Bir yazı ile karşılaştım geçenlerde, bayram tatilini köye gitmek olarak anlayan ailesini şikayet eden birisinin yazdığı yazıydı. Bayram tatilinde ailesini bırakıp kardeşiyle koşa koşa köye gelmiş birisi olarak bu yazıyı okumak biraz farklı hissetmeme sebep oldu. Şikayet edilecek bir şey miydi bu?

Benim dört gözle beklediğim gelmek için gün saydığım bu yer değil miydi asıl tatil?

Çocukluğumdan beri her tatilde gelmek için çabaladığım köy benim için bayram tatillerimin anlamıydı. Kuzenlerimle kapı kapı gezdiğim, el öptüğüm zamanlarda öğrendim bayramın anlamını.

Bugün ailem gelmeyi düşünmese dahi benim fırsatını bulduğum an geldiğim ikinci evim, bayram tatillerinde gelinecek yer değil miydi yani?

Otelleri mi doldurmamız gerekirdi?

Turistik yerleri mi ziyaret etmeliydik?

Peki ya bayram ne olacaktı? Küçük çocuklara şeker toplamayı, kurbanın neden kesildiğini nasıl öğretecektik?

Sanırım kuşakların arasındaki farkı daha net anlamaya başlıyorum zamanla. Büyümek, bizim kalıplaşmış doğrularımızın da değişmesine sebep oluyordu. Ben bu bayramda ve elimden geldiğinde önümdeki her bayramda burada olacağım.

İyi bayramlar, çok şeker yemek dişleri çürütür...