Hasan DURUCAN

Hasan DURUCAN

MİLLET AÇ, AÇ

MİLLET AÇ, AÇ

Evet, taraftar gerçekten galibiyete açmış. Arzu ettiğimiz skoru, görmek istediğimiz görüntüleri nihayet aylar sonra yakaladık ki bu sevinç ve coşku gerçekten görülmeye değerdi. İlhan Palut zamanında süregelen beraberliklerle birlikte alınamayan galibiyet, hocanın takımdan gönderilmesinin ardından camiada genel anlamda ciddi bir kaos oluşturmuştu. Ve o kaos hala tam anlamıyla geçmiş de değil. Tabi akabinde Sırp hoca ile anlaşma sağlandı. Pek tabi bu görüşme İlhan Palut takımın başındayken yapılmış ve uygun bir zaman kollanıyormuş. Palut'un takımdan gönderilmesi öyle bir gündem oldu ki Aleksandar Stanojevic'e hoşgeldin bile denilmedi. Pek tabi Stanojevic ayağının tozuyla çıktığı ilk müsabakada Gaziantep'e Türkiye Kupası'ndan elendi. Ve sonrası çorap söküğü gibi kendiliğinden gelişti. Amir Hadžiahmetović takımdan ayrılarak Beşiktaş ile anlaştı. Zymer Bytyqi de Olympiakos'a imza attı. Ankaragücü, Başakşehir ve İstanbulspor mağlubiyetleri, Giresun beraberliği derken bizim rakip ağlara bir gol bile atamamamız süreci iyice baskı altına aldı. Aleksandar Stanojevic aslında genele bakıldığında iyi bir hoca, takım ve şehirle dokusu uysa da zamanlama açısından her iki taraf için pek uygun değildi. Çünkü krizi yönetmek her baba yiğidin harcı olamaz. Şahsi kanaatim bu yönde ama zaman bakalım bizlere neler yaşatır bekleyip göreceğiz. Ki Stanojevic geldiği günden bu yana da bir rutin oluşturamadı maalesef. İmza attığında takımda farklı bir iskelet yapısı vardı, takımdan ayrılanlarla beraber bir süre eli kolu bağlı kaldı ve şuan farklı bir iskelet yapısıyla kendince bir rutin oluşturamaya çalışıyor. Tabi Aleksandar Stanojevic'i de anlamak lazım ama bu şehir hala İlhan Palut'un neden gönderildiğini anlamış değil. Evet, hiçbir isim Konyaspor adının önüne geçemez. Bunu yeni öğrenmiyoruz ama Başkan Fatih Özgökçen'in medyada yaptığı açıklamalar sonrasında bu prensipleri de bu armaya gönül vermiş olanların büyük çoğunluğu bunu anlamış değil. Ki bu gündem sezon sonuna kadar böyle sürüp gidecek, öyle görünüyor.

Tabi bu kaosun içerisinde Aleksandar Stanojevic hocaya doğru düzgün hoşgeldin denilmediği gibi aramıza katılan transferlere de pek selam sabah verilmedi. Ve onlar iki maçtır sahada forma terletiyor ve gözlemlediğim kadarıyla isabet de olmuş. Uyum sorunu görmedim. Mahir Emreli, Marlos Moreno, Alejandro Pozuelo Melero, Andreas Bouchalakis hepsi ayrı mevkilerde kendilerine verilen görevi yapmaya çalışıyor. Ama yine de Marlos Moreno ve Bouchalakis'i bir tık daha bizim açımızdan özel oyuncu olduğu kanısındayım.

Bir galibiyetle elbette bahar gelmedi. Ama çok şey de değişti. En azından bu büyük baskı bir nebze de olsa kırıldı. "Küme düşeriz" söylemleri rafa kalktı. Oynamadan alınan altı puanın yanına Giresun maçında bir puan, Galatasaray maçında cebimize koyduğumuz üç puan ve tüm bunların hepsi on gün içerisinde gerçekleşince ligde halen hatırı sayılır bir yerde olduğumuzu işaret ediyor. Olan biten herşeyi bir kenara bırakarak yazıyorum ki bir gol atıp sevinmenin bile lüksünü yaşadığımız Galatasaray maçında galibiyet coşkusu tabiri caizse anlatılmaz yaşanır tarzında bir sahneydi. Tabi Galatasaray'ın yakalamış olduğu seriyi bozmak da cabası oldu. Her şeye rağmen önceden yapmış olduğu randevularını bile iptal edip maça gelen taraftar golle birlikte adeta coşku yumağı oldu. Bizim açımızdan dönüm noktası olan bu müsabakanın ötesinde genel olarak ne yazsam hep eksik kalıyor ki kalanını siz tamamlayın lütfen..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan DURUCAN Arşivi