Öncelikle Elazığ ve Malatya’da depremde vefat eden mümin kardeşlerimize Allah’ tan rahmetiyle yarlıgamasını / bağışlamasını, affetmesini niyaz ederim. Yaralılarımıza Eş-Şafi olan Allah’tan şifalar dilerim.

Ne zaman bir yerde deprem olsa hemen bazı aklı evveller hemen ortaya atılıp bak işte gördünüz mü ahlaksızlık arttı, içki içen, zina eden çoğaldı, sahtekârlık ve haksızlıklar ve zulümler fazlalaştığından Allah AZAP için DEPREM’le sizleri cezalandırıyor diyorlar. Bu yüzden hemen tevbe edin diyorlar. İçkiyi, zinayı, kumarı, zulmü, haksızlığı bırakın, İMANa gelin gibi söylemlerle akıllarınca insanlarımıza nasihat, tebliğ ediyorlar.

Bakalım bu söylemlerinin temeli var mı? Toplum olarak zaten bilinçsizce Allah’ la korkutmak için çocuklarını ikaz ederken Allah TAŞ yapar, Allah seni YAKAR gibi rahmeti bol ve yüce Rabbimizi taş yapan, yakan gibi korkunç olarak zihinlere kazıdılar, kazıyorlar. Hâlbuki çocuklarımıza / büyüklerimize RAHMETİ üzerine nefsine yazmış Allah’ı korkutarak değil sevdirerek öğretsek daha güzel olmaz mı?

 “De ki: “Göklerde ve yerde olanlar kimindir?” “Allah’ındır” de. O, RAHMET ETMEYİ KENDİ NEFSİNE YAZMIŞTIR. Sizi, varlığında asla şüphe olmayan kıyamet gününde toplayacaktır. Ama kendilerini zarara sokanlar inanmazlar.”(Enam Suresi 12. Ayet)

Bu yanlış öğretinin neticesi olarak ta dünya var oldu olalı süre gelen ve bundan sonrada devam edecek deprem, yanlış olarak Allah’ın (G)AZABI diye sunuluyor. Bu doğru olamaz. Aşağıda bahsi geçen ayetlerde bunun böyle olmadığı apaçık izah ediliyor. Allah ER-RAHMAN isminin tecellisiyle kendisine iman eden, etmeyen herkese yeryüzünde rızıklar verip onlara hayat hakkı veriyor.

“FATIR 35/45.AYET: Bununla beraber Allah, insanları KAZANDIKLARI (GÜNAHLAR) yüzünden hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde hiçbir CANLI BIRAKMAZDI. Fakat onları belli bir süreye kadar erteliyor. Nihayet ecelleri gelince gereğini yapar. Şüphe yok ki Allah, kullarını görmektedir.”

“NAHL 16/ 61.AYET: Eğer Allah insanları ZULÜMLERİ yüzünden hesaba çekseydi, YERYÜZÜNDE KIMILDAYAN TEK CANLI bırakmazdı. Fakat Allah onları, belli bir vakte kadar erteler. Müddetleri (ecelleri) geldiği zaman, onu ne bir saat erteleyebilirler, ne de öne alabilirler.”

Bu ayetlerin ışığında görüyoruz ki depremler Allah’ın azabı / gazabı değildir. Deprem dünyanın kendi jeofizik yapısı içerisinde olagelen bir tabii olaydır.

İddia edilen gibi bir DEPREM AZAPSA dünyanın birçok yerinde daha beter bir ahlaksızlık, fuhuş-zina, kumar, zulüm merkezleri olan dünyaca meşhur malum yerlerde niye deprem olmuyor. 8-9 şiddetinde DEPREM olan yerlerde de ÇOK AZ BİNA YIKILIYOR VE ÇOK AZ ÖLÜM OLUYOR. Niye acaba?

BU KADAR KAYIP VE HASAR NİYE OLUYOR ALLAH’IN AZABINDAN MI? YOKSA ZALİM İNSANLARDAN MI?   DEPREM ALLAH’IN AZABIDIR DENİLİRSE HAŞA ŞUÇU ALLAH’A YÜKLEMEKTİR BU, ALLAH’A ZULÜM İSNADIDIR.

OLUŞAN YIKIM VE KAYIPLAR İNŞAAT YÖNETMELİKLERİNE AYKIRI, ÇÜRÜK, KALİTESİZ, NOKSAN MALZEMELERDEN VE PARA HIRSIYLA GÖZÜ DÖNMÜŞ MÜTEAAHİTLERİN FAZLA KAT EKLEYİP YAPTIĞI BİNALAR VE FAY HATTI ÜZERİNE YANLIŞ YAPILANMADAN VB. SEBEPLERDEN KAYNAKLANIYOR.

Bu yanlış algı yeni de değildir. SERAP TAŞTEKİN Hanım’ın tespit ettiği, “Osmanlı döneminde de bu yanlış algı var, “bir doğa olayı olmasından öteye geçerek farklı sebeplere dayandırılması, Osmanlı döneminde de bilindikti. Hammer’in Osmanlı Tarihi’nde padişah II. Bayezid’in vezirlerine şu sözleri söylediği yazılıdır: “O kadar haksızlık ve zulüm ettiniz ki, mazlumların ahı göklere kadar çıkarak şehrin ve memleketin üzerine Allah’ın gazabını davet etti.” denilmekte ta o zamanlar.

Azap ve helak olarak sunulan depremlerden farklı olarak geçmişte azap ve helak olanlara baktığımızda Resuller ve ona iman eden ve onunla beraber hareket edenler KURTULUYOR diğerleri kurtulamıyor. Depremde çoluk, çocuk, yaşlı, genç fuhuş yapan, yapmayan, kumar oynayan, oynamayan vb. hep birlikte yıkım altında kalıyor bunu nasıl izah edecekler. Aynı şiddetteki depremlerde Japonya’nın Kobe şehrinde 8-9 şiddetinde olan depremler en az hasar ve kayıpla atlatılırken KOCAELİ / GÖLCÜK DEPREMİNDE 7.4 şiddetinde niye binlerce insanımızı kaybettik. HAŞA Allah’ın Gölcüktekilere garezi mi var Japonlara torpil mi geçiyor. Bu yanlış ve temelsiz anlayış ve sunumlardan vazgeçilmeli.

Hâsılı kelam DEPREM ALLAH’IN (G)AZABI değil, ALLAH’IN GEZEGENİ DÜNYA’nın doğal akışı içerisinde gelişen tabii bir olaydır. DEPREM dün vardı, bugün de var, yarın da olacak. Deprem için gerekli tedbirleri alıp takdiri Allah’a bırakmak en doğrusu.

Bu şu demek de değildir biz sağlam, kale gibi binalar yaptık artık ölüm bize erişemez. Ölüm her an her yerde bize ulaşabilir. SEMUD kavminin akıbetine bakınız, sağlam kayaları oyup binalar yaptılar ve artık kimse bize bir şey yapamaz bize bir şey olmaz dediler. Bunu diyenlerin de şimdi yerinde yeller esiyor. Binaları dimdik ayakta duruyor da kendilerinden hiç kimse kalmadı hayatta. ÜRDÜN’de PETRA’daki yerlerine gidip bir bakınız. Ekâbirce meydan okuyanlardan kimseler kalmamış.

“İnna lillah ve inna ileyhi raciun.”

VESSELAM.