AYIP EDİYORSUNUZ
Gerçekten ayıp ediyorsunuz. Futbolcusuna, teknik ekip ve yönetimine, basına, taraftara, bu büyük camiaya gerçekten çok büyük ayıp ediyorsunuz. Kime, neye, tam olarak nasıl sitem edilir şuan bunları kaleme sağlıklı bir şekilde almak benim açımdan oldukça güç ama resmen göz göre göre hak yenildi ve yenilmeye de devam ediliyor. Hani Rize maçında olan olmuştu. Lakin bu ne? Penaltıyı geçtim lehimize verilecek fauldü. Emin olun, kamera açılarını tek tek inceleyin, bize yapılan faul penaltı olarak önümüze kondu. Tamam, açın iyi olmayabilir, görmemiş olabilirsin. Düdüğü çaldın anlarım ama VAR denilen sistem bu pozisyonda devreye girmeyecek mi? Yani skoru doğrudan etkileyen bu yanlış verilen kararda devreye girmeyecekse bu sistem neden var? Bunu herkes, kendi penceresinden bakarak defalarca dile getirdi. Dünyanın bazı coğrafyalarında hakem konuşmaları alt yazı ile verilirken, maçtan sonra yayınlanırken biz orta hakemimizi on saniye içerisinde VAR'a davet edip pozisyonu kontrol ettiremiyoruz. Bunun altında yatan sebep beceriksizlik mi yoksa kasıt mı? Evet, Mete Kalkavan bariz yanlış karar verdi. VAR'ın başındaki Alper Ulusoy'da Kalkavan'ı VAR'a davet etmeyerek görevini yapmamıştır. Konyaspor kötü oynamadı, Antalyaspor da iyi oynamadı. Sahada her anlamda kafa kafaya oynayan iki takım vardı ki oyun değil, hakemler gecenin manşeti oldu. Puan kaybı değil de gerçekten beni üzen durum bu oldu ve inanın içimden iki kelam bir şeyler yazmak bile gelmiyor. Her sene şampiyonluğa oynayan takım değiliz. Her sezon sonunda Avrupa hayalleriyle yanıp tutuşan bir camia da değiliz. Bulunduğumuz konum bile bizim için içersinde bulunduğumuz şartlarda ve günümüz için başarıdır. Ama bırakın kardeşim yenileceksek kötü oynadığımız için kaybedelim. Kaldı iki maç ve biz hala Aykut Kocaman'ın 34 maçta aldığı 65 puanı geçmiş değiliz. Ersan Parlatan'ın takımdan ayrılmasıyla birlikte İlhan Palut'ta da gözle görülür bir düşüş yaşandı, yaşanıyor ama neyse şimdi pek vakti zamanı değil sanırım. İyi günde olduğu gibi kötü günde de teşekkür etmeyi bilmek gerekir. Sahada, son düdüğü duyana kadar hırsını kaybetmeyen oyunculara minnettarım.
***
Ahmed Hassan mı? Kulakları çınlasın bir hocam vardı. Şöyle derdi; "Bir mektup yazdım Hasan'a; ha Hasan'a, ha sana! Dizelerin sahibi Karakoç'u da anmış olalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.