Evet, söylenecek çok şey var. Kimi baştan peşinen söyledi, kimi içine attı, kimi ise sezon bitsin diye bekledi. Çok şükür geldiğimiz noktada ligin bitmesine bir hafta kala lig bizim için bitti. Sezonun son 10 haftasına her müsabaka öncesi bu maç bizim kaderimiz, bu maç final havasında çıktık ve hep sonu hüsranla bitti. O bunu yenerse, bu şunun ile berabere kalırsa, biz bu hafta beraberlikle bitirip haftaya kazanırsak diye zihnimizde kurduğumuz tüm bu meşguliyetler hamdolsun ki sona erdi. Öyle bir sezon geçti ki matematikten anlamam diyen taraftar bile fahri muhasebeci oldu. Ama bitti, bizde bu çilenin içerisinde dokuz doğurduk desem yeridir. Sıcağı sıcağına bazı şeyleri ifade etmek gerçekten zor oluyor ki şehrinin takımını destekleyen birçok insan gibi bende de duygu karmaşası hakim ve sevinç tüm bedenimi esir aldı. Sezon boyunca öyle üzüldük, öyle hırpalandık ki Skubic’in golden sonra nasıl sevineceğini bile beceremeyip sevinçten ağlamaya başladığı gibi aynı anda birden fazla duyguyu içimizde barındırıyoruz. Özellikle son virajda G.Antep, Başakşehir ve Trabzon maçlarını analiz ettiğimizde 90 dakika içerisinde bile kah masaya yumruğumuzu vurup kahretsin diye homurdanırken kah şapkamızı göklere atıp ‘Büyüksün Konyaspor’ nidaları attık. G.Antep'te çifte standart uygulanırcasına aleyhimize çalınan penaltı ile maça tamamen hakimken oyundan koptuk ve son 10 dakika da tel tel dökülmüştük. Gitti geldi derken bugün şampiyonluğunu matematiksel olarak ilan eden Başakşehir'e adeta soğuk duş etkisi yaratarak 4 golle eli boş gönderdik. Şimdi de yine kendi içerisinde o kadar öyküsü olan Trabzon maçını söke söke kazandık. Antep maçında aleyhinize çalınan haksız penaltı gibi Trabzon'da da aynısı tarafımıza çalınmasına rağmen sonucu lehimize çevirdik. Hani hep deriz ya hakemi de yeneceksin diye, biz bunu başardık. Elbette akıllara şu soru geliyor geçen hafta da bahsetmiştim. Madem isteyince bu üstün performansa kadar çıkabiliyoruz da şimdiye kadar nerdeydiniz? Şu son üç haftanın ikisinde gösterdiğiniz performans, hırs, azim ve tutkunun belki de yüzde 25'ini sezonun ikinci yarısı göstermiş olsaydınız biz şimdi bambaşka şeyler konuşuyor olacaktık. Sezona yayamadığımız bu skorer tablonun irdelenmesi belki de bizim için en faydalı durum olacaktır. Söylenecek elbette çok şey var ama bu sevinci de yaşamak gerekiyor ve bu kapsamda toparlamak gerekirse dışarıdan bakan bir gözle kim ne derse desin bu camia bu lige özel bir renk katıyor. İyiyken de tarih yazdığımız maçlar oldu, kötüyken de tarih yazıyoruz. Düşme potasında ki takımların kaderini derinden etkilediğimiz gibi şampiyonu da avucumuzun içerisinde tuttuk. Ve son söz olarak şu bir gerçek ki bu tarih nasıl Aykut Kocaman'ı altın harflerle yazdıysa Bülent Korkmaz'ı da yazacak gibi görünüyor. Teşekkür ediyoruz Bülent hocam inancın, emeklerin ve desteklerin için. Çok şükür.