Bir beklentimiz vardı. Vitrin maçı sayılabilecek maçtan camia olarak en az bir puanı hanemize yazdırırız düşüncesi hakimdi. Ki benim beklentim bunun da ötesindeydi. Bir yer iki atar üç puanı cebe koyarız diye düşünüyordum. Sonuç hüsran oldu. Hemen öncesinde son şampiyon Başakşehir'e üstünlük kuramayan takım Fenerbahçe maçıyla Palut döneminde ki ligde ilk yenilgisini de tatmış oldu. Ortada net bir skor var lakin sahada durum bundan farklıydı. Sonuca gidemedikten sonra sahada ki oyunu ben ne yapayım diyenler olabilir. Kalemizde üç gol gördük ama ezilmedik, sadece yenildik. Özünde bunu kastediyorum. Üstelik iki gol atana bir gol bedava dercesine son gol de Sehic'in hediyesi oldu. İlk yarı, hatta ilk yarının ilk otuz dakikası yani yediğimiz ikinci gole kadar vasat bir Konyaspor sahada varlık göstermeye çalışırken bu iki gol soğuk duş etkisi yaratmış olacak ki başka bir takım gördük bu dakikalardan sonra sahada. Ben bunu oyuncu performansından ziyade konsantrasyon eksikliğine bağlıyorum. Çünkü oyuncular ilk defa birbirleriyle oynarmışçasına sürekli top kaybettiler. Yönetimin içerisinde baş gösteren iletişim sorunu sahada da vardı. İçinde bulunduğumuz süreçte bu iletişim mevzularına hiç girmek istemiyorum ki geçmiş yıllarda, şimdi ki yönetimden önce ki süreçte de kotamı dolduracak kadar değinmiştim. Konsantrasyon ve saha içerisinde ki iletişimsizlik derken aklımız başına geldiğinde dönülmez akşamın ışıkları çalıyordu. İkinci yarı daha arzulu olsak da o beklediğimiz, maçın belki de kırılma anı olabilecek golü bir türlü bulamadık. Sağa döndük, sola döndük; Hadziahmedoviç, Kravets'i aldık ama nafile; olmadı. Kravets demişken gören var mı? Sezona beklentilerin üzerinde başlayan oyuncu adeta kayıplara karıştı. O soğukkanlı yapısı, üçüncü bölgede top tutuşu, son toplarda ki başarı grafiğiyle bir nebze de olsun güven veren adam resmen ve hiç anlam veremediğim şekilde kayıplara karıştı. Bu duruma birilerinin el atması gerekiyor. Bu oyuncunun bir şekilde tekrar kazanılması gerekiyor ki umarım bu duruma kayıtsız kalınmaz. Bu mağlubiyet üzerinde çok durulmaya gerek yok diye düşünüyorum. Hocanın açıklamaları genelde her hafta benzer oluyor. O da kendi hatalarını, takımın nerde düştüğünü görse gerek ki her hafta kamuoyunun dikkatini çeken konulara parmak basıyor. Kritik dört haftanın ikisinde bir puan topladık ve şimdi Kasımpaşa var. Bu maç köprü vaziyetinde ve Kasımpaşa da kötü değil. Zor olacağı aşikar ve umut ediyorum ki köprü cezası yemeyiz.