Bileğimiz bükülmüyor
En son söyleyeceğimi baştan söyleyerek konuya gireyim. Kasımpaşa maç sonu açıklamalarında ki beyanı için İlhan hocaya teşekkür etmek istiyorum. Her şeyin farkında, mütevazı ve umut vadediyor. Evet, bir gerçekten bahsetmek gerekirse takım adına beklentimiz oldukça yükseldi. Lig başlamadan önce santrafor transferi bile gerçekleşmemişken genel kanı "Bu kadroyla ligde kalsak yeter" olayından geldiğimiz noktada "Neden lider değiliz?" tartışmasını yaşıyoruz. Genel otoritenin düşüncesi buydu. Hatta yüzüncü yılında küme düşer diyenlerin oranı bile kayda değer çoğunlukta iken hiç beklenmeyecek şekilde sezon startı verildi. Camiamızda, şuan ki mutsuzluğun vermiş olduğu cesareti de aslında ligin dört haftasında ki on puandan alıyoruz. Beklentimiz oldukça yükseldi. Bunu da taraftar olarak sonuna kadar hak ediyoruz. Ki burada hemfikiriz. Ligin ilk üç haftasında çok da iyi oynamayan ama yine de skora giden bir takım varken verilen milli aradan sonra Altay maçında harika bir oyunla skoru yakalayan takım hüviyeti vardı. Giresun camiasının kendi içerisinde yaşadığı baskıyla kırılma yaşayan temsilcimiz ortaya koyduğu en kötü oyununu izlettirse de yenilmedi. Bunun ardından çok özel bir kırılma anıyla Trabzon maçı da kendi nazarında kıyaslanacak bir yoruma sahip diyebilirim. "Bir sıfır önde başlayın ama on kişiyle oynayın" der gibi her şey çabuk gelişti. İstatistikleri alt üst ettiğimiz bu maçı kafa kafaya oynasak bu denli baskı kurar mıydık emin değilim lakin futbol şansı bizimle değildi diye düşünüyorum. Ya da o şansı biz beceriksizliğimizle dengede tutmuş olabiliriz. O kadar net gol pozisyonunu harcadık ki maç sonunda kazanamadığımız için şaşkınlıktan kızamadım. Aslında ortada kızacak bir şey yoktu da beklentim oldukça yükselmiş. Onu fark ettim. Bu şoku atlattık derken şimdi de Kasımpaşa'ya takıldık. Takıldık diyorum, çünkü iki farkla öne geçmişken skoru muhafaza edemediğimiz için sanki bugün başka şeyler konuşulmaya başlandı. Farkında olalım ki hala ligde mağlubiyet yüzü görmeyen iki takımdan biriyiz. Tabi bu gün geçtikçe takım üzerinde de farklı bir baskı yaratıyor. Ki son iki maçta bunu belirgin görüyorum. Skoru koruma refleksiyle takım geriye çekiliyor ki Kasımpaşa maçında ben bunun beş dakikalık periyodunun taktiksel olabileceğini bile düşünmüştüm. Bu süre uzayınca yanıldığımı anladım. Hocanın aksiyonları elbette var ve güvenmekten öte takdir etmek de gerekiyor. Biz yine de bardağın boş tarafı değil de dolu tarafından bakıp içerisinde bulunduğumuz süreci eleştiriden çok alkışı hak ediyor diye yorumlayalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.