Keçiler ve kaçıranlar
Keçiler genelde dağlık yerlerde serbestçe dolaşan ve taze bitkilerle, ağaçların yeni sürgün filizlenmiş yapraklarıyla beslenen etinden ve sütünden faydalandığımız evcil hale getirip beslediğimiz hayvanlardan biridir.
Deyim olarak da dilimize geçmiş cümlelerde de yer alır. Keçi gibi inatçı, günah keçisi, keçileri kaçırmış gibi.
Şimdi Yahudi Rabbi’lerine, hahamlarına veya Yahudi birine sizin Tevrat da yazılı filanca ayetin bulunduğu rulo kâğıdı keçi yedi o yüzden şu anki mevcut Tevrat’ta bu ayet yazılı değil fakat hükmü geçerli dese ona ne derler?
Vatikan’daki Papa’ya, başpiskoposlara, papazlara veya her hangi bir Hristiyan birisine deseniz ki sizin İncil’deki bir ayeti keçi yediği için şu an elinizdeki mevcut İncil’de o ayet yok, bulunmuyor fakat hükmü de baki dese ona ne yaparlar?
Ne diyecekler sen keçileri kaçırmışsın deyip azarlayıp, kızarlar. Hahamlar kutsal kitaplarına hakaret ettin diye Yahudi olarak da kabul etmezler. Papa ve papazlar Hristiyanlıktan “Aforoz” ederler. Bir de kutsal değerine kitaplarına hakaretten “tazminat davası” bile açabilirler.
Hal böyleyken Müslümanlara ne oluyor da zina suçunun / zina yapanların cezası “Recmetmek/taşlayıp öldürmektir” diye söyleyip, iddia ederler. Bu ayet Kur’an’da vardı da ne hikmetse yaprak üzerinde yazılı olarak dururken Aişe/ Ayşe validemizin odasına giren bir KEÇİ tarafından yendiği için şu anki Kur’an’da /Mushaf’ta olmadığını söylüyorlar.
Zina eyleminin Kur’andaki cezası belli; suçları şahitli, ispatlı olarak mahkeme de kesinleştikten sonra halkın önünde “100 celde”nin cildi acıtacak şekilde vurulmasıdır.”
Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dini(nin koymuş olduğu hükmü uygulama) konusunda onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.” (NUR SURESİ 24/2. AYET)
Bu ayete geçen celde kavramı bile çok ince bir ayrımdır. Sopa ve değnek, asa gibi kavramlar varken kullanılmamıştır ki bu aletlerle darp edilirse uygulama yapılan şahısta kalıcı hasar oluşabilir, ölebilir de. Buradaki incelik mahkûmun şahitler huzurunda cezalandırılıp teşhir edilmesi ve caydırıcı etki oluşturmasıdır. İnsanların öldürülmesi hedef değildir. İslam hayat dinidir. İslam’la/vahiyle insanlar dirilsin diyedir. Kur’an da hüküm belirten bu ayet varken ona rağmen başka bir hükmü alternatif olarak nasıl böyle bir şey iddia ederler.
Bu iftiraya da bizim kıymet verdiğimiz değerlerimiz AİŞE /AYŞE validemiz ve FARUK olarak vasıflandırılan ümmetin değerlerinden (ÖMER) AMR BİN HATTAB’ın isimlerini de kullanarak onlara da iftira etmişlerdir. Ömer Bin Hattab’ı Allah’tan değil halktan korkan biri olarak lanse edilip “eğer halk Ömer, Mushaf’a ayet ilave etti demelerinden çekinmeseydim bu recm ayetini! Mushaf’a eklerdim” dedirtmişlerdir! Bu ayeti keçi yedi uydurmasını, yalanını millete yutturmaya çalışmışlar ve birçoğuna da bunu yutturmuşlardır. Bu arada keçiye de iftira edilmiş, yaptıkları cürmü keçiye yükleyip onu günah keçisi haline getirmişlerdir.
İslam’da ölüm cezası sadece suçsuz bir bireyin haksız yere öldürülmesinde kısas olarak vardır. Onda bile tazminat alıp ölüm cezasını bağışlarsanız bu daha hayırlıdır diye bağışlanması tavsiye edilir “…Müminler! Öldürülen insanlar konusunda size kısas farz kılındı.” (Bakara 2/179) “Ey sağlam duruşlu kişiler kısasta sizin için hayat vardır, belki korunursunuz.” (Bakara 2/179)
Aklınızı zayi mi ettiniz şu ayeti hiç mi okumadınız, okumuyor musunuz? “Hiç şüphe yok ki, Kur'ân'ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.” (HİCR 15/ 9. AYET) Bu ayette keçiler hariç mi diyor. Keçilere karşı ayetler korunaksız! Öyle mi?
Ayetleri keçi yedi iddiasında bulunanlar keçileri kaçırmış herhalde. Hadi bir nüshasını keçiye yedirdiniz de onlarca Kur’an hafızlarını, vahiy kâtiplerini, diğer Kur’an nüshalarını ne yaptınız. Allah Resulünün kitap haline getirmeden vefat etiğini mi düşünüyorsunuz. Kaç tane ayette bu kitabı biz indirdik demiyor mu? Kitap tamamlanmadan ayetler dağınık bir şekilde insanların ve keçilerin insafına Kur’an’ın bırakılıp kaldığını düşünenler yanılıyor. Resul sağken kitap / Mushaf halinde idi. Daha sonraki Mushaf çalışmalar teksir, çoğaltma ve dağıtım çabaları, çalışmalarıdır.
Allah, Maide suresi 3. ayette “Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslam’ı beğendim.” diye ayetinde belirtmiştir. Allah’ın dinine / kitabına bir şey ekleyen ya da çıkartanlar Allah’a şunu unutmuşsun ben ekledim, bunu da fazladan koymuşsun ben de onu çıkardım demek istemiştir. Böyle yapanlar da Allah’a din öğretmeye kalmış olurlar. “De ki: Siz dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da bilir, yerde olanları da. Allah her şeyi hakkıyla bilendir” (Hucurat 49 /16.ayet)
Kur’an ayetlerinin şu anki mevcut 6236 ayetinin hepsinin hükmü geçerlidir. Ne bir tane ayet noksan, ne de bir ayet fazladır. Dileyen iman eder, isteyen inkâr eder noksandı fazlaydı der. İsteyen kutsal kitabının ayetlerini keçinin yediğini düşünmeye, inanmaya devam edebilir. İsteyen keçiyi besler etinden sütünden faydalanır. Dileyen de keçileri kaçırır / kaçırabilir. Herkes hesabını kendi verecek nasıl olsa. Vesselam.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.