ABLUKA DAĞILIYOR
Türkiye uzun zamandır kendi kontrolünden çıkmasını istemeyen küresel aklın saldırılarını savuşturmak için mücadele ediyor.
Giderek sertleşen mücadelenin Türkiye’nin zayıflaması veya kontrol alınmasıyla sonuçlanmasını bekleyenler büyük hayal kırıklığı yaşıyor.
Ne yapsalar olmuyor.
Türkiye değil zayıflamak, birden çok cephede mücadele etse de, ayakta kalmayı ve hatta kazanmayı başarıyor.
Yıllardır Türkiye’yi bölmek için taşeron olarak kullandıkları PKK bitme noktasında. Teröristler artık değil Türkiye, girilmez denilen Kuzey Irak’ın hırçın coğrafyasında bile burnunu mağaralaradan çıkaramaz halde.
Bir zamanlar on binli rakamlarla telaffuz edilen Türkiye içerisindeki aktif terörist sayısı 400’ün altına düştü. Neredeyse her gün renkli arama listelerinden bir teröristin üzerine çizik atılıyor.
Türkiye’nin kadim coğrafyası ile kucaklaşmasını engellemek ve Irak’ın zengin petrol kaynaklarını Türkiye’yi by pass ederek sömürmek için güney sınırı boyunca kurmak istedikleri terör koridoru akim bırakıldı. Hem de kendi imkanlarımızla.
Türkiye, yıllardır satın almasına rağmen, terörle mücadelede kullanılmasına bile rezerv koydukları batının silahlarına minnet etmiyor. Minnet etmediği için de kimsenin kendisine akıl vermesine, elini tutmasına fırsat vermiyor. Gereken neyse onu yapıyor.
Dünyaya parmak ısırtan bir çaba ve çalışmayla savunma sanayiini ayağa kaldıran Türkiye, dosta güven düşmana korku veriyor. Bu gelişmenin sonuçlarını mücadelenin olduğu tüm coğrafyalarda çıplak gözle herkes görüyor.
Suriye’de başaramadıkları için Türkiye’yi meşgul etsin, dikkatini dağıtsın diye Yunanistan’ı kullandılar. Türkiye, “Mavi Vatan” kavramıyla ve Libya’nın BM tarafından tanınan meşru hükümetiyle yaptığı mutabakatla karşılık verdi. Bu alışılmadık cevapla abandone oldular. Önce Libya’da darbeci Hafter üzerinden Türkiye’nin hamlesine karşılık vermek istediler. Tersi oldu. Onca yatırım yaptıkları Hafter hareket edemez hale getirildi.
Sonra, taktik değiştirip Macron eliyle Fransa üzerinden tehdit etmeye çalıştılar olmadı. Türkiye onu da dikkate almadı. Doğu Akdeniz’de kendi haklarını ne pahasına olursa olsun koruyacağını ilan edip arama tarama faaliyetlerine hem de meydan okurcasına Deniz Kuvvetleri’nin korumasında devam etti, ediyor.
Türkiye’yi engelleyemeyenler için umut kapılarından biri de KKTC’de Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanı seçilmesiydi. Akıncı, Türkiye’yi adada işgalci olarak gören bir zihniyeti temsil ediyordu. Üstelik barışın Rumlara toprak vermeden gelmeyeceği fikrindeydi.
O da olmadı. Maraş’ı yeniden açma cesaretini gösteren ve KKTC’nin Türkiye, Türkiye’nin KKTC için ne olduğunu iyi bilen ve özümseyen Ersin Tatar yeni Cumhurbaşkanı oldu. Akıncı ise siyasi hayatını sonlandırdığını duyurdu.
Doğu Akdeniz’deki planları tutmayan ve Türkiye’yi engelleyemeyenler bu kez Ermenistan’ı Azerbaycan’ın üzerine saldı. Ermenistan, nasıl bir yanlış hesap yaptığını anladığında iş işten geçmişti. Azerbaycan o ilk saldırıya maruz kaldığı günden bugüne Ermenistan’ı saldırdığına pişman etmeye devam ediyor. İnşallah gidişat Karabağ’ın işgalden azad olacağını gösteriyor.
Ermenistan, Azerbaycan’ın askeri başarısının arkasında Türkiye olduğunu haykırıp haçlı seferi çağrısı yapıyor ama yardıma gelen yok.
Rusya, bir ara ateşkes bahanesiyle Azerbaycan’ın elini tutmuş olsa da cepheden kaçan Ermenistan’ın sivillere saldırıları sebebiyle Azerbaycan cephe hattında yeniden ilerlemeye başladı.
Sözde demokrasi ve insan hakları aşığı batıdan ise Ermenistan’a doğru dürüst bir çağrı yok elbette. Zira ölen Müslüman ve Türk. Sivil olsa ne farkeder onlar için.
Ermenistan da istediklerini yapamadı derken Karadeniz’den yeni bir müjdeyle sevindik milletçe. Daha önce 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfedilen Tuna-1 lokasyonunda 85 Milyar metreküp ek rezerv tespit edildi.
Müjdeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi. Yakın dönemde yeni müjdeler beklentisiyle. Etrafımızdaki ablukayı kırmak için mücadele ederken büyümek ve gelişmek için en büyük eksikliğimiz olan enerji açığını kapatmaya adım adım yaklaşıyor olmak heyecan verici. Türkiye bu yolda büyük adımlar atıyor. Sonuca ulaştığında etrafındaki karanlık ablukanın da dağıldığını hep birlikte göreceğiz inşallah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.