Fahrettin Damga

Fahrettin Damga

Anadolu Kartalı göklerde özgürce ve tüm ihtişamıyla süzülsün

Anadolu Kartalı göklerde özgürce ve tüm ihtişamıyla süzülsün

Geçen yıl neleri konuşuyorduk bugün neleri konuşuyoruz?

Konyaspor’dan bahsediyorum.

Oysa ne umutlarla başlamıştık sezona.

Şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi hayallerinden maazallah küme düşme korkusu yaşamaya kadar geldik.

Allah göstermesin.

Olan bitenin yönetim hatası olduğu konusunda neredeyse herkes hem fikir. Yönetim de öyle düşünüyor olmalı ki hoca, sportif direktörü görevden almak ve devre arasında yeni transferler yapmak dahil bir takım tedbirler aldı ama kan kaybı şimdilik durdurulamadı.

Herkes allak bullak. Gözler fikstürde puan hesapları yapılıyor.

Tribünlerde istifa sesleri.

İçten içe bu psikoloji yönetime de sirayet etmiş olmalı ki ses seda yok. Onca yazıya ve mesaja rağmen çıt çıkmıyor.

Herkesin morali bozuk değil elbette. Bu duruma uzun zamandır yatırım yapan ve Konyaspor’un bu girdabın içine düşmesini bekleyenler gayet mutlu.

Yüzlerinde güller açıyor. “Biz dememiş miydik, bakın bizim söylediğimiz çıktı” diye caka satıyorlar etraflarına.

Nasıl mutlu olmasınlar. Uzun zamandır bu günler için yatırım yapmadılar mı?

Hem taraftar gruplarını hem de hocayı yönetime karşı kışkırtarak bu günlerin altyapısını hazırlamadılar mı?

Hocayla yönetimin arasına kim girdi?

Kim hocayı getiren yönetim olduklarını söyleyerek başarının aslında kendilerine ait olduğunu ima ederek böbürleniyordu?

Hoca değişikliğinden sonra bazı futbolcular üzerinden takımı sabote etmediler mi?

Bir düşünün bakalım “hayır” diyebilecek misiniz?

Yönetim grogi durumda. Yumruk yemekten ne yapacağını bilmez bir halde sallanıp duruyor. Düştü düşecek.

Hata üstüne hata yapıyorlar.

Onlar da yüklendikçe yükleniyor.

İstiyorlar ki sezon sonuna kadar böyle devam etsinler ki o irtibat halinde oldukları taraftar grupları kendi adlarını bağırmaya başlasın tribünden.

Onlara mecbur kalsın. “Biz istemedik, mecbur kaldık Konyaspor’u kurtarmak için” diyebilmek ve olası bir başarısızlıkta sorumluluktan kurtulabilmek için.

O kadar da çakallar.

Köşe yazıları yazdırıyorlar. Tweetler attırıyorlar besledikleri trollere.

6 Şubat’tan beri yaşanan felaketin yaralarını sarmak için bölgede karargah kuran Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve neredeyse haritadan silinen Hatay’da ekibiyle birlikte insan üstü bir gayretle çalışan Uğur İbrahim Altay’ın da isimlerini zikrederek onlara da aba altından sopa gösteriyorlar.

Başarısızlığın onlara ihale edildiği iması da cabası.

Gücünü siyasetten almayan yönetim vurgusu yaptırarak onlara ‘’siz bu kez işimize karışmayın’’ demeye çalışıyorlar.

Konyalı bile olmayan Erzurumlu birine yazdırdıkları yazılarla Konyalılara Konyalılık dersi verdiriyorlar.

Neymiş?

Eski yönetimlerde olmak lazımmış.

Ancak, futbol yöneticiliği başka bir şeydir… Futbolla alakası olmayan insanların, kulüplerde başkanlık ya da yöneticilik yapması doğru değil…” diye racon kestiriyorlar sanki analarının karnından futbol yöneticisi olarak doğmuş gibi.

Kendilerinden başka kimse bu işin içinden çıkamaz demeye getiriyorlar.

Oysa ne güzel söylemiş atalarımız. “Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı” diye.

Ya da ne diyor Hazret-i Pir?

“Dün dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım”

Takım şampiyonluğa oynarken bile tribünler dolmadı hiç. Normal mi bu?

Elbette değil.

Kimse pandemi martavalı falan da okumasın.

Herkes biliyor ki bugünlerin taşları taaa o günlerden döşendi. İlmek ilmek işlediler hem de.

Avının güçten düşmesini bekleyen akbabalar gibi Konyaspor’un zayıf anını kolladılar.

Şimdi sıra son hamlede derken işler karıştı.

Alternatifsiz olmadıklarını gördüler. Konya’nın ve Konyaspor’un onlara mecbur olmadığını fark ettiler.

Panik başladı.

Bugün yeni şeyler söylemek zamanı.

Çözüm kapalı kapılar ardında takımı sabote etmek için her türlü dalavereyi çevirenlerde değil.

Tüm Konya’yı kapsayan ve temsil edecek bir yönetimle ve maddi sorunların altından kalkabilecek bir ticari zekayla Konyaspor’u hak ettiği yere getirmek mümkün.

Fakat önce birlik ve beraberlik şart.

Öyle göstermelik değil.

Tüm camiayı ve takımı kendine mecbur bırakmaya çalışan kanserli hücreler ve onları bize pazarlayan beslemelerinden kurtulmalı Konya.

Kurtulmalı ki ayaklarındaki prangalar çözülsün.

Çözülsün ki, Anadolu Kartalı göklerde özgürce ve tüm ihtişamıyla süzülsün.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Fahrettin Damga Arşivi