Allah kimseyi saptırmaz, dağıtmaz, doğru yoldan ayırmaz, kimsenin işini / düzenini bozmaz.
Maalesef dilimize pelesenk olan günlük konuşmalar da söylenen güya dua mahiyetinde Allah saptırmasın, düzenimizi bozmasın, yolundan ayırmasın gibi maksadı aşan cümlelerle dolaylı olarak Allah itham edilmiş oluyor. Sanki Allah saptırmış, dağıtmış, ayırmış, kişinin düzenini bozmuş gibi.
Herkese kendi yaptığının karşılığı vardır. Kendi sapar, azar, kendi düzenini bozar. Kendisi dağılır, dağıtır ve bunun bedelini öder. Yâda doğruluktan ayrılmaz, işinin gereklerini yerine getirir, maddi manevi olarak bunu mükâfatını alır.
Hiç şüphesiz  ALLAH ALA KULLİ ŞEYİN KADİR olandır. Allah kullarına irade vermiş ve doğruyu, yanlışı yapabilme yetisi, gücü vererek seçtiğinden yaptığından da sorumlu tutmuştur. 
 Allah rızasına uygun davranana CEZA=KARŞILIK olarak CENNET vb. şeyler VAAD edip mükâfatlandırıyor. Aksine davranışlarda da RAZI olmadığı eylemleri yapan, yolundan çıkan, ŞİRK koşanlara da tercihlerinin, yaptıklarının bedeli CEZA=KARŞILIK CEHENNEM vb. VAİD edilmiştir.
Neticede herkes amelinin, say’ inin karşılığını bulur. Allah kimseyi zorla CENNETE KOYMAZ, rahmetinden dolayı teşvik eder, kolaylaştırır.  Kulun bir iyi ameline karşı 10/ 100/ 700 kat ecir verir. 
Kimseyi de zorla CEHENNEME ATMAZ. Yanlış davranışlara da 1 e 1 ceza verir. YİNE rahmetinden dolayı tövbe edeni de, yanlışından döneni de bağışlayacağını, affedeceğini söyler.
Kimse yaptığı ya da yapacağı işi başkasına havale etmesin. Herkes üstüne düşeni yapıp, gerekli tedbirleri aldıktan yani FİİLİ duadan sonra Allah’a TEVEKKÜL ve KAVLİ DUA etmelidir.
 “İNSAN İÇİN ANCAK ÇALIŞTIĞININ, MESAİSİNİN KARŞILIĞI VARDIR.” (NECM 53/ 39. AYET)  “ŞÜPHESİZKİ ALLAH, İNSANLARA HİÇBİR ŞEKİLDE ZULMETMEZ; FAKAT ONLAR KENDİLERİNE ZULMEDERLER.”(YUNUS 10/ 44. AYET)
 Allah’a maksadı aşan sözlerle de ŞER isnat edip azdırdı, saptırdı, bozdu, dağıttı vs. İTHAMLARDA da bulunmamak lazım. HERKES EKTİĞİNİ BİÇER VESSELAM.