düşünürken tam tersi oldu. Kaçışı hızlandırmak için kullandılar saldırıları.

Bir de belli ki Taliban’la yaptığı anlaşmadan pek memnun değil ABD. Afganistan’da bir iç savaşa da yatırım yapıyor aynı zamanda. Taliban tarafından şehit edilen büyük mücahit komutanlardan Ahmet Şah Mesud’un oğlu Ahmet Mesut bu konudaki alternatifleri gibi görünüyor. Şimdilik Taliban’ın kontrolünde olmayan Pençşir Vadisi’nde konuşlanmış durumda. ABD ve Batı’dan destek talebi var.

Bu geri çekilmenin hem bölge hem dünya açısından önemli sonuçları olacak. Artık ABD merkezli tek kutuplu dünyanın sonuna geldik. Bundan sonra bölgesel aktörlerin rol alacağı çok kutuplu bir dünya kuruluyor.

Türkiye de gelişmiş ve eksikliklerini tamamlamış alt yapısıyla bu aktörlerden biri olmaya yani oyun kurucu olmaya aday ülkelerden biri. Bunu son dönemde birçok ülkenin Türkiye ile yakınlaşma çabalarından anlamak mümkün.

ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi demek dünyayı saran kollarının artık zayıfladığını işareti.  Sahip oldukları güç bir çekim merkezi oluşturuyordu. Bu güç azaldıkça ve kaybettikleri görüldükçe etkileri daha da azalacak. Dengeler değişecek ve yeni dengeler oluşacak. ABD’nin yeni duruma alışması zor olacak elbette.

Hükmederek değil bölgesel iş birlikleri ile durumu götürmeye çalışacaklar. Her ne yaparlarsa yapsınlar artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

İşte Avrupa konuşmaya başladı. Artık “Avrupa Gücü” kurmaktan bahseder oldular. Birinci ağızdan bu konuyu gündeme getirenler var. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı, Avrupa Birliği Dış işleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell gibi.

ABD’nin kendilerini koruyabileceğinden emin değiller artık. Zaten Trump, NATO üyelerinin savunma harcamalarını iki katına çıkarmalarını istememiş miydi? Hatta bu yönde ültimatom vermemiş miydi?

 

ABD, madem ben sizi koruyorum bari bedelini ödeyin demeye getirdi. Üstelik ABD’nin kendilerine karşı takındığı tavırdan da uzunca süredir rahatsız Avrupa Birliği üyeleri. Her şeyi ABD’nin direktifi ile yapmaktan pek memnun değiller. ABD güç kaybettikçe çıkarlar çatıştığında politikalar değişecek.

ABD ile Avrupa’nın yolları zamanla ayrılabilir. O sebeple Avrupa Gücü kurabilmek onlar için önemli. Tabii bir arada kalabilirlerse. ABD karşıtlığı birliğin bozulmasına sebep olma ihtimali de var.

ABD, sadece Avrupa’da değil, dünyanın her tarafında adı geçen sıkıntıları yaşayacak. Etkisi azaldıkça belki daha agresifleşip saldırganlaşacak ve bu da daha çok harcama yapması ve ilave ekonomik yük demek. Onca ekonomik zorluğa yenilerinin eklenmesi demek duraklama dönemini hızla gerileme dönemine çevirmek demek.

Neresinden baksanız ABD için karanlık bir tablo var. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Dünyanın en borçlu ülkesi, ülkeye giren para azaldıkça daha da dibe batacak. Çok yakın bir gelecekte olmasa bile eninde sonunda Amerikan filminin sonu bu kez iyi bitmeyecek.

Şimdiye kadar ekonomik refah sebebiyle birlik içinde duran 52 eyalet belki gelir paylaşımındaki adaletsizlikler yüzünden paramparça olacak. Herkes başının çaresine bakmaya çalışacak. Bu yönde tartışmalar giderek yükseliyor zaten.

ABD’nin bölgeden çekilmesi elbette dengeleri de değiştirecek. Özellikle Afganistan’ın bu güç mücadelesinin odağında olması muhtemel. Rusya, Çin, Pakistan, İran ve Türkiye. Herkes yeni dönem için pozisyon almaya çalışıyor.

Çin ve Türkiye Afganistan’ın yeniden inşası için en avantajlı ülkeler. Afganistan iki ülke için de oldukça kritik konumda. Çin’in kuşak-yol projesi için neredeyse olmazsa olmaz. Üstelik Çin’in Doğu Türkistan sebebiyle Taliban’la ilişkilerini iyileştirme zorunluluğu var. Taliban’ın kendisi için bir tehdit olmaktan çıkartılması bu iyi ilişkilere bağlı.

Afganistan, Türkiye’nin Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile olan ilişkilerinde de kritik konumda. Üstelik ülkede yaklaşık 8 milyonluk bir Türk nüfus var.

Pakistan ise Taliban’la olan yakın ilişkisi sebebiyle öne çıkıyor. Muhtemel bir Pakistan-Türkiye birlikteliği dengeleri değiştirecektir.

Taliban, sözcüleri üzerinden Türkiye’ye sıcak mesajlar gönderiyor. Birçok konuda Türkiye’nin desteğine ihtiyacı olduğunu ifade ediyorlar. Türkiye de Taliban’a karşı ön yargılı değil ama ihtiyatlı olmadığını kimse söyleyemez. Söylediklerini ne derece yerine getiriyorlar ona bakılıyor. Verdiği sözleri tutup tutmadığına da.

Türkiye tüm askeri personelini Afganistan’dan geri çekti. Şimdilik elçilik faaliyette. Kapatılması düşünülmüyor.  Afganistan’da Türkiye’ye bakış her daim pozitif. Türkiye de kardeş kavgası bir an evvel sonuçlansın ve Afganistan istikrara kavuşsun istiyor. Bugüne kadar çok sayıda sosyal proje yürüttü Afganistan’da. Bunun karşılığını da sıcak bir yaklaşım görerek aldı, alıyor. Yaptıkları bir yumuşak güce dönüşmüş durumda.

Türkiye avantajlı olsa da soru işaretleri de yok değil. Bunun için Türkiye’nin ihtiyatlı bir yaklaşım sergilediğini görmek mümkün.

ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi yeni fırsatlar getirebileceği gibi yeni çatışma ve güç mücadelelerine de sebep olabilir. ABD’nin bu yönde bir çaba içerisinde olacağına şüphe yok.

Her şeye hazırlıklı olmak lazım.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Fahrettin Damga Arşivi