TAM AÇLIĞA ALIŞMIŞKEN
Hoca’nın parası tükendikçe tükenmiş.
Sonunda çareyi masrafı kısmakta bulmuş.
Aklına ilk eşeğinin yemi gelmiş.
Azaltmış, azaltmış…
Hayvan, yavaş yavaş gücünü yitirmeye başlamış.
Yemini azaltmasına rağmen, eşeğin yaşadığını gördükçe seviniyormuş Nasrettin Hoca. Mecburen yemi azaltmayı sürdürmüş.
Ama bir sabah ahıra gittiğinde ne görsün, hayvan ölmüş.
Nasrettin Hoca ah çekmiş derinden:
“Tam açlığa alışırken öldü zavallıcık…”
Petrol fiyatları uluslararası piyasalarda 77 dolara satılıyordu 21 Temmuz 2021 tarihinde.
O gün İstanbul’daki istasyonlarda akaryakıt 7 TL 25 kuruştu.
11 ay sonra petrol fiyatları 120 dolar civarına çıktı.
Peki ya akaryakıt?
Dile kolay ama tam 27 TL.
Petrol yüzde 100 bile artmamışken mazot nasıl yüzde 400 arttı?
Otomobiline hep 50 TL’lik benzin alan vatandaş 2003’te deposunun yarısını doldururken bugün 2 litrelik meşrubat şişesini bile dolduramıyor.
Vatandaş eşeğinden vazgeçeli çok oldu, hatta kendisini açlığa alıştırmaya çalışıyor!
Çünkü akaryakıttaki her artış vatandaşın gıdasına zam olarak yansıdı.
Temel gıdada yaşanan artış TÜİK’in yüzde 73’lük enflasyonunun çok üzerinde.
Eğer gıda fiyatları durdurulamazsa vatandaşın sonu da Hoca’nın eşeğininkine benzeyecek.
*****
YA BİZ?
Gözleri ülkeyi terk etmenin verdiği hüzünle kaplanmıştı.
Yıllarca uğraşıp didinerek kurduğu evi dağıtmış memleketi terk ediyordu.
Kadın elindeki valizi muavine verdi sonra komşularıyla vedalaştı.
Uğurlayanların yüzünde ise bir rahatlık ifadesi vardı.
Biz görevimizi yerine getirdik der gibiydiler.
Ailenin erkek çocuğu ben aslında gitmek istemiyorum dedi, İstanbul’da mutluydu.
Arkadaşlarından ayrılmak istemiyordu.
Babanın ağzından şu kelimeler döküldü; artık bu memlekette geçinemiyoruz.
Peki İstanbul’da geçinemeyip gittikleri dünya şehri neresi miydi; Halep.
Yanlış okumadınız 10 yıl önce can havliyle sığındıkları İstanbul’u artık geçinemedikleri için terk ediyor ve Esenler belediyesinin ücretsiz tahsis ettiği otobüsle Suriye’ye dönüyorlardı.
O an aklıma bu proje geldi acaba geri dönmeleri için bu ekonomik modeli benimsemiş olabilir miydik?
Sonra şu cümleyi mırıldandım istemeden.
İyi de ya biz!
*****
GENÇLER UMUDU KESMEK YOK
Bunca hikayeyi anlattıktan sonra bu başlık atılır mı diyenlere;
Gerçeği görmezden gelerek sorunları çözemeyiz.
Ama her halükarda memleketi terk edip gidecek de değiliz.
Bu ülke ne sorunların üzerinden geldi, elbette bu sorunları da çözeceğiz.
Yeter ki sorunlara bilimin ışığında çözüm arayalım hamasetle değil.
Ustanın da dediği gibi; “Enseyi karartmak yok”.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.