Fahrettin Damga

Fahrettin Damga

Başkan değişir ABD değişmez

Başkan değişir ABD değişmez

Zannedersiniz ki ABD’nin değil de bizim başkanımız değişti. Bir davul zurna çalmadıkları kaldı Biden başkan oldu diye.

Bakmayın makbul bir adam olduğu için değil.

Kendi istedikleri yönde Türkiye’ye ekonomik ve siyasi baskı yapacağını düşündükleri için.

Peki beklentileri ne?

Nasıl olursa olsun, Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indirmek.

Türkiye’yi yeniden ABD ve Batı’nın güdümüne sokmak. Bağımsız politikalar üretmesine engel olmak.

İstiyorlar ki Türkiye onlar ne derse onu yapsın. Sözlerinden çıkmasın.

İçimizdeki Amerikan etki ajanlarını heyecanlandıran işte bu.

Ne demişti Biden?

Bence yapmamız gereken farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefet liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. Yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler hakkında sesimizi çıkarmalıyız. Muhalefetle doğrudan iletişimde olup Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, seçimle.”

Bayram ilan etmelerinin sebeplerinden biri de bu açıklama. Bir türlü yıkamadıkları Erdoğan’ı ABD desteğiyle yıkmak.

Sanki Erdoğan Trump’la geldi de onun gidişiyle gidecek.

Ümit fakirin ekmeği. Onların ümidi de Biden.

Görev süresi dolmadan önce “Ben bir siyonistim” diye açıklama yapan Biden.

Kaçak suçlu Can Dündar’ın  oğluna “Senin baban bir kahraman” diyen Biden.

15 Temmuz’da besledikleri FETÖ eliyle denedikleri kanlı işgal denemesi başarısız olunca şoka giren ve yaklaşık bir ay sonra Türkiye’ye gelebilen ve geldiğinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı görüşmede “Darbe girişimine ilişkin ABD'nin önceden haberinin olduğu yönündeki iddiaları reddediyoruz” demek zorunda kalan ve “Amerikan halkı sizin yanınızda. Obama, Erdoğan'ı arayan ilk insanlardan biri oldu. Ancak yine de özür dilemek istiyorum. Keşke daha erken buraya gelebilseydim. Ancak Sayın Erdoğan, halkınıza büyük hayranlık duyuyoruz ve bu zorluklara göğüs germe biçiminize hayranlık duyuyoruz” diyerek Erdoğan’dan özür dilemek zorunda kalan Biden.

 

Ekim 2014'te Harvard Kennedy School'da yaptığı bir konuşmada Türkiye'nin Esad'ı devirmek için DAEŞ'e silah ve para desteği verdiğini iddia edip büyük tepki çekince Erdoğan'ı arayarak sözlerinden dolayı özür dilemek zorunda kalan Biden.

Ayasofya’nın cami olarak yeniden ibadete açılmasına karşı çıkıp “Türk Hükümeti'nin Ayasofya'yı camiye dönüştürme kararından büyük üzüntü duydum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kararından dönmesi ve bu değerli yerin müze statüsünü koruması çağrısı yapıyorum” açıklaması yapan Biden.

Seçim kampanyası sırasında yardımcısı Kamala Harris’le birlikte yaptığı açıklamayla Türkiye’yi Azerbaycan’a silah göndererek çatışmaları körüklemekle suçlayan Biden.

Kurdu kuzu postuna büründürüp bize pazarlamaya çalışanlara kanmayın. ABD’nin klasik özelliğidir. Yaptığı ve Dünyadan büyük tepki çeken politikalarının günahını eski başkanın sırtına yükleyip yen başkanla birlikte yeni ABD olarak kendini pazarlama konusunda pek mahirdir.

Oysa başkan değişir, ABD değişmez.

Tıpkı yeni Dışişleri Bakan adayı Antony Blinken’in Salı günü Senato Dış İlişkiler Komitesi’ndeki oturumda Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımayı sürdüreceklerini  söylemesi gibi.

Bakmayın siz Biden’ın gelişini düğün bayram ilan eden ABD’nin etki ajanlarına.

Siz bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne sarılmaya devam edin.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fahrettin Damga Arşivi