Sıra kimde Başkan?
Gelinen noktada maalesef ben öyle pek iç açıcı olamayacağım. Zaten söylenmesi gerekeni kamuoyu olarak "Bırak şu sezon bir bitsin de ben neler diyeceğim" diyerek geçirdiğimiz için de bu denli dibi gördük. Evet, aylar sonra Rize karşısında kazandık. Ama şans eseri bir galibiyet oldu. Bunu futbolcusundan taraftarına kadar hepimiz biliyoruz. "Sizin gücünüz bizim tutkumuz" diyerek yarım bir sezon geçirdik ve bu sezon bu maç öncesine kadar ligde toplam beş galibiyetimiz vardı. Utanarak, sıkılarak söylemek gerekirse Trabzon'da forma terleten Norveçli forvet Alexander Sørloth tek başına 21 gol attığı bir sezonda takım olarak biz 25 gol atarak rakip fileleri anca havalandırma kabiliyeti gösterdik. Ligde kalsak da ligden düşsek de görünen o ki sezon sonunda köklü bir değişim olacak. Aslında kim bu formayı hak etmediğini de çok iyi biliyor. "Kocaman gitsin toparlarız, Bülent hoca ayarı çeker, bu maç içerde şu maçı kesin alırız" derken ligin sonuna gelmemize ramak kaldı. Ve biz çenemize kadar battık. Rize maçı kağıt üzerinde kesinlikle üç puanın ötesinde bir maçtı. Maç boyunca eveledik, geveledik ama şansın yanımızda olmasını da varsayarsak son dakika golüyle garip bir sevinç yaşadık. Daha doğrusu hem homurdandık, hem sevindik. Evet, iyi oyun umurumuz da değil yeter ki neticeye gidelim diyoruz bu sezon için ama hiç kusura bakmayın iyi oynamayanın da neticeye gitmesi oldukça zor. Ligin altı da üstü de kaynıyor ve son düzlüğe girilen sezonda herkes çatır çatır topunu bir şekilde oynuyor. Rize maçında birkaç oyuncu dışında ben öyle takımda aman aman bir hırs göremedim. Almamız gereken G.Antep maçı var önümüzde ve Bülent hoca özellikle üçüncü bölgede keskin bir revizyona gitmezse işimiz yine çok zor gibi görünüyor. Biz taraftar olarak zaten kenetlendik, bu kenetlenmeyi de şimdilerde de yapmadık. Şu dakikadan itibaren kimsenin kenetlenin demesine de ihtiyaç yok aslında. İyisiyle kötüsüyle herkes bu takımın bir şekilde arkasında, kimse de düşsün istemez. Ama bu kadar alttan almaya da gerek yok diye düşünüyorum. Herkes sahaya çıkıp parasını kazanıyor, bunun da hakkını vermesi lazım. Biraz ağır olabilir bu cümle ama bunu hissetmek istiyorum. Futbolda hep iyi olacaksın diye bir kaide yok. Yenersin yenilirsin, hatta düşersin de çıkarsın da ama o ruhu ben hissedemezsem.. Neyse, bu Antep maçını yapıp ne edip almamız lazım. Bu sezon geriye dönüp baktığımızda Miya'nın o penaltıdan attığı gol belki de bizi bu ligde tutan en büyük dinamik olarak hafızalarda kalacak. Öyle ümid edelim. Mevlam neyler neylerse güzel eyler diyelim de sitemle başlayıp sitemle sürdürdüğümüz köşeyi tevekkül ile kapalım. Vesselam
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.