TRİNK
Konyaspor emin adımlarla yoluna devam ediyor. Ligin başlamasının ardından geldiğimiz noktada öyle bir grafik yakaladı ki adeta karşısına çıkan rakip takımların bir anda kabusu olabiliyor. Ve bunu deplasmanda da çok rahat başarabiliyor. Ki takım olmak da bunu gerektirir. Ligin kaliteli, bu sezonun büyük ihtimalle şampiyonluk yarışı içerisinde olacak takımı Fenerbahçe ile geçtiğimiz hafta kıran kırana bir mücadele sonrası bize galibiyeti getiren hamleyi bir şekilde yapmıştı. Karşılıklı birer kırmızı kartın çıktığı ve Eskişehir'de oynanan müsabakada Muhammet Demir'in kafasıyla bulduğumuz bir gol bizi oldukça rahatlamıştı. Sadece bu sezon için bir değerlendirme yapmak gerekirse, geçen hafta vasat bir Fenerbahçe ile karşılaştığımızı da es geçmemek gerekir. Elbette Fenerbahçe'nin vasat olması tamamen kendinden kaynaklı değil, karşısında Konyaspor'un olması da büyük etkendi. Palut ve ekibinin, müsabaka öncesinde rakip takım analizleri sonucu yapacağı hamleler öyle değerli ki camiayı da sonuca götürüyor. Tüm bu olup bitenlere şans veya tesadüf diyebilen varsa art niyet ararım. Ve tabi, istikrar bekliyoruz; beklediğimizi de alıyoruz. Giresun, öncesinde zor bir deplasman olarak değerlendirilebilirdi. Şöyle ki, Karadeniz'in o nemli havasında sahada kalmak bile başlı başına dert diyebilirim. "E kardeşim her iki takımda aynı havayı teneffüs ediyor." demek yanıltıcı olduğu kadar yanlış bir ifade de olur. Buna alışmış bir Giresun vardı ki avantajlı olabilirlerdi. Ki sezon başladığından bu yana Avrupa mücadelesi dışında seyircisinin önünde rakibi kendi sahasında ağırlayamayan, taraftarına hasret bir takım vardı ki taraftarının önünde oynaması sebebiyle Giresun'un elindeki avantaj kuvvetlenmişti. Yine de her şeye rağmen öncesinde kağıt üzerinde Konyaspor alır diyebileceğim bir maçtı. Nitekim öyle de oldu. Sahada oldukça kontrollü bir takım hüviyeti sergilemek, dakikalar ilerledikçe Giresun'u gerdi. Her iki takım da üç puan için istekliydi lakin Giresun zaman geçtikçe sahadaki kontrolü kaybetmeye başlarken ne istediğini bilen temsilcimiz tam da olması gerektiği bir anda geçen hafta olduğu gibi Muhammet Demir'in olağanüstü kafa vuruşuyla öne geçti. Riskli bir skordu. Ya ikiyi bulup rahatlamak gerekiyordu ya da sağlam bir defans yaparak skoru korumak lazımdı. Giresun'un üçüncü bölgede çok etkili olabileceğini düşünmüyordum ki duran toplarla kaleyi yoklamalarına da Sehiç harika cevaplar verdi. Sonuç olarak bizim açımızdan olağanüstü güzel bir haftayı kapatmanın ayrı bir huzurunu yaşıyoruz. Kalesinde hala gol görmeyen bu takım haftayı da ikinci sırada kapattı. Muhammet Demir ve Sehiç ayakta alkışı hak ediyorlar. Elbette lig çok uzun maraton ve bu maratonun her etabında da ayrı zorluklar olacaktır. Hocanın da kısa ve uzun vadeli mutlak programları, aksiyonları elbette olacaktır ki şimdilik tadını çıkarmakta fayda var. Sahi trink sesini duyuyor musunuz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.