Çok güzel bir süreç yaşıyoruz farkında mısınız? Evet, birazdan buraya gelecem. Ama öncesinde Kasımpaşa müsabakası öyle bir maç oldu ki eminim uzun süre hafızalarda ki yerini koruyacaktır. Zorlu bir hafta içerisinde final niteliği kapsamında iki ayrı ciddi maça çıkmıştık. Öncesinde bol gollü geçen mücadelede Karagümrük'e yenilerek kendimizi kupanın dışında bulduk. Böylesine zorlu hava şartlarında, 120 dakika ciddi bir efor sarf etmenin ardından ligin lideri Trabzon'a konuk olduk. Bu maç bizim için ayrı bir anlam, onlar için farklı önem taşıyordu ki doğrudan ligi etkilediği gibi tüm gözler bu maça kilitlenmişti. Gergin bir haftanın üzerine kupa yorgunluğu ve ilaveten elenmenin üzüntüsü de eklenince Trabzon'a boynu bükük gittik. Maçın beraberlikle sonuçlanması şahsım adını düşük bir ihtimaldi ki nihayetinde kaybettik de! Git-gelleri olan bir maçtı ve alınan mağlubiyetle arada ki puan farkı açılınca şampiyon söylemleri de artık camia olarak daha kısık sesle çıkmaya başladı. Evet, içerisinde bulunduğumuz bu sürecin bir kırılma anı vardı ki Trabzon'un kolay kolay hata yapmayacağı görüşü kuvvetli ihtimaller dahilinde varsayarsak haliyle oturduğumuz dalı kesmiş olduk; sebebi her ne olursa olsun. Tabi burada ki yol ayrımı bize farklı kırılma anları da çıkardı. İçerisinde olan herkes, bunun farkındaydı. Tabi bu final niteliğinde ki iki maçın sonuçları sonrasında Kasımpaşa maçının skoru da oldukça önemli hale geldi. Ki bu maçta herşey vardı. Futbolu süsleyen goller, geri dönüşler, direkten dönen toplar, kaleci performanslarından ötürü olağanüstü kurtarışlar, ofsaytlar, verilmeyen goller, penaltılar derken bir maçta görüp görülebilecek hemen hemen herşey vardı. Maçın kendi içerisinde bile birden fazla kırılma anlarına şahit olurken yer yer adapte sorunu baş gösterse de maçın geneline baktığımız zaman mental anlamda ligden kopmadığımızı düşünüyorum. Elbette bu, daha kopmayacağımız anlamı taşımıyor. Lakin bu iki maçtaki 5 puan kaybı akabinde verilen reaksiyon önemliydi. Tabi bizim liderlik koltuğunda gözümüz olduğu gibi bizim de koltuğumuza göz dikenler var. Puan kaybettiğimiz haftada Başakşehir kaybetmeyince arada ki fark indi. Haliyle erteleme maçının skoru da bir kat daha önem kazandı. Yenildiğimiz taktirde çember daralacak ki biz bunu hiç istemeyiz. Yenersek, kendi alanımızda bir süre kendimizi güvende hissedeceğiz ki bunları konuşmak, yıllardır bu takıma ciddi anlamda gönül veren birisi olarak farklı keyif veriyor. En başta, buraya gelecem demiştim. Züğürt tesellesi diyenler olabileceği gibi fakir edebiyatı olarak da nitelendiren olacaktır. Şampiyon olmayı kim istemez? Ya o kupayı alıp Elmadağ'a götürmek? Ki tarihimizde de bu duyguyu hiç bu kadar derinden yaşamamışken! Ama böyle bir mütevazı kadroyla bu işler bu kadar da kolay olmuyor. Herşeye rağmen bardağın dolu tarafından bakmasını bilmemiz gerekir. Pandeminin hayatımıza girmesiyle birlikte o taraftar desteğini tam olarak arkasına alamamış takımın mücadelesi yine de takdire şayan desek yanlış bir cümle kurmuş olmayız. Ligde kalıcı olmanın, geçen sezon ne konuşurken bu sene neyin hayalini kuruyor olmanın, kurumsal anlamda bazı örnek verilebilecek değerleri yansıtmanın, mali tabloyu kontrollü kullanan bir idare mekanizmanın varlığıyla biraz camia olarak rahatlayabilir ve bu işin tadını çıkarabiliriz. Biz zaten doğru işler yaptığımıza inanıyor ve bundan da şüphemiz yoksa bu sezon olmazsa seneye yine bu yarışın içerisinde olacağız. Yeter ki kırılma anlarında kırılmayalım. Vesselam..