Bir yanımız yaprak döküyor. Evet, hafta içi belki de eşine az rastlanır bir skorla kupada Manisa'yı saf dışı ettik. Kalemizi gole kapattığımız müsabaka da rakip fileleri tam yedi kez havalandırdık. Kocaman döneminde birden fazla tecrübe etmiştik aslında ve yıllardır da konuşuyoruz. Kimisi kupayı ligle birlikle götürmeyeceğimizi düşündüğü için hep karşı durmuştur. Kimisi de ligde zaten tatmin edici bir sıralamaya giremeyeceğimizi tahmin ettiği için yani ligi 6. bitirmekle 14. sırada bitirmenin arasında pek fark olmadığını savunarak kupaya hep asılma düşüncesi içerisinde oldu. Gönül ister ki her kulvarda başarılı olalım ama neyse; bu cümlenin sonu gelmez. Bu konuda kamuoyunun düşüncesinden ziyade İsmail Kartal'ın öngörüsü önemli ki ben ciddi bir sorunla karşılaşmadığı sürece hocanın kupada istekli olduğunu düşünüyorum. Şahsi fikrim de bunu destekliyor. Elbette kupa olsa da olur olmasa da olur lakin ligin olmazı olmaz. İki haftadır şeytan kulağına kurşun gayet iyi gidiyoruz derken lidere deplasmanda yıkıldık. Takım boyunu kısa tutan, top ayağındayken sürekli ofansif oyun anlayışıyla hızlı oyunu benimseyen, top rakipteyken ise presi bırakmayan, yetenekli ayakları olan Alanyaspor ilk yarı attığı golle istediği üç puanı bizden de aldı. İlk yarı sahada afallayan temsilcimiz ikinci yarı oyunda dengeyi kurdu kurmasına da bu sefer ne oynattı nede kendisi oynadı. Oyundan yer yer koparak ne yaptığını bilmeyen bir takım görüntüsü çizdi ki ikinci yarı her iki takımın da ortaya koyduğu oyun iki gün oynasalar yine gol sesi çıkmaz tarzındaydı. Ortada fark yok, lig lideri var ve iki haftalık sonuçlara bakacak olursak da bu mağlubiyet tolere edilebilir. Her şeyden öte gündemde olması gereken bir konu varsa o da Ahmet Karademir'dir. Uzun süredir takım adına yaşamadığım ayrı bir heyecan yaşadım. Yolun açık olsun çocuk, umarım bizi daha çok heyecanlandırırsın.